can dündar geldi birden aklıma. Bir ara kendisine ithaf edilen sözler vardı. adam kendini yırttı defalarca "ben söylemedim" diye, yırtmaya da devam ediyor ama her çıktığı programda o sözler ona ithaf ediliyor,
aynı şekilde cem yılmaz'da diyor ya hani uçak almadım hala millet uçağım var zannediyor diye. işte bazı mankafalar vardır olayın aslında öyle olmadığını anlatırsın, ıspatlarsın, delil gösterirsin ama o kendi uydurudğu hikayeye inanır.
Hz. ayşe meseleside öyle işte. 1000 tane delil göstersen aslında 9 değil en az 18'li yaşlarında evlendiğine, 1000 tane delil göstersen peygamberin kendi rızası ile onunla evlendiğine, 1000 tane delil göstersen hz ayşe'nin "senin allahın nasıl bir ilah ki senin hevanın peşine koşuyor" diye bir sözü olmadığına yinede bunlar kendi hikayelerine inanır. O yüzdendir ki boşu boşuna yırtınmamak lazım ama insan acıyor böyle inat uğruna cahil kalmalarına.
bir de hepsi hadis uzmanı kesildi bu ateistlerin ne hikmetse. Adamlar kuran "1400 yıl önceki kitap" diye inanmıyorlar fakat 1400 yıl önce söylenen, zaman içinde aşınıp aşınmadığı belli olmayan hatta çoğu uydurma çıkan hadislere inanırlar. hadislerde asla sapma olmaz ama işlerine gelen hadislerde.
hazret-i aişe gibi bir lider kadın günümüzde bile çıkmaz. al sana bu kadar feminizm, bu kadar modern eğitim, evlilik yaşının 30'lara, 35'lere çekilmesi, şu, bu... peki sonuç ne: var mı bir tane hazret-i aişe... fransızlar'ın jan dark'ından başka tarihte bile benzetilebilecek kimse yok...
işe "ben dini iki lafta bitireceğim" diye girenler, hazret-i aişe'yi hedef alıyorlar nedense... kadın ya, en zayıf halka... ben hiç sanmıyorum, burası dinin en güçlü halkasıdır; buradan size piyaz çıkmaz bence... çıksaydı, 1400 senedir sizin gibi düşünen tipler hep oldu, onlara çıkardı..
sonuç şudur: karacaoğlan'ı okuyun da, 1400 sene önceki arabistan'da değil, 300 sene önceki türkiye'de kadınların kaç yaşında evlendiğini görün... ne 300 senesi, benim babanem evlendiğinde ondördündeymiş...
siz onu bırakın da batı'da kızlar arasında cinsel deneyim yaşı kaçlara düştü, ondan haber verin...
edit: onsekiz aylık bebeye tecavüz edilen bir cumhuriyet türkiye'sinde yaşadığımızı da unutmadan...
muhammed'i safvan'la aldattığı dedikoduları* arşı aşınca allah "şöyle iffetlidir böyle iffetlidir" demiştir. üstüne üstlük aldatmayı* en az iki tanığa bağlayarak ispatlanamaz durumu getirmiştir.
ayrıca islâmdaki kadına dair kapanmayla ilgili her şeyin altından da kendisi çıkar.
muhammed'e "ya muhammed! senin allahın nasıl bir ilah ki senin hevanın peşine koşuyor" gibi ayar da vermiştir. çocuk işte. şımarık!
hem kuranda bahsi geçen; allahın münafık iftirasına karşı temize çıkardığı vakıa ve ayetler hem peygamber sonrası gelişmelerde kendisini tekfir edip iftira edenlerde münafıklığı tanımanın mümkün olduğunu yeryüzünün gördüğü en üstün bir kaç kadından biri.
kralları gibi bakılan muhammed'in 61 yıl yaşadığı; ortalama yaşamın 40 yıl olduğu dönemde seksen yaşını devirmiş olması gereken kadın... tabiî bunu 18 yaşında evlendiğini iddia eden arkadaşların hesabına dayanarak çıkartıyoruz.
