Sitesine goz attiginizda goreceginiz her 5 kitaptan ikisinin "kürt,alevi,ermeni" basligi tasidigini gorebileceginiz,nedendir bilinmez ama Turkiyede yasayan belli azinliklara karsi cok buyuk bir ask besledigi kolaylikla fark edilebilen yayinevi.
Saçma sapan post-modern yazılar yazan, aforizmalar üzerine kurulu cümlelerini anlamsız olay örgüsüne bağlayan, popüler kültürün ekmeğini o Ya da bu şekilde yiyen tipleri başımıza ‘yazar, edebiyatçı’ diye saran yayınevi.
Kapak tasarımları ve çevirileri çok iyi olduğu için kütüphaneden bir kitap alacağım zaman ilk baktığım yayınevi oluyor; ama satın alacaksam bu türk düşmanlarına kuruşumu vermem. Ha böyle olmasalar alır mıydım gene almazdım çünkü pahalı.
Son zamanlarda çıkardıkları ilk öykü kitapları inanılmaz kötü. Kimin torpiliyle çıkıyor o kitaplar çok merak ediyorum. Hayır, emrah serbes'in falan da bi kalitesi vardı yine. Şimdikiler hepten leş.
11. ankara kitap fuarında emrah serbes-müptezeller için koşarak gittiğim, herhangi bir kitap evinde 14 tl iken neden "fuarda" 17 tl ye sattıklarını * sorduğumda, stand görevlisi bayanın ukalaca "gidin oradan alın o zaman" diye cevap verdiği yayınevi.
ya satış politikası bu, ya da kendilerini temsil edecek kişileri öylesine seçiyorlar.
kısaca; okuduğum çoğu yazarı barındırmasına rağmen bundan sonra kesinlikle kitap almayacağım yayınevidir.
ülkemizdeki belki de en iyi yayınevidir. Oğuz Atay, Barış Bıçakçı, Emrah Serbes, Mahir Ünsal eriş, Ercan Kesal, Hasan Ali Toptaş ve aklıma gelmeyen birçok kiymetli yazarın eserlerini bize sunuyor. Buraya kadar herşey Güzel. Bu kısım yazımın olumlu tarafından bakılması gerekenler. Gelelim yazımın olumsuz kısmına.
kitaplarınız neden bu kadar pahalı? kitaplarınızı okumak normal bir vatandaş için neden lüks? Başka bir yayınevinin klasik bir kitabı 8 Tl iken sizin aynı klasik kitabınız neden 16 Tl? Siz zaten fiyatları makul rakamlara çekseniz korsan kitabı inanın kimse almayacak. Yazarlara saygı diyoruz ama lütfen vatandaşa da birazcık saygı.
Post-modern yapıtların yayınevi. instagrama kedisiyle fotoğraf ATAn, kahve güzellemeli tweetler yollayan, Murat menteş gibi edebiyat fakirlerini yazar diye lanse eden ve tüm entelektüel birikimi ot dergisi okumak olan şahısların bolca alışveriş yaptıkları mecra.
"okumak iptilâdır, müptelâlara selâm!" sloganıyla en güzel yayınevi sloganı listesinde başa oynayan yayınevi. ama keşke fiyatları da müptelâların hâlinden anlar derecede olsa.
Edebiyat eleştirisi dizini muhteşem olan yayınevi. Çeviri romanlarının çevirilerinin pek başarılı olmadığını düşünmekle beraber türk romancılığında basılan kitapları başarılıdır.
açık söylüyorum türkiye'deki en iyi 10 yayınevinden biridir. ve ne yazık ki ermeni soykırımı yalanının türkiye'deki bayraktarı da olurlar. türk'e yapılan zulümleri de okuyabilsek biraz!?
internet sitelerinin yeni hali tek kelime ile muazzam olan yayınevi. Kitabı nereden alabilirim seçeneği koymuşlar ve o sekmeye tıkladığınızda internet üzerinden satın alınabilecek adresler çıkıyor karşınıza. linke tıkladığınızda sizi direk kitaba yönlendiriyor. Çok iyi.
