"hz ömer islamı şereflendirdi" diye rivayet edilen bir hadise itiraz ederek "hayır islam hiçkimse ile şereflenmez tam tersi insan onunla şereflenir allah resulü dese dese ömer islam ile şereflendirildi demiştir" diyerek analitik zekasını ve gerektiğinde masaya yumruğunu vurabileceğini ortaya koyan kuran deyimi ile "ümmetin annesi".
Peygamber efendimizi (s.a.v) en çok kıskanan eşiymiş diye duymuştum. Aslında hakkında fazla bir şey okumamama rağmen, kendimi en yakın hissettiğim hanım sahabi Hz. Aişe. Ve eşler içinde en fazla hadis rivayet eden de olması...
Nedense gözlerimi doldurur onun hakkında bir şey duymak,okumak.
Burayı açıp da hakkında bir şeyler edineyim derken, yaş mevzusuna takılındığını görmek de aynı etkiyi yaptı "nedense". *
öncelikle şunu belirteyim. birçok üyesi bulunan hanefi mezhebinin kurucusu imamı azam ebu hanife hazretlerinin belirttiği üzere sahih sadece 16 tane hadis vardır. geri kalan hepsi şaibelidir. yani kesin olarak peygamber efendimizin söyleyip söylemediği meçhuldur. ebu hanife hazretleri peygamber efendimizden yaklaşık 100 yıl sonra yaşamış bir zattır. ünlü hadisçi buhari hz. ise ( burdaki hazretleri ekini saygıda kusur etmemek için koydum, sonuçta islam için çalışmış büyük bir zattır ancak belki de yaptığı islama yarardan çok zarar vermiştir) imamı azam hazretlerinden 100 yıl sonra yaşamıştır. şimdi akıl var mantık var. kendisinden 100 yıl önce yaşayan ebu hanife hazretleri sadece 16 hadisin sahihliğini belirtirken kendisinden 100 yıl sonra gelen buhari hazretlerinin sunduğu hadislerin peygamberimize ait olduğu ne kadar güvenilirdir? ebu hanife hazretlerinden sonra ortaya hadislerin toplanmış olduğu bir yazılı kaynak çıkmadı, buhari hazretleri bilgi olarak ebu hanife hazretlerinin çok üstünde de değildi. bakın sakın yanlış anlaşılmasın peygamber efendimizin söylediği bir söz doğru olmayabilir demiyorum haşa ama şu an islamın temel kaynaklarından ikincisi olarak gösterilen hadislerin gerçekten de peygamber efendimize ait olduğu şüphelidir. bunu söylemek de insanı dinden falan çıkarmaz çünkü sadece 16 tanesinin sahih olduğu mezhebimizin öncüsü imamı azam hazretleri belirtmiştir. ancak sahihliği kesin olan bir hadisin doğruluğunu inkar edersen o zaman kafir olursun o ayrı. kısacası konumuza dönersek hz. ayşe'nin evlenme yaşıyla ilgili hadis diye getirdiğiniz kaynakların tam olarak güvenilirliği yoktur. bir de en son olarak şunu söyleyim islamın şartları zamanın şartlarına uyarlanmaya müsaittir. misal peygamber efendimiz savaş ganimetlerini savaşa katılan askerlere dağıtırken hz. ömer bu uygulamayı kesmiş ve ganimetin büyük kısmını devlete aktarmıştır. yani kesin emredici hükümler hariç diğer kurallar zamana uyarlanabilir. islamın bu konudaki kesin emredici hükmü evlilik için gerekli yaş şartı doğurganlık ehliyetinin kazanılmasıdır(hz. ayşe'de de bu şarta uyulmuştur) ama bu demek değildir ki illa adet görmeye başlayan kızı koynuna alacaksın. günün şartlarında ve toplumun değerinde alt sınıra uyulmak koşuluyla kaç yaşında evleniliyorsa o yaşta evlenilir. sözüm ona islam ülkelerinin sapık vatandaşları dini kendilerine göre yorumlayıp da ''çocukları'' nikahına alıyorsa burda dinin bir suçu yoktur. şimdi 18'den önce evlenmek abes gelebilir ama unutmayın bundan daha 50 yıl önce bu yaş 13-14 idi. hatta benim babaannem 12 sinde evlenmiş. bu yaşlarda evlenmeye yobazlık diye bakanların daha orta son sınıflarında veya liselerde çocukların ergenlik azgınlıklarıyla yiyişmesine ayy ne güzel aşk yaşıyorlar deme iki yüzlülüğü de ayrı bir ironi konusu ama yazı çok uzadığı için değenmeyeceğim.
