hz. bob marley'in güzide parçalarından birisi. en sevdiğim cover ise blues tarzı ile eric clapton efendininkidir. onun da bir sürü farklı versiyonları olsa da favorim:
Bir bob marley şarkısı. Aslında çok severim. Hikayesi şu:
Marley e sebepsiz yere gıcık ve marley in mariuana yetiştirmesine karşı olan şerif John Brown bir gün onu öldürmeye karar verir. Silahın üstüne doğrulduğunu gören marley de anında şerife ateş eder ve hemen ordan koşa koşa kaçar. Sonraki gün gazetelerde şerif yardımcısını öldürdüğüne dair haberler vardır. ışte bunun üstüne bob marley sinirlenir ve bu şarkıyı yazar. Ben şerifi öldürdüm yardımcısını değil!
dinlemekten keyif aldığım ama her seferinde "şerifi vurdunda ne oldu *" dediğim şarkıdır.
istemsiz olarak omuzlarınızı harekete geçirir, suratınıza bir gülümseme yerleştirir, kafanızı yavaş ve sakin yarım dağireler şeklinde sağa sola sallamanızı, ritim tutmanızı sağlar.**
bir bob marley şarkısıdır. epey manidardır diğer bob marley parçaları gibi. şarkıda adı geçen john brown 19 yy'da yaşamış kölelikle mücadele eden bir liderdir. (bkz: )http://tr.wikipedia.org/wiki/John_Brown _(lider)
sözlerinin tercümesi
ben vurdum şerifi
ama vurmadım yardımcısını
oh yo yo
ben vurdum şerifi
ama vurmadım yardımcısını
Ooh, ooh, oo-ooh
heryerinde kendi yurdumun
adım adım izliyorlar beni
suçu kabule çalıştırıyorlar beni
bir muavinin öldürüldü diye
bir muavinin hayatı nedeniyle
ama ben diyorum ki
ama şimdi simdi
ben vurdum şerifi
yemin ediyorum kendimi savunmaydı bu
ama yo evet
ben vurdum şerifi
ama onlar kendini savunmaya idam istiyorlar
şerif John Brown daima benden nefret etti
ne için?
bilmiyorum
ne zaman çocuk yapsak
kürtaj yaptırmamızı söyledi
yani geleceğimizi büyümeden öldürmemizi
yani böyle
haberlerde oku
ben vurdum şerifi
yemin ediyorum kendimi savunmaydı bu
peki yardımcısını niye vurmadım?
ben vurdum şerifi
yemin ediyorum kendimi savunmaydı bu
özgürlük çıktı birgün yoluma
yurtdumdan çıktım yola
gördüm birdenbire
şerif john brown
bana nişan almış
bu yüzden vurdum onu
vurdum
kendini savunma suçsa öderim bedelini
ben vurdum şerifi
ama vurmadım yardımcısını
ama vurmadım yardımcısını
ben vurdum şerifi
evet
destekleri umudumu arttırdı
nasıl olması gerektiği konusunda
kaderine razı olma yıpranırsın
göster kendini eylemlerinle
göster kendini eylemlerinle
böyledir sözüm
ben ben ben
ben vurdum şerifi
ama vurmadım yardımcısını
ben vurdum şerifi
ama vurmadım yardımcısını
oh evet böyle
bana üniversite yıllarımda çalıştığım bir işletmenin mutfağındaki çeşitli egzotik içecek kokularını ve bir adet kalp çarpıntısı hatırlatan parçadır. reggae müzik eşliğinde keyifli keyifli yıkadığım bulaşıkları, hazırladığım gözlemeleri, pişirdiğim kahveleri... o çok hoşlandığım kişinin her servis almaya geldiğinde 'yine açsana kız şunu' diyen bakışlarını, onun bakışlarına maruz kalan bendenizin nefessiz kalışını hatırlatır.*
(bkz: paylaşmak istedim)
çimeni bile kağıda sarıp yakabilecek bir jamaikalıya marijuana yetiştirmeyeceksin, hepsini sökeceksin topraktan, bir daha ot çekmek yok gibi şeyler söylenirse kişinin şerif merif dinlemeden indireceğini belirten kingston yöresi türküsüdür. yalnız şarkıda bir de şöyle bir ahlakî sorunsal vardır: belli ki şarkının kahramanı şerifin adamlarını öldürmekten (de) hüküm giymek üzeredir ve kahraman da savunmasında sürekli şerifin adamlarına zarar vermediğini, sadece şerifi vurduğunu söyler. burada insan merak eder acaba şerifin adamlarının* hayatı şerifinkinden daha mı değerlidir? veya nefsi müdafaa dahi olsa şerifi vurmak cinayete girmez mi?
bunları bir kenara bırakırsak müthiş şarkıdır orası ayrı tabii.
evine yapılan bir gece yarısı operasyonundan sonra yazılmış. buradan anlaşılıyor ki gece yarısı operasyonları sanatçılarda işe yaramıyor hatta onları üretime sevkediyor. aynı örnek eğitmenler (the edukators) filminin yönetmeni Hans Weingartner için de geçerliydi.
ama bu parçayı burada zikretmen sebebimiz elbetteki bunlar değil. i am a legand filmidir. sinema tarihinin en sevdiğim konusunu olan "dünyada yalnız"ı harcayabilmiş bu filmin en dikkate değer bölümü will smith in Salli Richardson a bob marley in bu parçasını tanıttığı sahnedir. türkçe düblajda her şarkıları bile türkçeye çeviren anlayış iyi ki bu bölüme dokunmamıştır.