bugün

çocukken, içimi çeke çeke daldığım uykuları aklıma getirir.
büyüyünce işler değişti tabi. daha kuvvetli ve dirayetli durmak gerekiyor çoğu zaman. birini kaybetmenin acısını hatırlatıyor.
böylesi daha iyi sanki. dünya yıkılmışta altında kalmışsın gibi deli eden bir sessizliktense; bağıra çağıra, içini çeke çeke ağlamak.
Aslında içimdekileri anlatmaya bayağı bir ihtiyacım var ama kimseye güvenemiyorum, duygusal mıyım bilmiyorum, kendi içimde belki ama dışarıya ağlayamıyorum, beceremiyorum yani; çünkü içimdekileri döktüğüm zaman içinde bana doğrultacak silahları, beni küçük görmeye çalışacak düşünceleri aramaya meylediyor insanlar. Yanlış şeyler yaptığımı düşündüğüm için böyle demiyorum, böyle diyorum çünkü içimizde yaşadıklarımızı, duygularımızı, hislerimizi bizi kırmak için kullanacak çok insan var. Ne yaşıyorsam içimde yaşıyorum, ne doğuyorsa içimde doğuyor, ne ölüyorsa onun mezarını da içimde kazıyorum. Bu da yanlış evet ama öyleyim işte, mesela çok konuşan birisi değilim çünkü insanları konuştuklarıyla tartmak için dinleme taraftarıyım. Dışarıdan dolu zannedilenlerin balon olduklarını anlamak için sadece ipi çözmek gerekiyor. Bugüne kadar kendimi açabileceğim çok kişi çıkmamıştır karşıma, yani seni iyisiyle kötüsüyle kabul edecek birisi, kötü olduğunda seni iyi edecek birisi. iyi olduğunda herkes iyi, her şey iyi. Vay ki az biraz kötü olasın, işler yolunda gitmesin; hemen başlıyor şikayetler.
Benim birisiyle 'bir' olmaya ihtiyacım var, ama öyle böyle değil. Hani nasıl ki sol ayak aksasa sağ ayak onu destekler, nasıl ki sağ el sol eli şikayet etmez işte öyle yekvücut olmam lazım birisiyle. Ama o birisi ?
üzüldün mü sen güzel insan ? kendine gel boşver her şeyi. ben böyle diyince boşvermedin tamam ama kendine yazık edersin , etme.
Belki Tüm dünyanın sahteliğini gözlerinin yaşlarıyla temizlemek,
Belki de Acıların sessizliğini masum damlalarla terketmektir..

Dolu dolu yaşayan bir kalbin, acılar içinde yanan bir ruhun bir an olsun huzur bulmasıdır..
bunu yapmışlığım vardır, burnun akar deli gibi...

sesin değişir, boğazın dolmuştur artık.

rahatlatır ama hem de çok.
Kıyamamıştım, böyle ağlıyorsa pişmandır dedim, gözyaşlarından öptüm, sakinleştirmek istedim, affettim. Ancak bir insan 7sinde de 77sinde de aynıymış onu gördüm, bizi öyle ağlatanların umrunda olamadık. Ya karşımızdakiler usta oyuncular ya da gerçekten tüm duygular içi boş bir balon.
Hayatımın 10 gün aralıksız rekoru.
Üzüntüden olmuyor benim çoğu zaman hep sinir stres yüzünden olan durum.
kızgınlık be üzüntüler birikir ve patlar .bu ağlama hem bir yorgunluk hem de rahatlama hissi verir
nefes alamayacağınızı hissettiğiniz anda, fazlasıyla bir iç daralması, ve ardından vücudun rahat bırakılmasının peşinden gelen hıçkıra hıçkıra ağlama eylemi..fazlasıyla yaşadığım bir duygudur..düşmanımın başına gelmesin dediğim olaydır.
Bir iki yıl önce başka çarem yapacak bir şeyim kalmadığında gerçekleştirdiğim eylem.
Ne rahatlatıcı bir şey.Bir ihtiyaç.
istemiyorum. içimde firtina kopuyor ama istemiyorum.
Daha dün üç yaşında çiçek gibi bir çocuk orospu çocuklarının ihmalkarlığı yüzünden lanet olası bir arabanın içinde saatlerce can vermeye çalıştı, ben sizin ceviz kabuğunu doldurmayan üç kuruşluk dertlerinize sıçayım...
sebebi öfkeniz, üzüntünüz veya sevinciniz olsun sizi rahatlatır ve kendinize getirir. bittiğinde ardından gelen boşluk hissi, öbür boşluklar gibi çaresizlik ve hissizlik hissettirmez, aksine sizin ruhunuzu okşar ve nereden geldiğini bilmediğiniz bir huzura alıp götürür.
O bile olmuyor artık, gerçekten hıçkıra hıçkıra ağlayıp içimdekileri öyle boşaltmak istiyorum.
baya rahatlatır insanı bir de gece ağladıktan sonra uyumak güzeldir. huzurlu bir şekilde uyursunuz.
Bi beceremediğim şey, zaten zor ağlıyorum onda da sessiz sessiz..