Ama bu entrymi oldukça yüksek fiyatlarını da dile getirmeden bitirirsem kitapseverlere hakaret olur. Pahalısınız arkadaşım. Hatta açıkça adam sikiyorsunuz. Net olarak bu yani.
bu yayınevin de çalışıp da şu entry yi okuyan biri varsa bir ricam var, allah rızası için charles dickens ve jane austen ın kitaplarını çevirin ve bizi nihal yeğinobalı adlı kişinin(çevirmen demek diğer çevirmenlere hakaret bence)iğrenç çevirilerinden kurtarın.
Orhan Pamuk'u ellerinden kaçırıyor, Yapı Kredi yayınları'na kaptırıyorlarmış.
Radikal şöyle yazmış:
---------
Edebiyat dünyası Orhan Pamukun yeni romanının ne zaman çıkacağını konuşadursun, yazar iletişim Yayınlarından ayrılıyor. Yeni adres: YKY. http://kitap.radikal.com....in-bomba-transferi-351841
insanı emen, sömüren yayınevidir. tamam en iyi yazarların kitabını basıyorsun da bu kadar pahalıya satma arkadaş, kendine aldığın yüzdeyi biraz düşür. verdiğimiz paranın yarısı murat belge nin rakılarına gidiyor be.
bu zamana kadar dikkat etmemiştim ama, geçenlerde bir baktım en severek okuduğum,sürekli takip ettiğim yazarlar burdaymış. e sebepten açık ara farkla kaliteli bir yayınevi.
(bkz: hakan bıçakçı)
(bkz: barış bıçakçı)
(bkz: alper canıgüz)
(bkz: murat menteş)
(bkz: emrah serbes)
yayınevinin çizgisini veya fiyat politikasını tartışmaya gerek yok lakin; kardeşim kitapların ateş pahası bari düzgün basım yapın. Korsan kitap almamak için kendimi frenliyorum okuduğum kitabın kaliteli olmasını, kapağının ve yazılarının soluk olmaması için orjinal almaya gayret ediyorum. iletişim yayınlarını ucuz alabilmek için iletişim hana gidiyorum. gel gör ki Murat Menteş'in korkma ben varım adlı eserinde 240'tan 270 atlayıp 280 den de 257 ye dönerek affedersin ağzıma sıçmış; okuma hevesini kırmıştır. E-mail atmış olup gerekenin yapılmasını bekleyeceğim asıl şimdi iletişim yayınlarının bana göstereceği tavrı merak etmekteyim.
cevap editi: hemen e-mailime cevap verildi ve yeni bir kitap gönderileceği belirtildi.
keyifle kitap okurken aradaki otuz sayfanın olmadığını geçtiğiniz sayfadaki uyumsuzluktan anladığınız kitapları basan yayınevidir.
bundan önce defalarca karşılaştığım ama artık "yuhh" dedirten durumdur. dünya kadar para verdiğiniz bir kitabın en azından düzgün basılmasını beklersiniz; kusura bakmasınlar ama korsan baskılar çok daha kaliteli (en azından eksiksiz) basılıyor.
alın size iki örnek:
ilki iletişim 1986 baskısı milan kundera, varolmanın dayanılmaz hafifliği (5. baskı): 64'ten 113'e atlıyorsunuz.
ikincisi çok daha yeni: oğuz atay, tehlikeli oyunlar (20. baskı, 2008 istanbul): 448'den 465'e zıplıyorsunuz.
yani sözün özü yayıncılık ciddi iştir, hele ki "türkiye'nin-en-iyi-yayınevlerinden-biriyiz-biz"e oynuyorsanız.
daha da özü öğrenci adamın biri yemeğinden kesip size yatırıyorsa parasını bir karşılığı olmalıdır bunun; yani en azından eksik sayfayla karşılaşma stresi yaşamadan o kitabı okuyup bitirebilmelidir; en azından bunu hak ediyordur (son kalite baskı beklentisi içinde de değildir aynı öğrenci kişisi ki hala oxford baskısı gördüğünde hağzı açık kalmaktadır).
kaldı ki "gelişmiş" bir ülkenin "gelişmiş" bir yayınevinin eksik sayfalarıyla ilgili entry girmek başlı başına utanç vericidir.