bugün

nasıl bir baş belası olduğunu ikinci sınıf dersim olmasına karşın beşinci yılın sonunda bütünlemeye kalan tek dersim olmasıyla anladığım, bana acıdılar da geçirirdiler herhalde dediğim, merkezî ve yerel yapılanmanın ve hede hödölerinin incelendiği hukuk dalıdır. * *
metin günday'ın sorularını tahmin edebilmek için namaz kılıp istihareye yatan öğrencilerin bulunduğu ankara hukuk fenomeni.
ilk bakışta ,yandık çok zor kesin çakıcaz, diye düşündürtmesine rağmen biraz kasınca tabiri yerindeyse gerçekten anlaşılması kolay olan ve hatta zevkli bile gelebilen hukuk dersi
derslerde başarı ile öğrencilere gösterilen ama pratikte türkiye'nin başarılı olamadığı hukuk dalı (bkz: bürokrasi)
belirli bir kanuna dayanmadığı için ilk başta zor gelen ama kendi içindeki sistematiği çözülünce kolay olduğu görülen, zevkli ve çok gerekli ders.
(bkz: iyuk)
kolay derstir lakin, hocaların sayesinde işin içinden çıkılmaz hal alır . bir de işin içine idari yargıyı koydular mı sorma gitsin ,yazarın fakültede en belalı dersi olmuştur. 5 kere almıştır yazar bu dersi. anısı hürmeti çok, o yüzden o turuncu kaplı metin gündayın idare hukuku kitabını her gördüğünde , serin sulardan sıcak sulara atlar yazar.
yazara idari dava almayacağına yemin ettiren ders.
"idare hukuku, en geniş anlamıyla idarenin hukukudur" cümlesinin yazarının "idave hukuku idavenin hukuku değildiv" diyerek giriş yaptığı hukuk fakültesi ikinci sınıf dersi.
kamu hukukunun bel kemiği.
allahın belası bir derstir. tamamen teorik, pratiği hiç olmaz, olamaz, dokuz eylül'deki aktif eğitime uyarlamaya çalışırlarken çok dandik senaryolar hazırlamışlardır, pratik çalışması ya da aktif eğitim senaryosu olamayacak bir derstir, asla gerçek hayata uyarlanabilecek bir ders değildir.
devletin yürütme organı icinde yer alan kamu hizmetlerinin görülmesi ile ilgili teskilatını ve işleyişini , sahısların teskilat ileolan ilişkilerini ve kamu hizmetlerinin görülmesine dair usul ve esasları düzenleyen hukuk kurallarıdır.
bu alanda meşhur hocalar için;

(bkz: sıddık sami onar)
(bkz: tahsin bekir balta)
(bkz: şeref gözübüyük)
(bkz: metin günday)
(bkz: turgut tan)
(bkz: metin kıratlı)
(bkz: yahya zabunoğlu)
(bkz: il han özay)
(bkz: yıldızhan yayla)
(bkz: zehreddin aslan)
(bkz: sait güran)
(bkz: ülkü azrak)
(bkz: tekin akıllıoğlu)
(bkz: celal erkut)
(bkz: zehra odyakmaz)
(bkz: kemal gözler)
(bkz: ali ulusoy)
(bkz: cüneyt ozansoy)
(bkz: onur karahanoğulları)
şüphesiz ki en meşhur-efsane ve bu dersi alan her öğrencinin muhakkak tattığı kitabı 2 ciltlik bilmem kaç bin sayfalık, turgut tan - şeref gözübüyük'ün kitabıdır.
kesinlikle en eğlenceli derslerden biridir. kamu gücü herşeyi açıklar. ama metin günday yer mi o ayrı.
fransa'dan alınmıştır.
(bkz: burak oder)
aydın gülan ile sabah sabah ayrı bi zevkli olan, teoriler üzerine konuşmaktansa pratik olaylardan yola çıkılan, kamu hukukundan çok daha kolay ve eğlenceli derstir.
Kamu hukukuna ait hukuk dalıdır. idari teşkilatlanmayı, idarenin işlemlerini ve faaliyetlerini ve bu faaliyetlerden doğan sorumluluğun incelendiği ve kendine ait usul hukuku olan hukuk alanıdır.
marmara hukuk ikinci sınıf dersidir.vizesi 91 olan öğrecinin finalde 31 verilerek bırakılabildiği de..geçmek istiyenlerin kemal gözlerden çalışmamasını tavsiye ederim.eyüp özdemiri iyi dinlemelerini de..
hukuki işlemlerden ne kadar kaçarsanız kaçın, ne kadar pürüzsüz yaşamaya çalışırsanız çalışın kesinlikle bir şekilde karşınıza çıkacak olan disiplindir.
gün ışığında idare adlı kitabı oldum olası komiğime gitmiş derstir. sanki felsefi bir disiplin anasını satayım, alt tarafı kaldırım taşı kırılınca açılan davayı anlatır.
müthiş bir zevkle dersleri takip ettiğim ayrıca türkiyedeki idari teskilata ve kurallara nasıl uyulmadan yürütüldüğünü anladıgım bircok uygulamanın aslında anayasaya uymadıgını ve hocalara sordugumuzda napalım boyle yazmıslar diye cevaplar aldıgımız nefis bir ders.
Bir avukat öğrencilere tavsiyem idarenin işleyiş sistemine vakif olmalaridir. Daha sonra gerisi sizin sorulari yorumlamaniza kaliyor.
ikini sınıfta aldığım ilk dönem sınavalrı test olmasıyla oldukça zevkli geçen; lakin ikinci dönem sınavları klasik ve pratik çalışma olduğundan dolayı afakanlar bastırtan,uyutmayan en yüksek notun 50 olduğunu belirtirsem ne demek istediğim anlaşılır.
zor derstir, yeni alanlara allah kolaylık versin.