loş ışık altında evin hanımı kupası elinde kahvesini yudumlarken masanın üzerindeki dizüstü bilgisayarından sözlük okumaktadır. bu sırada erkek kişisi eve gelir. eşinin yanağına bir buse kondurduktan sonra hal hatır sorar. daha sonra bilgisayara göz atıp "he he.. geçen ne güzel ayar vermiştin hayatım hatırladın mı?" der. gülüşmeler, mutlu bir tablo vardır ortada...
sonraki aylar...
evin hanımı eve önceden gelmiş, mutfakta yemek telaşı içerisindedir. mutfak masasının üzerinde duran dizüstü bilgisayarından da fırsat bulduğunda sözlük okumaktadır. bu sırada erkek kişisi eve gelir. eşi güleryüzle "hoşgeldin hayatım." der. "hoşbulduk" cevabını aldıktan sonra başlar anlatmaya. hayatım bugün sözlükte şöyle oldu böyle oldu... eşi tatlı bir tebessümle karşılık verir ona. bir buse yanağına:"benim güzel eşim; hadi yemek yiyelim"
ve sonraki...
erkek eve gelir:
-ne yemek yaptın?
-kuru fasulye.
-hadi yiyelim.
tanışma süreci sözlükte geçmiş ise saygı duyulması gereken olaydır. ama yok; iki kişi önceden zaten tanışıyordur, hadi gel sözlükte yazar olalım şeklinde bir muhabbet varsa pek fazla çekiciliği yoktur olayın. ama farklı bir yöntemdir sözlük yazarlarının evlenmesi, sözlükte evlenme teklifi etmek falan.
biri bayan biri erkek olursa iyi olacak evliliktir.
Sözlüğün sap kaynamasından mütevellit illaki birini seçeceksem, Bu kadar saptan biriyle evleneceksem bari şöyle meslek sahibi, karı da kız da gözü olmayan * , içkisi kumarı olmayan bir yazarla evlenmek isterim. Haydi özel mesaja...*
edit: erkeğim lan ben! aha saldırıyor ibneler. Hişşş olm erkeğim diyorum lan. Neyden tahrik oldular anlamadım ki. Haydi özel mesaja dememeliydim. *
cocuklarina "oneydilan" ismini koyacaklarina dair noter tasdikli taahutte bulunmadiklari surece onay vermeyecegim evliliktir. ayriyaten hem gelinin hem damadin sahitligini tek basima yapmak, dugunde pastadan ilk lokmayi yemek ve sozlugun en guzel hatunuyla dugunun ilk dansini yapmamin saglanmasi gibi bazi ek taleplerim de olacaktir. oyle kolay degil bu is sozluk.. vallahi aksi takdirde cesedimi cignemeleri lazim.
sozlugun yataklik etmis oldugu durumdur... toplumsal faydasi ne ki la buranin diyenler... faydanin maksimize edilmesi diye buna derim iste ben... koynunuza kariyi da vermeyi vaadediyor sozluk. daha ne yapsin, altiniza da mi yatsin... kosun yetisin gardasliklar... bu hizmetten faydalanmayan kalmasin...*
-memati, olmaz oğlum öyle şey aynı şeyleri okumayı seviyor, birbirinizi artılıyor olabilirsiniz, evlenmek zorunda mısınız lan?
+evet baba. istiyom da istiyom. o yazarı çok seviyom ben. alalım onu bana.
-bak çocuğum iyi düşün taşın, konu komşu akraba ne der sonra?
+ seoviyi sevmiyoz ikimizde, zall şahitlik yapcak hem, july4tha kıyak olsun diye 4 temmuzda da evlenicez. salçaolmasanıza baba yaa, seviyom ben.
-mematiiii hakkımı helal etmem ben, dayısı sen de bişi desene, seni dinler.
+abdurrahmanın karması kaç oğlum, seni geçindirebilir mi?
