off sanki muhammed'in yanındaymış gibi aklından geçenleri,hissettiklerini bilebilecek kadar hücrelerisiniz sanki. gözünüzle gördünüz mü kulağınızla duydunuz mu? burada kendi mantığınızla ortaya bişeyler koymayacaksanız sussun lütfen. emredilmişmiş. kim emretmiş? şu din hocalarının olay mahalindeymiş gibi olayları anlatmasına gıcık oluyorum arkadaş. tartışmasız doğru kabul ettiriyorlar herşeyi. yeter ama. ayrıca oğlu demiyor kimse. evlatlık diyor. kıçınızla okumayın yazılanları. evlatlığının boşadığı karısıyla hele hele peygamber sınıfından birisinin evlenmesi iğrençlikten başka bişey değildir. bunu sorgulamadan kabul etmek ise ya sizin korkak olduğunuzun göstergesi ya da beyinsiz olduğunuzun göstergesidir.
Öncelikle kalbi mühürlenmiş olanlara ne vaaz fayda verir ne de delilleri sunmak ama kafası karışanlar için yazalım.
Hz.zeyd'i peygamberimizin oğlu bilen aptal beyanıdır.
çocuk iken esir düşüp köle olarak satılan zeydi hz. hatice (r.a) validemiz almış, daha sonra hz. peygamber (a.s.) ile evlendiği zaman ona hediye etmişti. bilahere ailesi fidye vererek geri almak istedi. peygamberimiz, isterse fidyesiz olarak ailesine gitmesi hususunda onu serbest bıraktı. o ayrılmak istemeyince hz. muhammed (a.s.m.) onu evlatlığı olarak ilan etti. hz. peygamber, zeydin, halası ümeymenin kızı zeyneb ile evlenmesine vesile oldu. fakat zeyneb, köle asıllı olan zeydi kendisine denk saymadığından, işin başından beri onunla uyum sağlayamadı. sonunda zeyd hz. peygambere gelip evliliğe son vermek istediğini söyledi. durumu izleyen hz. peygamber (a.s.m) bu neticeyi yerinde bulmakla beraber zeydin yüzüne karşı söylemek de istemedi. eşini yanında tut! diye asıl temennisini dile getirdi. zeyd boşayıp iddetini doldurunca zeyneb serbest kaldı. peygamberimiz çekinmesine rağmen, allah onunla evlenmesini emretti. böylece, cahiliye adeti olan, bir kimsenin evlatlığının boşadığı kadınla evlenme yasağının kaldırılması işinde, hz. peygamber, kendinden örnek vermek imtihanı ile karşı karşıya kaldı. demek ki, böyle köklü bir adet, hz. peygamberin bizzat kendi uygulaması ile kaldırılacaktı
Edit:kalbi mühürlenmiş olanlar delilleri görünce kabul edecekleri halde eksileyerek kalbindeki küfrü izhar etmiş oldular, yani bunu neden eksilersin ki peygamber efendimiz senin sandığın gibi olmadığı için zoruna gidiyor heralde.
beyin yakan açıklamalar durumu kurtarma çabaları iyice boka sardırıyor bilmem farkında mısınız? evli olan bir peygamber var bilmem kaçıncı eşini almasına izin veriliyor. hemde oğlunun eşi ya da eski eşi fark etmez. eğer korumak amaçlıysa neden muhammed evleniyor. çevrelerinde tanıdıkları bekar sürüsüne erkek vardır. evlendirilebilirdi kolaylıkla. bir dinin buna izin vermemesi lazım. bu normal bir durum değil. zaten birden fazla eş olayına kesin ve net yasak getirmesi gerekir bir dinin. galiba o dönemde kimsenin işine gelmemiş öyle bir ayet yazmak. akraba evliliğine hele double yasak getirilmeli eğer o din gerçek bir dinse ve toplumu doğruya sokmak amaçlıysa. sakat doğan çocukların çoğunluk olarak neden sakat doğduğunun tespitini yapamamış olacaklar ki yasak getirmemişler. tamamen insan yapımı bir din var ortada ya da o kitabın yüzde 20si orjinal. mantığın hata bulduğu noktada kutsallık söz konusu olamaz.
"Zeyd o hanımla alâkasını kesince Biz onu sana nikâhladık tâ ki evlâtlıklarının boşadığı hanımlarla evlenmenin mü'minler için günah olmayacağı anlaşılsın. Allah'ın emri işte böylece yerine getirilmiştir."
bu ayete inananlar olaya bu açıdan bakacaklar, inanmayanlar ise "muhammed zevkleri yüzünden böyle böyle yaptı" diyecekler.gereksiz tartışmalardır.tartışacaksanız kur'an'ın dediklerinin bilime uyup uymadığını tartışın, somut şeyler çünkü.
arap dininin türklere uygun olmadığını gösterir. araplarda evlenilen kadın köle gibi başkasına hediye edilebiliyordu o dönemlerde. nitekim hicret olayında da görülmüştür.
Edit: bilmeyenler için kaynak;
“Peygamberimiz (a.s.m) Abdurrahman b. Avf ile Sa’d b. Rabî arasında kardeşlik etti. Sa’d’ın iki hanımı vardı. Abdurrahman’a malını ve eşlerini kendisiyle paylaşmak istediğini söyledi, fakat Abdurrahman 'Allah aileni ve malını sana mübarek kılsın, siz bana çarşı-pazarın yolunu gösterin.’ diyerek bu teklifi reddeti.”(Buharî, Nikah,7; ibn Kesir, Es-Sîre, 2/327; Uyunu’l-eser,1/268).
Dönemin şartları mı. Zinadan bahseden bir din var ortada bunun hesabını yapabiliyorlar zamanında ama oğlunun karısıyla evlenmek normalleştirilebilir öyle mi?
Erkek erkeğe, kadın kadına sürtüşmenin özgürlük olduğunu öne sürenlerin anlamadığı şey şudur;
"Allah, evlatlıklarınızı öz oğullarınız gibi saymanızı meşru kılmamıştır. Bunlar sizin dillerinize doladığınız boş sözlerdir. Allah gerçeği söylemektedir; doğru yola O ulaştırır. Evlatlıkları babalarına nispet edin; bu, Allah katında en doğru olandır. Eğer babalarının kim olduğunu bilmiyorsanız bu takdirde onları din kardeşi ve dostlarınız olarak kabul edin. içinizden kastederek yaptıklarınız bir yana, yanılmalarınızda size bir sorumluluk yoktur; Allah bağışlar ve merhamet eder” (Ahzâb, 33/4-5).