kpss, banka sınavları ve muhtelif iş görüşmeleriyle uğraşarak ortalama iki seneyi işsiz, evde oturarak geçirmektir. dayısı olanlar için mezuniyetten sonraki onuncu gün işbaşı yapanlar da görülür.
iibf mezunu olmak tek başına hiçbir anlam taşımıyor artık bu durumda olanlara bol 'şans' dilerken önümüzdeki yıllarda mezun olacak ve bu satırları okuyanlara naçizane tavsiyem kariyer planlarını bir an önce yapmaya başlamalarıdır..
iibf mezunları kendilerini düşmüş, yerlerde sürünüyor olarak görmemelidir. herşey size bağlıdır. eğer donanımınız varsa gayet tabi iyi bir ücretle işe başlarsınız.şayet donanımınız yoksa iş bulamamaktan yakınmamalısınız. bu sizin kendi seçiminizdir. kısacası iibf insanları işsiz bırakmak için kurulmuş bir fakülte değildir.
ingilizce sertifikası, bilgisayar sertifikası, 3 gönüllü dernek çalışması (şimdilik), 10 den fazla eğitimin sertifikası (şimdilik),20 den fazla eğitim-seminer,vs..., en az 3 hocamın referansı, türkiye nin sayılı kuruluşlarında yaklaşık toplam 8 aylık staj, üniversite hayatında yaklaşık 3-4 yıllık iş deneyimi ile, kalan 3 dersten okulu * uzatma bedeli işsizliğe garantili giriş...
diplomalı bir işsizin diplomasız bir işsizden tek farkı elindeki rektör imzalı diplomasıdır. hangi bölümden, hangi üniversiteden mezun olursanız olun önünüzde açılacak kapıları kendi emeklerinizle açarsınız. diplomanın başarıya giden yoldaki katkısı önemsenmeyecek kadar az olabilir. nice lise mezunları deli gibi para kazanırken nice diplomalı işsiz meteliğe kurşun sıkmaktadır. ekonomik olarak başarıyı yakalamak için öncelikle özgüven ve gayret gerekir. benim diplomam yok, benim ingilizcem yok, benim bilgisayar bilgim yok anlamsız bahanelerdir.
iibf mezunu olup, kıravat bağlamadan alnının teriyle 1 yılda bmw alan insanlar tanıyorum. kendinize güvenin ve şansınızı deneyin. kimsenin başına gökten para yağmaz..ayrıca internete fazla girmeyin, gerçek hayatla yüzleşin derim..
bir iibf mezunu adayı olarak, tbmm'nin yarısından fazlasının iibf mezunu olduğunu görmek şahsımı şaşırtmıştır. acaba yıllarca fenciler tarafından önemsenmeyen ilgi alanlarım(siyaset, sosyoloji,tarih, kentleşme) bana bir ülke yönetmek olarak mı dönecektir, yoksa (ki buna emin gibiyim) meclisin yarısından fazlasıyla meslektaş olacağım için beni düşündürmeli, üzmeli midir?
her ne kadar mevcut mesleki koşullar sebebiyle aşağılansa da, bir üniversitenin temelini oluşturan, olmazsa olmaz derslerin bulunduğu bir bölümden mezun olmuş olmaktır. tıpkı sosyoloji, felsefe, fen edebiyat fakültesi mezunları gibi. çünkü kuruluş amacıyla üniversite bir meslek arama bulma kurumu değildir. üniversiteler, araştırma ve düşüncenin destekçisi, araştırıcı ve düşünür ordusuna katkı yapıcı kurumlardır.
Mezun olduğunuzda diplomanızda, iktisat bölümünden, işletme bölümünden, maliye bölümünden mezun olmuştur yazar. Halbuki diğer bir çok fakülteden mezun olduğunuzda , elektrik mühendisi, kimyager, Ezcazı, inşaat mühenddisi gibi ünvanlar alırsınız.
geçenlerde bi haber okumuştum, bir ilçede kaymakamlıkta temizlik görevlisi olarak çalışan kişinin sanırm 3 yıl sonra kaymakamlığa yazı işleri müdürü olması haberiydi.
buradan çıkarılacak ders; ne okursan oku ilk önce torpilin olması gerek. Özel sektörü düşünen arkadaşlar için torpilsiz adımınızı bile attırmazlar.
kamu sektörünü düşünenler için de önlerinde kocaman bir maraton beklemekte ve çok çalışma istemektedirler.
bu bolumlerin mezunlari gise asistani,satis temsilcisi,musteri hizmetleri vb. gibi yogun bilgi birikimi gerektiren islere kabul edilmek icin birkacbin kisinin katildigi sinavlari gecmek ,sonrada gorusmelerde insan kaynaklaridepartmaninin
-niye bankacilik ?
-niye musteri hizmetleri ?
-niye iktisat ?
-niye bu banka ?,niye ?,niye ?,niye ? diye devam eden sorularina katil olmadan yanit vermek zorundadirlar.basarili olanlar aday havuzuna yatirilip olgunlasana kadar bekletilir,referansi olanlar ise hizli bir sekilde asgari ucretle ise baslayip,kredi kartini hayatinin vazgecilmez bir parcasi yapar.neticede iibf mezunlari diger bolum mezunlarindan farklidir; muhendisler,doktorlarin,veterinerler kendi islerini yapmak gibi imkanlara kavusurken, sizin kendi isinizin ne oldugu belli olmadigindan dolayi iktisat,maliye,uluslararasi iliskiler konulu isyeri acamazsiniz,smmmharic(40 firin ekmek daga yemeniz gerekmektedir).
elini sallasan iibf mezununa çarpacağı bir ortamda rakiplerin arasından sıyrılıp iyi bir iş bulabilmek için çok çaba göstermeniz gerektiğini gösterir özellik.
elinde sadece bir kağıt üzerinde yazan "mesleğe" sahip olmaktır. devam mecburiyeti yok , 10 sayfa özetten sınava girmeler , zaten bakkalın bile günlük muhabbetinde (az yada çok zekice yada cahilce) yer tutan soru ve sorunları barındıran bir bölümden bir fakülteden mezun olmaktır. Ama bakkal amca bir boeing 777 nin imalinden , bir alman leopard tankından ? bir nanoteknolojiden bahsedemez bile çünki fikir sahibi olması nerdeyse imkansız gibidir.
neyse.. iibf mezunu olmak boşa geçirilmiş 4 sene demektir.
devam mecburiyeti olmayan fakültedir evet isteyen gider istemeyen gitmez derse. ama 10 sayfa özetten seçmeli ders sınavına bile girdiğimi nedense hiç hatırlamıyorum. üniversiteye göre değişir tabi yeri gelir 600 sayfalık makro iktisat * kitabından sorumlu olunur yeri gelir adam size geçen dönemden soru sorar.