619 yılında ölen hatice'den sonra muhammed'in ilk karısıdır. 678 yılında ölmüştür. buna göre en azından(!) 79 yaşında ölmüştür. ortalama ömrü ikiye katlamış. helâl olsun!
tabiî ebu cafer taberi'ye inanan bazı zındıkları kadınların evlenme yaşlarını iran'da 14'e, suudi arabistan'da 12'ye, sudan'da ise 8'e indirmişlerdir. tabiî onlar bilmiyorlar. bir bizim müslüman türkler biliyor aisha'nın yaşını. ne de olsa hepimiz oradaydık.*
bir de bir yanlışı düzeltelim: muhammed, hatice öldükten hemen sonra aisha'yı almıştır. tabiî en verimli çağında 40'ındaki kadınla evlenip 65 yaşına kadar evli kalınca insan taze bir şeyler arıyor.
hakkında 16 ve 18 yaşında evlendiğine dair hadislerde bulunan, demekki nikahlanması ile eşi olması arasında zaman farkı olan peygamber eşidir. bazıları islamın evlenmeyle alakalı temel kriterinin doğurganlık,ergenlik çağına girme olduğunu bilmeden,hz. peygamberin tek dul olmayan eşi olduğunu bilmeden ve gene peygamberle evlendiğinde 60 ının üstünde eşleri olduğunu bilmeden iftira yolu tercih edilmiştir.
ama hz. ayşe ilahi bir sebebi olsa gerek münafıkların meydana çıkmasında önemli bir vasıtadır..daha sağken kendisine münafıklar iftira atmış allah kuranda kendisini temize çıkarmıştır...bazılarıda resulullahın vefatı sonrası müslüman 3 gruba bölündüğünde birinin lideri olan hz. ayşeyi siyasi sebeplerle tekfir ederek mayalarını ortaya koymuşlar nihayet modern çağla beraber yaş konusu istismar edilmiş ve çarpıtılmıştır.
islamın lider ve model kadınıdır...aynı zamanda fetva makamıdır.
peygamber ile evlilik yaşı tartışmaları sadece tükiye'de dönen tarihi şahıs.
sudan'da 8, suudi arabistan'da 12, iran'da 14 yaşında ki kız çocukları evlenebiliyor.
bu demek oluyor ki; arabistan'da kızların yaş hesaplamaları da söylendiği gibi regl olmaya başladıktan sonra değil, olması gerektiği gibi doğduktan sonra.
Peygamber efendimizin eşi.
güzel ahlakı, basireti ve efendiliğiyle örnek bir müslüman kadındır. aktarılanlara göre peygamber efendimizin vefatından sonra sahabeler ona danışmadan karar almamışlar hiç, o kadar imani derinliğe sahip bir peygamber hanımıymış.
müminlerin ayetle sabit annesi...hz.peygamberin eşlerindendir...peygamberlerden sonra beşerin en hayırlısı hz. ebubekirin kızıdır...allahın ayetleriyle temize çıkardığı kimsedir...doğrudan ayetlerle bahsi geçmiş ve övülmüşdür...peygamber eşi olarak(ezvac-ı tahirat) ayrıca övülmüşdür...ehl-i beyte(ev halkı)doğrudan dahil edilerek tekrar övülmüşdür...hadislerle ayrıca övülmüşdür...bir rivayete göre peygamber eşlerinin en üstünü bir rivayete göre hz. haticeden sonra en üstünüdür...allah onu;kendisi hakkında menfi söz söyleyen münafıkların iç yüzünü faş etmesini için adeta vasıtalarından kılmışdır...
hz. ayşe örnek müslüman kadındır...fetvalar vermiş(fetva makamı çok az sayıdaki sahabedendir),hadisler rivayet etmişdir...pek çok dini bilgiyi ondan nakille öğrendik...liderdir,müminler 3 gruba bölündüğünde(diğerleri hz.ali ve hz.muaviye taraftarları)oda bir grubun lideriydi...kadının islam toplumundaki gerçek yeri hz. ayşeye bakıldığında anlaşılır...(r.a)
hakkinda yorum yapanlarin pekcogu siyer tarihini hakkiyla bilmemektedir.
hatta belki siyeri dahi bilmemektedir.
