konuşup kendini ifade edebilme özürlü insanların olduğu yerde ifade özgürlüğü, cahillerin bol olduğu yerde okuma özgürlüğü gibidir. sabır ister. hem de taşşaklısından.
biz de ifade özgürlüğünden yararlanmak istiyoruz. siz geniş geniş yararlanıyorsunuzya hani. ayrıca terörist ve vatan haini de değiliz. sizin gibi din düşmanı da değiliz.
beslenmek, barınmak, sağlıklı olmak kadar insani bir ihtiyaçtır ve bu yüzden de toplumsal huzurun şartlarından biridir.
sosyal yapıların en afacan mimarı olan insanevladı ille de sıkıntısını, özlemlerini, hayal gücünü, ve hatta deliliğini etrafındakilerle paylaşma ihtiyacı duyar. çünkü bu kavramların her biri zaten insan olarak doğar doğmaz eline tutuşturulan takım çantasının içindedir. aynı alet edevat çantasının içinde insanı diğer hayvanlardan ayıran süper güçlerinden biri olan dil de vardır. kafası ne kadar karışıksa, ifade yeteneği de o kadar karmaşıktır. ihtiyacını karşılayacak kudret, dna'sındaki asil dilbilgisinde mevcuttur.
düşünce ve onun ifadesi insan olmasının kaçınılmaz sebebi ve sonucudur. bugün insanı diğer türlerden ayırmak maksadıyla ahkam kesebilmemiz, aynı yeteneğe sahip farklı insanların kafalarından geçenleri paylaşabilmesi sayesinde olmuştur. büyük gruplar halinde yaşayan arı ve karınca gibi diğer türlerin bireyleri bile sıkıntılarını sadece insanların yaptıkları çizgi filmlerde ifade edebilirler.
ifade özgürlüğünün huzura olan katkısı, bireysel düzeyde, "bunu söylersem başım belaya girer mi?" sinir bozucu sorusunu ortadan kaldırmasıdır.
toplumun üyeleri insan olmalarından kaynaklanan düşünme ve ifade yeteneklerini uygulamak istediklerinde eğer içinde yaşadıkları toplumun kuralları tarafından cezalandırılırlarsa o zaman o kuralların onların insanca yaşamasına izin vermediği ve bu yüzden onları temsil etmediği fikrine kapılırlar. o kuralların toplumun başka kesimlerinin ihtiyaçlarına göre yapıldığını hisseden bireyler huzursuz olunca, toplum huzursuz olmuş olur. ifade özgürlüğü toplumsal düzeydeki bu huzursuzluğa karşı da en geçerli ilaçtır.
ifade özgürlüğünün topluma bir diğer katkısı ise ortak sıkıntıların teşhis edilebilmesine olanak vermesidir. hiçbir sorun onu yok varsayarak ortadan kalkmaz.
işte bu yüzdendir ki, türkçe'de dünya dediğimiz gezegende toplumların huzur ve refah düzeyi, ifade özgürlüğünün tecrübe edilmesi ile doğru orantılıdır.
insanların ifade edecekleri düşüncelerinin niteliği veya ihtiyaçlarını ifade edebilme yetenekleri başka bir tartışmanın konusudur.
ayna karşısında yalnızken bütün ifadeleri özgürdür insanın ama kalabalığa adım attığında yavaşça tükenmeye başlar.
ismini bilen ve seni tanıyan her kişi, ifadenden ve özgürlüğünden biraz alır götürür.
birgün bakarsın ki, tutsaksın...
ifade özgürlüğünün yasalarla imtihanında, ya da türkiye'nin ifade özgürlüğü ile imtihanında sıradaki dava 28 temmuz'da ferhat tunç'un oturacağı sanık sandalyesinin etrafında görülecekmiş.
ilerigörüşlülüğün sadece atatürk'e yakışan sarı saç, mavi göz gibi bir fiziksel özellik olduğunu zannedip, kendi üstlerinde veya yaşadıkları dönemde denemek istemeyenlerin gündelik çıkarları uğruna görmezden geldikleri bir özgürlüktür ifadeninki.
'bu sözlük yazarının en son izlediği film'lerden biridir goya's ghosts. temelinde, dünyanın bir çok yerinde bugün benzerlerine rastlanabilecek bir baskı mekanizması olan ispanyol engizisyonu hakkındadır.
bu sözlük yazarının izlediği başka bir film, 1960 yapımı inherit the wind'dir. 1925 yılında a.b.d.'de bir lisede derste evrim teorisini anlattığı için tutuklanan bir bilim öğretmeninin davasıyla ilgilidir. spencer tracy, tanrıya inanan ama öğretmenin anayasayla güvence altına alınmış ifade özgürlüğü hakkına da inanan bir avukatı oynar(*).
nazi almanyası (schindler's list), kültür devrimi sırasında çin (farewell my concubine), kölelik döneminde dünya (amistad), medeni haklar hareketleri sırasında a.b.d. (Mississippi Burning), veya dünyanın gözü önündeki ruanda (hotel rwanda) hakkında filmler izlerken içinde benzer bir acı hisseden insanın bugünkü acıların da geçeceğini ve hakkında filmler yapılacağını görmesi için atatürk olması gerekmez. bugün bile çok yakın geçmiş hakkında yapılan filmler var.
önemli olan, o filmlerin hangi dönemi kapsayacağına, ne zaman bitmesini, ve filmin sonunda yazı halinde verilen istatistiklerdeki rakamların ne kadar büyük olmasını istediğimize karar vermek.
bağımsız iletişim ağı'nın (bianet) 2010 yılının ikinci çeyreği (nisan-mayıs-haziran) hakkında medya gözlem raporuna göre 53'ü gazeteci toplam 249 kişi düşüncelerini ifade ettikleri için yargılanıyor. geçen yılın aynı dönemi için rakamlar 57'si gazeteci 125 kişi.
polise ifade verme özgürlüğüdür kastedilen.
demokrasilerin olmazsa olmazlarındandır.
bu konuda nice avrupa ülkesinden ileri olduğumuz su geçirmez bir gerçek.
türkiyenin aihm e en fazla tazminat ödedediği özgürlüktür .
nedense her zaman haklı bulunan bireylerdir fakat hala daha ifade özgürlüğü
ile ilgili bir çalışma yapılmadan , paşa paşa kişilere tazminatları devlet tarafından ödenmektedir .
aihs ni kabul etme bari , boşa özgürlük adı altına alma yasaları .
başkalarının özgürlüğünün başladığı yerde özgürlüğün bitmesi kuralından yola çıkarak; eleştirirsin, şurda yanlış olmuş burda şu hatalar yapılmış diyebilirsin. Ama kardeşim kimseye hakaret edemezsin, orospu çocuğu diyemezsin, insan cesedine de hakaret edemezsin, dine de hakaret edemezsin.
siyasi otoritenin bu kadar insana yazı yazması için para öderken diğer yandan yazı yazan başka insanları takibe alması, haklarında soruşturmalar ve davalar açması olsa olsa kendi memurlarının yazarlık yeteneğine güvenmediğini gösterir.