bugün

herkesin kolay yoldan kazanç sandığı halbuki en stresli en heyecanlı ve en uğraş gerektiren meslek. normalde kimse yapmaz ancak yasak olduğu için herkese çekici geliyor olabilir. kimsenin yapmaması gerekir hem ayıptır hem de çoook günahtır..
(bkz: eyvahsoyuldum)
bir hastalık olarak ta ortaya çıkabilen çalma faaliyetidir.bu hastalığın tıptaki adı kleptomanidir. Kleptomani

Kleptomani, gerçekte gerek duyulmayan maddeleri çalma dürtüsüdür. Keptoman bu işi o kadar açık seçik bir biçimde yapar ki, tedaviye gereksinim duyduğu bir psikolojik rahatsızlığı olduğu hemen anlaşılır. Kleptomani, kompülsif, yani önüne geçilemez bir isteğin, yineleyen bir biçimde ortaya çıkmasıdır. Kleptomani bilinen anlamda hırsızlık değildir; çalınan nesneler çoğunlukla değersiz şeylerdir ve çalan kişi bunu ihtiyacı olduğundan yapmamaktadır.

Öte yandan, hırsızlık yapan kişi, genellikle, çaldıklarını tutmaya çalışmaz. Kleptomanide, anlamdaki hırsızlıktan farklı olarak bir tür çalma dürtüsü söz konusudur. Hırsızlık, bir tür kompülsiyondur (karşı konulmaz biçimde bir edimi yapma) ve öteki kompülsiyonlar gibi yalnız bir kereye özgü değildir, sürekli yinelenir.
TCK md.141
1)Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı kendisine veya başkasına bir yarar saglamak maksadıyla bulundugu yerden alan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
2)Ekonomik bir deger taşıyan her türlü enerji de taşınır mal sayılır.
hirsizlik sadece nesnel degildir, du$unsel anlamda da hirsizlik yapilabilir.
fikirlerin, du$uncelerin ve degerlerin calinmasi arti bir cok alanda kullanilmasi da hirsizliktir.
(bkz: nitelikli hırsızlık)
(bkz: ajan)
türkiye'de çözümü olmayan iğrenç deformatif fenomen. daha da vahim ve çözümsüz olacaktır durum...
http://www.medyatava.net/haber.asp?id=37109
türkiye'de çözümü olmayan suç. halbuki arabistan gibi demokrasiyi içselleştirmiş ülkelerde böyle değil. daha çok fırın ekmek yememiz lazım.
potansiyel ibnelik değil, düpedüz ibneliktir.
(bkz: arakçı ayıp sana)
aslında bence bu mevzu ikiye ayrılır, yasal ve yasal olmayan hırsızlık diye...
şimdi herkes yasal olmayan hırsızlığı bilir... çalmaktır bu... örneğin baklava çalmak...

yasal olan hırsızlık ise: devletin, firmanın, işletmenin vs. sizi alenen soymasıdır. üstelik sizi soyma haklarını kendi kendine uydurduğu kanun diye bir şeyle aşikâr eder, garantiye alır. adam 3 liralık aldığı malı, 50 liraya satar/satıyor... buna da ticaret diyorlar/diyoruz... daha doğrusu bize öyle yutturuyorlar mal yerine koyup... hadi bu şirketlere özel mülkiyet/özel nefis falan, herif aç gözlü mendebur olduğu için kat kat kâr edeceği fiyata satıyor... peki ya ulen devlet/hökümet sana ne oluyor? benzinin maliyetinin 5 katına nasıl satarsın? hadi 2 katını anlarım belki ama 5 katı nedir yahu? sen halkın için mi varsın, halk senin için mi var? bizi ilk zken devlet ki zaten... ayrıca her şeye vergi konur mu lan!?(bak yine sinirlendim) adamı mal mülk sahibi etmekten vazgeçirir bu vergiler... binamda asansör var diye onun vergisini veriyoruz ya...yuh! hatta, matlas yuhanna! ki bilmediğim daha ne vergiler vardır daha...
bu memlekette cezası olmayan bir eylemmiş.