Hz. Aise insanliga rahmet olarak gonderilmis peygamberin eslerinden biridir. En buyuk sahabilerdendir. Turkiye'de en cok ismin (3 milyondan fazla) ayse olmasi onun asaletine sadece kucucuk bir ornektir.
edit: eksi veriyor olmaniz bilmediginizi tekzip edecek bir hareket degildir; aksine dalalette oldugunuzun en belig isaretidir.
"Hz. Muhammed henüz Mekke de iken ve bende oynayan bir çocuk iken "onların vadeleri kıyamettir. Kıyamet ne dehşetli ve ne acıdır!" mealindeki (kamer s. 46) ayet inmişti... (Buhari 1.cilt Telifil Kur'an bahsi)"
Bu sure Mekke devrinin birinci döneminde(4.yıl) inmiştir. Hz. Aişe validemiz bu sure ve ayetleri net olarak hatırladığına göre en az 7-8(ya da daha büyük) yaşlarda olması gerekir. Resulullah'ın Hz Aişe'yi istetmesi vahyin başlangıcından 10 yıl sonradır. Hz. Aişe vahiy başlangıcından beş altı yıl önce doğmuştur. Dolayısıyla Hz. Aişe'nin peygamberimizle evlendiği yaşın en az 15-16 olduğu ortaya çıkar.
Bunu doğrulayan bir başka delil ise kız kardeşi Esma'nın durumudur. Kardeşi Esma Abdullah bin Zübeyir'in annesidir. Esma yüz yaşına kadar yaşamış ve Hicretin 73. yılında vefat etmiştir. Hz. Aişe validemizden on yaş daha büyüktür. Hz. Ebu Bekir (r.a) kızı Esma ve oğlu Abdullah Abdul Uzza'nın kızı Kayleden, Hz. Aişe ile Abdurrahman ise Ümm-i Rümandan doğmuşlardır. Hz. Esma yüz yaşında ve hicri 73. yılda öldüğüne göre hicret esnasında 27 yaşında olması gerekir. Bundan on yaş küçük olan kardeşi Hz. Aişe validemizin de 17 yaşında olması gerekir ki bu da aşağı yukarı Buhari de Hz. Aişe'nin kendi hadisindeki ifadeye uygun düşmektedir.
--spoiler--
görüldüğü gibi çocuk yaşta ilişkiye zorlandığı iddiası yalandır, hurafedir, çürütülmüştür.
--spoiler--
"Mâ erâ (urâ) rabbeke illâ yüsâriu hevâke"
--spoiler--
meali:
"Bakıyorum da, senin Efendi Tann'n (Rabb), yalnızca senin şeyinin keyfini (nevanı) yerine getirmek için koşuyor."
peygamberlik iddiasıyla ortaya çıkan şahsiyetlerin sergiledikleri davranışlar içinde bulundukları dönemin koşulları ile değerlendirilemez. eğer ki yeni bir din, toplumsal bir reform yaratmak ise hele ki kendisinin son peygamber olduğu iddiasını taşıyan muhammed'in, arap toplumsal yaşamında pozitif yönde çok daha fazla iyileştirme yapması gerekirdi. misal çok kadınla evlilik araplarda yaygın görünen bir davranışsa, allah'ın son dinini yaymaya çalıştığını söyleyen muhammed'in, kadını aşağılayan, kümes yaşantısından daha ileri bir mertebeye götürmeyen bu müesseseyi yok etmesi gerekirdi. eğer ki dönemin arabistan'Inda 9 yaşında bir kız ile zifafa girmek çok normalse, son peygamber olduğunu ve allahın bir daha hiç bir din göndermeyeceğini söyleyen muhammed pedofili sayılabilecek bu davranışı ortadan kaldırmalıydı. öyle yapmalıydı ki kendisinden 1500 sene sonra da onun ideolojisini toplum yaşantısı olarak benimsemiş ülkelerde kız çocukları babaları yaşlarında adamların koynuna atılmasın.
