hristiyanlık, dünyanın şimdiki halinin bu kadar kötü olmasını sağlayan yönetim araçlarından biridir. bir dönemki protestan tin, ikinci dünya savaşı sonrasına kadar antik yunanın ve bir dönem islamiyetinin üzerine bir şeyler koyarak insanlığın ilerlemesinde büyük bir rol oynamıştır. ancak dünya bu kadar kötü bir yer ise bunu, (tıpkı diğer bütün dinlerde olduğu gibi) halkı uyutmak için kullanılan hristiyanlığa borçludur. hristiyanlık, insanların kolayca yönlendirilmesi amacı ile usun açınmasının önündeki en büyük engel olarak yönetenler tarafından acımasızca kullanılmıştır. bu din uğruna savaşlar çıkmış, bir çok bilgi sahibi insan öldürülmüştür.
egemenliği hala sürmekle beraber, protestanlık ve anglosakson kültür tarafından sarsılmaz egemenliği bir nebzede olsa yıkılmıştır. ancak uzun süredir insanlığa yapıştırılmış bu asalak din, hala büyük ve yıkıcı bir etki alanına sahiptir.
bu dini en iyi özetleyen tümce şudur; Bir Güney Afrikalı demiş ki: "Misyonerler Afrika'ya ilk geldiklerinde bizim topraklarımız, onların incilleri vardı. Şimdi bizim incillerimiz, onların toprakları var"
hristiyanlık dinindeki ortodoks mezhebine göre eğer papazlar evlenmeden önce papaz olurlarsa bi daha evlenemiyorlar. despotluk derecesine gelmek isteyen , yani bizdeki müftüye tekabül eder aşağı yukarı , hiç evlenmemesi gerekmektedir.
bilmeden okunmadan elestirilmemesi gereken din. bariscil ve sevgi doludur. baska dinden olan insanlar hristiyanliktan korkmak yerine onu anlamaya calismalilardir. hic degistirilmemis ve tek dogru dindir.
önce keşiş yeşu vardı yani isa. isa'nın ardından yüzyıllar geçti ve isa dünyevi kimliğinden soyutlanarak tanrısallaştırıldı ve günümüzde hristiyanlık adını verdikleri fakat keşiş yeşU ile alakası kalmayan bir din şekillendirildi.hatta bazı teologlar isa'nın varlığını bile tartışmaktadır.
millet olarak hristiyanlığı seçmiş ilk toplum ermenilerdir. hristiyanlık en parlak dönemini roma (ve tabi bizans) imparatorluğu sırasında yaşamıştır. bu sebeplerle hristiyan batı dünyası ermeni ve yunanlara saygı ve hayranlık besler.
insan enteresan bir canlıdır. bir peygamber olan hazreti isa'yı tanrılaştırıp apollon haline sokmuştur. isa insandı, isa nebiydi ve belkide en mühimi isa insanlardan bir insandı, bir beşerdi. bir insana yapılabilecek en kurnazca kötülük yapılmıştır hazreti isâ'ya. tanrılaştırılmış ve böylece inkar edilmiştir. tanrılaştırılmış ve farklılaştırılmıştır. böylece insanlardan bir insan olması sıfatı ortadan kaldırılmış , unutturulmuş oldu. isa [ as ]'e yakıştırılan hulul sıfatı o'nun kanunlarını ve kaidelerini yok saymak adına ortaya atılan bir masaldı. insan masala inanır mı deme. bundan ikiyüz sene evvel japon halkı güneş kraliçesinden türediğine inanıyordu !
tanrılaşmış bir isa artık mükemmeldir. bu ne demektir biliyor musunuz: isa'nın hayatı tanrı hayatıydı. o rab'bı , yere isa suretinde ve o bedende inmişti, o'nun ahkam ve kaideleri bize uymaz, biz asla tanrı gibi yaşayamayız, davranamayız demenin bir başka biçimi, belki de en kurnazcasıydı isa'nın tanrılaştırlması. ve böylece kitabı tahrib edildi..
isa kanımca ilk afaroz edilendi.
edit: senin dinin kötü benim dinim iyi levellerini çoktan gecdiğimizi beyan edeyim. maksadım insan evladının farklılaştırmaya çalışma gibi bir yapısının bulunduğundan bahsetmektir. bir de aynılaştırmaya çalışma gibi bir rahatsızlığı vardır ki o da apayrı bir konu.
günümüzde çok az sayıda inananı olan bir mezhebi vardır hristiyanlığın... bu mezhebin inanışı; hz. isa'nında bir insan olduğu ve allahın peygamberi olduğudur.
mensubu olan türklere türkiye'de çoğu zaman garip bir şekilde bakılan din. ben hıristiyanım diyen kişiye kafa sallanır ve " hmm öyle mi, tercih meselesi tabi " şeklinde karşılık verme gereği duyulur.
mısır boş inançlarını bilen ünlü arap bilgini ibn-i rüşt, bütün dinler arasında en saçma ve anlamsızının olduğunu, müminlerin tanrısal varlığı önce imal edip sonra da yedikleri din olduğunu belirtmiştir.(kudas).
kudas; hıristyanlığın bir sagramenti; bu törende, inançlı kişiye isa'nın gerçek eti ve kanı olarak ekmek ve şarap sunulur. böylelikle tanrı ile birleşmenin(ortaklaşmanın-kominyon'un) sağlandığına inanılır.
