zamanında '3 elbise bir ayakkabıyla' istanbul'a geldiğini söyleyen, ardından da 'ben bir evde iki seneden fazla oturamıyorum' diyerek bünyede hayal kırıklığı yaratan kadın.
çok çok sempatik bir kadın.iki aile dizisiyle kalbimi fethetmişti bir zamanlar bu aralar sabahları tekrar izliyorum bu tatlı diziyi.
edit:sevgili eksileyen yazar sen sevmiyorsun bu kadını ben seviyorum ok.
okan bayülgen'i sevmediğini televizyonda söylemiş insandır.
genelde birbirini sevmeyen insanlar bunu açıklamaktan kaçınır. korkar.
sadece cesaretinden ötürü tebrik ediyorum.
yakında stand-up yapacağını açıkladı ama aklımıza hemen cem yılmazı getirmicekmişiz. biraz hüzünlü biraz güldürü ortaya karışık olacakmış.
bana samimiyetsiz gelen yazarımsı.okumam etmem aslında nasıl karar verdim buna onu da bilmiyorum ama.önyargılı davranmaktan hiç çekinmediğim bayan yazarsımsı.
şiir albümündeki her şiir ayrı güzeldir ayrı can yakar. okuduğum şehre giderken, daha annemden ayrı kalmaya alışamamışken "yağmur" şiiri uzun süre nefessiz kalmama sebep olurdu.
Van a gidip enkazın altında gülümseyerek poz veren kadın, uçak babama selam söyle gibi dizeleri olan insan. Posta Gazetesi şairlerinin ünlü olmuş hali.
Birileri gelecek, bir süre için hayatı değiştirecek...
Sonra her şey aynı...
Yollar aynı, kuşlar aynı, aylar aynı...
Sen yaranı göstermiş olacaksın ona.
Diyeceksin ki "bak buradan vurdular beni"
Oraya bakacak can-ı gönülden.
O baktıkça sen "iyileştim" sanacaksın,
"bu sondur" diyeceksin...
Sonra gün gelecek baktığı yerden vuracak seni...
Biri gelecek, hiçbir şey değişmeyecek
Ne zaman eskiyor sevgiler ödenen bedellerin acısı geçince mi? yağmur yağıyor mutfak camındayım. nasıl üşüdüğümü bilemezsin. menekşelerim çiçek vermiyor artık anne. söylediğin gibi hep dibinden su verdim ama. şimdi telefon açsam sana sesini duymak da yetmiyor ki. hep aynı cümleler. babamlar nasıl? ılacını aldın mı? nedenini bilmediğim bir ağlamak var içimde.bir yerlere sığdıramıyorum yüreğimi. bazen dalıp giderdin mutfakta yemek yaparken tahta kaşıkla tencerenin başında öylece ne düşünürdün acaba? özlemek çok fena anne, anlamak seni daha da fena.. omuzlarım ağrıyarak uyanıyorum sabahları.benim kızımın omuzlarımı ovmasına daha çok var. gittikçe sana mı benziyorum ben? ya da 'annenin kaderi kıza' dedikleri doğru mu? 'baban eskitir her şeyi kızım, 'demiştin bir kez.anlamamışım meğer, eskiyormuş anneciğim.omzunu ovacak kalmıyormuş meğer ayni evin içinde.şimdi duysan bunları, ne üzülürsün mutsuz mu kızım diye, çoktan kendinden vazgeçmiş bir sesle.mutsuz değilim de anne, yağmura ve mutfağımda ki kedere çare bulamıyorum.evimi topluyor, toz alıyor, patlıcan kızartıyor, televizyon seyrediyor, aksam çalan kapıyı açıyorum.açtigimi gören olmuyor .pişirdigim yeniyor da, güzel olmuş denmiyor.cay demleniyor demleniyor, demleniyor.kederim mutfağın her yerine yerleşiyor.ah nasıl eskiyor her şey anne, nasıl eskiyor. eskilerimi atmaya kıyamıyorum. seni çok özlüyorum.bana yasakladığın bahçeler sana da mı uzaktı hep.? gidemeyişine ağladın mı sende? ne zaman eskiyor sevgiler ödenen bedellerin acısı geçince mi?
işte böyle... kalbimde bir acı şarkılar seni söyler..