tck 141 hikaye imiş. dün gece dükkanıma havalandırma camından girip bir miktar para çalan hırsız kişisi, polisten öğrendiğime göre yakalanması durumunda en fazla 5 gün yatarmış içerde. ayrıyeten polisin bu kişiyi saptaması halinde gözaltına alma yetkisi de yokmuş. savcı , mahkeme ve sair sonucunda belki tutuklanıp 3-5 gün yatıp çıkıyormuş bu elemnalar. ülkemizde hırsızlığın neden bu kadar yaygın bir suç olduğunu bugün tam anlamıyla kavramış bulunmaktayım. nerdeyse cezası bile olmayan, kolay yoldan geçinebilmenin yolu imiş hırsızlık eylemi.
yapan kişi için namusun, kişiliğin ve onur'un hiç bir öneminin olmadığı eylem.
ülkemiz acısından baz alınarak, sistematiği yapılırsa.
cok calana az ceza, az calana cok ceza gibi bi uygulama görülebilir.
ama ne olursa olsun hırsızlığın, üstünü örtecek bişey bulunmaz.
ha bankayı boşaltmışsın ha ekmek çalmışsın, ya da birinin kalbini çalmışsın aynı şey.
aynı zamanda ruhsuzluk, hissizliktir. adamın cebindeki cüzdandan 200-300 lira çıkarıp çatır çatır yemek elbette ki çok keyifli olacaktır; fakat o parayı yiyen insanın rahat olmaması, en azından bir yerden sonra "hacı böyle paranın tadı olmuyo lan" demesi gerekir.

hırsız olduğumdan değil, küçükken kuruyemiş çalıyordum dükkandan. valla küçücüktüm ama lan, bir iki tane alırdım hem. *
dünya'nın en insani eylemidir. hırsızlık yapmak insanın doğasında var olan bir şeydir. aslında hepimiz potansiyel hırsızız. yemek içmek kadar olağan bir şeydir bu.

çünkü her insanın tenezzül edeceği bir şeyler mutlaka vardır. kimisi 10 ytl çalar kimisi hayatta tenezzül etmez 10 ytlye gider villanın peşinden koşar. bazıları sakız bile çalar. ama her insanın mutlaka tenezzül edeceği bir şeyler vardır.

eğer bir insan hayatı boyunca hırsızlık yapmamışsa bunun tek sebebi tenezzül edeceği miktarda bir para veya mal varlığıyla karşılaşmamış olmasıdır.
ermenistanın erovizyon şarkısı melodisi ile bir kullanılan kavram.resmen şarkı azeri ve kafkas türklerinin müziklerinden alıntıydı,kıyafetlerde cabası.
türk ceza kanununda bedeli ağır bir fiildir.
suçtur. hatta kimi zaman ekmek çalan bir çocuk yıllarca hapiste yatar. ama koskoca bankaları hortumlayanlar ortalıklarda dolaşır. öyle garip bir suçtur işte. türk ceza kanununa göre en büyük hırsızlık ekmek çalmaktır.
allah ve kanun korkusu olmasa, hırsızlık insana uygun bir davranış olurdu.
ateizm denen sallama inanca göre yakalanmadığın müddetçe keyfini süreceğin eylemdir.

(bkz: ahirete inanmayan insan)
Japonyada hırsız yakalayan bi robot icat etmisler

Amerikada ; 5 dakikada 118 hırsız yakalamıs

Ingilterede ; 5 dakikada 80 hırsız yakalamışlar
Italyada ;5 dakikada 50 hırsız yakalamıs

Turkiyede; 5 dakikada robotu calmıslar..
kürdlerin çingelerden birinciliği alamadığı tek suç.
karsta kahvehanesi olan br kurumdur ve herkesde giremez.