roma ve bizans uygarligi'nin en gelismis oldugu cagda, asya'da konficyusculuk ve budizm'in dogusundan 5 asir sonra isa peygamber tarafindan kurulmus olan din. hristiyanlik en yaygin inanc durumuna 6 ve 16. yuzyillar arasinda orta cag denilen zaman diliminde ulasti. bugun insanlarin 4'te 1'inden fazlasi bu dine mensuptur. hristiyanligin en yogun oldugu yerler avrupa ve amerika kitalaridir. fakat baska yerlerde de gorece daha seyrekte olsa bu dine mensup insanlar yasar.
pek cok ulke hristiyanligin tarihinin isa peygamberin dogumuyla basladigini kabul etmistir. ne var ki isa'nin dogum tarihi kesin olarak tespit edilememistir. bazi hesaplamalara gore isa takvimimizin baslangicindan 5-6 yil once dogmustur. bu uyusmazlik isa'nin dogum tarihini ilk defa baslangic kabul eden "kucuk deni" isimli bir kesisin yaptigi bir yanlisliktan ileri gelir.
buyun semavi dinler gibi hristiyanlik da kok saldigi toplumlari derinden etkilemis, koleligin kaldirilmasi ve daha adil yasalarin getirilmesine yol acmistir. felsefeyi ve bir butun olarak sanati da etkilemistir. ozellikle ronesans donemine kadar mimari, heykel ve muzik dallari basyapitlarini dinsel esinlenmelere borcludur.
ilk insan olan hz. adem ve hz. havva nin anasi babasi olmadan dunyaya geldigini kabul eden ama hz. isa nin babasiz dogamayacagini savunup allah i -hasa- onun babasi olarak kabul ederek sapkinliga dayali bir temele oturan dindir, ama hak dini degildir.
incil de hz. isa zamaninda yazilmamistir, onun soyledikleri diye lanse edilen ve incil in yazarlari olarak belirtilen 40 yazarin kendi kalemlerinden cikan dusunceler butunudur. bu kitabi yazanlar ruyalarinda ve bazen gunluk hayatta allah in kendilerine ne yazilmasi gerektigini soylediklerini iddia etmislerdir.
yani incil i allah in kendileri ile knustuklarini ileri suren peygamber olmayan insanlar yazmislardir.
kaynak:
awake- november 2007- can you trust bible?
the watchtower- choices that lead to happiness
hıristiyanlıgı muslumanlıktan ayıran ana etmen tarihsel ve cografi arka planıdır. roma imparatorlugu bir efendi-kole toplumu idi ama bir hukuku vardı, guclunun hukuku.o yuzden isa nın ogutleri tebligleri hayata dair genel bir bakısı yansıtır. temel insani degerler uzerinden topluma bir duzen getirmeyi amaclar. ama muslumanlıgın arka planında vahsi bir col cografyasının getirdigi kabile kulturu vardı. bu yuzden hz muhammed kuran aracılıgı ile gundelik hayata dair ayrıntılar iceren emirler teblig etmistir. islam dini kuran ve hadisler yoluyla insanların cinsel hayatlarına varana kadar mudahale eder. colde yasayan kabileler roma imparatorlugu gibi yazılı bir hukuk kulturune sahip olmadıgından dolayı islam dini icinde oldugu col cografyası eksenli bir hukuk yaratmak zorunda kalmıstır. ayrıca hristiyanlıgın yahudilikle organik, kulturel-toplumsal bagı vardır ama islamın asıl bagı col ve col kulturu ile olmustur. bugunku batı hukukunun temelleri de efendi-kole iliskilerinin tescilli oldugu roma hukukuna dayanır. uygarlık duzeyi itibarı ile de hristiyanlıgın ortaya cıktıgı donemdeki roma toplumu ile islamın ortaya cıktıgı arap toplumu arasında epeyce bir fark vardır.hz isa hz muhammed den 500 kusur sene gibi buyuk bir zaman dilimi oncesinde ortaya cıkmıs olmasına ragmen roma imparatorlugu civilization anlamında arabistan colundeki arap kabilelerinden cok daha ileriydi.
bu sebeplerden dolayı hiristiyanlık ve islam birbirinden oldukca farklıdır.
islam dini islamcıların iddia ettigi gibi hiristiyanlıgın temize cekilmis hali-devamı degildir.
kökenlerini yahudi dininden alan, yahudi yasalarına uyan bir dindir.
isa ve havarileri yahudidir.
asyalı bir yahudi olan havari paulus, çeşitli mitolojilerden etkilenerek, tanrı'nın ruhuyla doldurulmuş bir insan yaratmıştır.
efsaneye göre, isa çarmıha gerildikten sonra göğe çekilip tanrısal ruhun nefesiyle yeniden dirildikten sonra hıristiyan'lığın yahudiler için değil, bütün insanlar için ''müjde''olduğu söylenmiştir.
türkler yüzünden ikiye ayrılmıştır. kavimler göç'ünü başlatan asya hun devleti roma imparatorluğunu ikiye bölmüştür. * bu ayrılık dinlerinde de bölmüştür hristiyanları ve mezhepler oluşmuştur. *
o kadar azmış bir toplumdu ki, ikinci kez uyarıya maruz kaldılar. bu onlara son davetti... tıpkı musa gibi isa da aynı kavme, allah ın yolundan gitmelerini söyledi. olmadı...