not: bu yazdıda kesinlikle buhari'deki bütün hadisler asılsızdır demiyorum içinde doğruları da vardır ancak kesin olarak doğruluğu tescillenen imamı azam hazretlerinin tespitine göre 16 tanedir. gerisinin peygamber efendimize ait olup olmadığı şüphelidir.
muhammed öldükten sonra, 18 yaşında olan ayşe hakkında çıkan aldatma rivayetleri üzerine adına vahiyler indiği iddia edilen, 6 yaşında evlenip 9 yaşında gerdeğe giren kız çocuğu.
bir hadis;
"ben dışarda oynuyordum, sonra gelip beni aldılar, ve süslemeye başladılar, ve sonra gerdeğe girdim."
böyle evlere şenlik bir hadis te mevcuttur.
"Buharide geçen rivayete değinebilmek için Cahiliye araplarının "kızlarının yaşlarını ergenliklerinden sonra saymaya başladıklarını hatırlamak gerekcektir"
ahzab suresi 6. ayete göre müslümanların annesidir. ömründe kuran okumamışların,2 ateist siteye girip islamın sırlarını çözdüm zannedenlerin din adına vereceği fetvalara itibar edilmemelidir.
--spoiler--
hz. ayşe müminlerin annesi falan değildir. hz. ayşe olsa olsa sünni-hanefi evladı müminlerinin annesi olabilir.
kendi başınıza genelleme yapmayın.
--spoiler--
peygamber, müminlere kendi canlarından daha yakındır. eşleri, onların analarıdır. akraba olanlar, allahın kitabına göre, (mirasçılık bakımından) birbirlerine diğer müminlerden ve muhacirlerden daha yakındırlar; ancak, dostlarınıza uygun bir vasiyet yapmanız müstesnadır. bunlar kitapta yazılı bulunmaktadır.
ahzab-6
2 tane ateist siteye girip bir kaç google araması yapıp kendini muhaddis zannedenlerin çemkirdiği allahın temize çıkardığı müminlerin ayetle sabit annesi, hanım sahabe.
(bkz: #8883130)
bu entry'i yazıp, kendince mal bulmuş mağribi gibi sağa-sola çemkiren biriyle aynı havayı solumak zoruma gidiyor arkadaş.
bu nasıl bir mantık, nasıl bir çirkefliktir yahu?
ne olduğu belli olmayan bir sayfanın resmini çek, "al sana belge" diye göster.
ulan asabım bozuldu akşam akşam.
neyse tanım yapalım da silmesinler.
peygamber (s.a.v) efendimizin eşi, müminlerin annesidir.
ıfk olayının kahramanı. ayrıca sahih hadis nedir, buharî kimdir bilmeyenlerin sayesinde gak guk etmeye meydan bulduğu kişidir. bilmiyorsanız bir bilene sorun da size "buharî, müslim veya tirmizî'nin aktardıkları işe gelmeyince yok sayılabilinir mi?" sorusunu cevaplasın.
ek: nasıl namaz kılacağınızdan tutun da abdesthanede hangi parmağınızı kullanacağınıza kadar her bir şeyi buharî ve ardıllarının sayesinde biliyorken, işe gelmeyeni reddetmeyi nerenize sığdırıyorsunuz!?
islamın hadis kaynakları buhari,müslim ve tirmiziden ibaret değildir ki.üstelik güvenilir hadisler sadece buhari ve müslime has değildir.şimdi hz. ayşenin 16 veya 18 yaşında peygamberimizin eşi olmasıyla alakalı hadisleri okuyunca sanki imana gelecekmiş gibi konuşan soruşturmacı sözlük yazarları kendilerine dürüst olmalılar. üstelik daha evvelde bahsedildi hz. ayşenin 18 yaşında peygamberin eşi olmasına dair hadis diğer hadislerle çelişki içinde değil başka manaları ifade etmektedir de gelde bunu inanmak istemeyene anlat.
bu coğrafyadan da kendisine söz söyleyenin olduğu annemiz.milyonlarca insanın gönül bağı kurduğu annemize sürü psikolojisiyle sövmek olmuyor.doğrudan veya dolaylı yoldan yine milyonlarca insanın gönül bağladığı peygamberimize çocuk pornocusu demek hiç olmuyor.bu topraklarda biri hakkında susulması için koruma kanunu çıkartılması zaruri anlaşılan.
