Kadının baskın taraf olmasına müsade edilmemeli. Elbette onun da söz hakkı olmalı lakin nihayi kararı, siz vermelisiniz. aksi takdirde soytariya dönersiniz.
Eril erkek kalmadı gibi bir şey. O işler masaya bomboş yumruk vurmakla olmuyor. Kadının dişil enerjisi yüksek bir adamı farkında olarak tercih edeceğini düşünmüyorum.
Neyse işte, Kadınlardaki erillikle bu boşlukta yükseliyor.
Kadın kendi enerjisinde, erkek kendi enerjisinde kalınca o zaman gerçek denge oluyor.
bu partnerlerin zamanla mutabık kalacakları dengeye göre değişebilecek olan bir durumdur. ayrıca, ilişkinin niteliğine, yerine ve zamanına göre partnerler arasında gidip gelebilir.
baskin bir erkekseniz ipe sapa gelmeyen bir kadinla bu iliski bok gibi bir iliski olur. o bildigini okur sen de dudagini yedigin yumrugunu siktiginla kalirsin.
ha soyle de bir durum var seytan tuyu.
alsan başını
yüz bin yıllık yere gitsen
dönüp kavuşacağın yer benim demedim mi?
misilleme kotu seydir misillemeyi dogurur.o bir yapsin sen bes yap.
insan yoruluyor.
hangi taraf pes edecek.
kadinlar daha cabuk pes eder daha duygusaldir cunku daha kolay yipranir.
bu duygusallik cok boktan bir sey kadinlarin yumusak karni.
yeterince icersem herkes fiilen sen oluyor. aslın gibi olmasa bile is goruyor.
ilişkilerde en önemli unsur dengedir. Kadın ya da erkeğin baskın olduğu bir ilişki tarzı er ya da geç bitecektir. Kadın doğası gereği kendinden güçlü bir canlı ile beraber olmak ister. Binlerce yıldır genlerine kodlanan budur çünkü.
Ve her şeyden ziyade olması gereken ilişkinin demokrasi kuralları çerçevesinde yaşanmasıdır. Mesela ben genel anlamda karşı taraf nasıl mutlu oluyorsa tercihen o yolu tercih ederim ilişkimde.
benim her ilişkimin güç mücadelesine dönme nedeni.
asla baskın olayım derdim yok, eşitlikten yanayım her ama her zaman.
ama karşımdaki kişi baskı kurmaya çalıştığını, iyi niyeti suistimal ettiğini sezdiğim an önce uyarı atışı yapar, devam ederse harp ilan eder bombalarım.