islâm peygamberi muhammed'in koynuna kaç yaşında girdiği bir tek türkiye'de tartışma konusu olan şahıs. ne var ki islâm'ı modern dünyanın şartlarına uyarlayacağım diye kıçından ter akan güruh, sahih hadis ve ayetlerle desteklenen bu olayı çarpıtmak adına inanılanı ezip geçmekten çekinmiyor. ciddi dayanaklardan ziyade zorlama ve bir o kadar da öznel yorumlara dayalı anormal bir savunma refleksiyle aişe'nin evlenme yaşını büyük göstermeyi marifet belliyor.
"kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. hamile olanların bekleme süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer. kim allah'a karşı gelmekten sakınırsa, allah ona işinde bir kolaylık verir." (talak, 4)
evet, yukarıdaki al-ilah sözünden de anlaşılacağı gibi islâm, çocuk yaştaki evliliklere olur vermektedir. dönemin kültüründen bîhaberliklerine aldırmadan burada körü körüne ahkâm kesenler, çocuk yaştaki kızların, babası ve hatta büyükbabası yaşındaki heriflerle evlendirilmesinin pek doğal karşılandığını da bilmezler. mesela muhammed'in koynuna sokulan saffiye ya da halife ömer'e verilen ümmi gülsüm kaç yaşında idi? ben söyleyeyim, onlar ve niceleri daha çocuk yaştaydı...
saydıklarıma mukabil, aişe'nin hicretin 1. yılında evlenip, 56. yılında öldüğü neredeyse tüm rivayetlerce sabittir. şimdi! aişe 18 yaşında evlendi ise öldüğünde 74 yaşında olmalı idi. oysa hiçbir rivayette bu yaşlara kadar yaşadığı belirtilmemektedir. ayrıca 18 yaşında evlenmesi, aişe'nin, "ben kendimi bildim bileli islâm'ın içindeyim" lâfzıyla çelişmektedir.
sonuç olarak, (#8870093) no.lu girimle birlikte üst satırlara sıraladığım tüm bilgileri toplayıp, evlenme yaşı hakkındaki yorumu siz çıkartın.
annemiz.. ümidimizin bir parçası; sevgimizin beslendiği o kapının çilekeşi..
peygamber ölünce ömrünün sonuna dek hergün oruç tutan, iftarını hurmayla yapan yüce gönül.. o öldükten sonra hz. muhammed'in ahlakını rivayet ettiği hadislerle bize en kapsamlı ve en güzel anlatanlardan biri..
ve hz. muhammed'e yazılan şu şiirin sahibi;
''Yusuf'un güzelliğini görüp ellerini kesenler,
Seni görselerdi kalplerini paramparça ederlerdi.''
hadis sitelerinde hadis arattırıp hadis bulamayınca hadis yok demekle anlaşılması mümkün olmayan lider-hanım sahabi.
bir konu hakkında 2 farklı hadis varsa zort diye birini inkar veya ikisini inkar gerekmez. bunun yerine sistematik yorum yapılır. buna göre müminlerin annesi hz. ayşe hz. peygamberle evvela nikahlanıp haremine girmiş ancak bu eşlik resulullahın evine taşınması ile sınırlı oluştur yıllar geçip makul yaşa erdikten sonra(islamda makul yaş sınırı doğurganlık ehliyeti kazanmaktır)tam manasıyla resulullahın zevceleri arasına girmiştir. peygamber dahil islamın ölçüsü doğurganlık yaşına ermektir. ötesi laftır,hava civadır.
18 yaşında evlendiğine dair hakkında tek bir hadis bulunmayan karakter. buna rağmen islâm zenofobikleri evlenme yaşı mevzu bahis olunca en sahih hadisleri çiğnemekte rakip tanımaz, türlü taklalar atarlar.
fakat farz edelim ki yukarıya ilişimi verilmiş sahih hadis bir uydurmadan ibaret olsun. o zaman islâm dinin iki temel dayanağından birisi olan hadis kavramı güvenilirliğini yitirmez mi!?
dikkat edilirse din konusunda her sıkıntılı kimse hz. ayşeden yaklaşır.(münafıklar,islamla uğraşan inançsızlar,bir takım misyonerler,bozuk bir dini anlayışa sahip olanlar). muhtemelen hz. ayşe iman ve küfür muvazenesinde önemli bir ölçüt.