ama bu yapılmadı. bilakis islamiyet öncesi arap toplumundan bile çok daha ağır şartlar şeriatçı tarafından üstelik kadın hakları adı altında kadınlara dayatıldı. islamiyetten önce ticaret yapan, kervanları olan, dilediği şekilde yaşama özgürlüğü olan-ki buna en iyi ve en bilinen örnek hatice'dir- arap kadını, islamiyet sonrasında haklarını yitirdi. cehennem halkının çoğunluğunu oluşturan melun bir yaratık olarak görüldü. kadınların şeytan olduğu fikri küçük yaştan itibaren erkek çocuklarının beynine yerleştirildi. bugün hala daha ışık evlerinde ''allahım bizi kadınların şerrinden koru'' diye dua edilmektedir.
dinsel inanç sorgulamayı, düşünmeyi, araştırmayı reddeder. bu sebeptendir ki şeriatçı için muhammed ile ayşe arasındaki ilişkinin sapkınlığı çok fazla bir anlam ifade etmez. tıpkı muhammed'in oğulluğu zeyd'i, dalavere ile karısı zeynep'ten boşatıp, kadıncağızı haremine katması veya sayıları bir düzineye varan eşlerinin hepsini neden hatice öldükten sonra aldığı gibi konular hep sümenaltı edlilir. kadını aşağılayan ve onu erkeğine köle yapan şeriat düzeni yüceltilir ve ne acıdır ki günümüz türkiyesinde bunun bayraktarlığını yapanların başında da kandırılmış türk kadını gelir.
işte bazı hödüklerin diline pelesenk ettikleri mübarek kadın. aynı gerizekalı kafayla bir peygamberin yaşı küçük kadınla evlediği savunulmakta, burda ateizme göz kırılpaktadır, ama bu hödükler bilmemektedir ki, eğer bir insanın peygamberliğine iman ettiyseniz onun elçisi olduğu allah'a iman ettiyseniz onun günah işlemekten uzak tutulan bir zad, her hareketi kontrol edilen bir elçi olduğuna da iman edeceksiniz demektir. eğer müslümansak, ya böyle bir olay olmamıştır, hz.ayşe yaşı geldiği zaman evlenmiştir ya da olduysa bile o bizim peygamberimiz için helal kılınmıştır. herkes kendi ahlak yargısına göre bir din seçer mi arkadaş, düşün taşın iman et ya da etme başımızın üstünde yerin var ama hz.muhammed ve hz.ayşe arasındaki ilişkiden dolayı müslümandım, ama madem öyle değilim artık diyeceğimizi de sanma, orda bok atmaya girersin, hödüklüğünü belli edersin.
bir halt etmiş kızı koynuna almış ama gel gelelim biz faniler ''ulan bu kızı kaç yaşında düzdü 6 mıydı 9 muydu'' diye düşünmekten maneviyattan soğuduk. maddiyatçı olduk. ateizm el sallıyor, deizm göz kırpıyor. agnostizm ''n'bersiniz lan müslolalar'' diye kafa yapıyor.
the death of khadija left muhammad lonely, and, before he left for medina, it was suggested to him that he marry sawda bint zama, who had suffered many hardships after she became a muslim. muhammad married her in shawwal, when she was about 55 years old, in the tenth year of prophethood, after the death of khadijah. prior to that, she was married to a paternal cousin of hers called as-sakran bin amr. at about the same period, aisha (daughter of his close friend abu bakr) was betrothed to muhammad.[11] aisha was initially betrothed to jubayr ibn mut'im, a muslim whose father, though pagan, was friendly to the muslims. when khawla bint hakim suggested that muhammad marry aisha after the death of muhammad's first wife (khadijah bint khuwaylid), the previous agreement regarding marriage of aisha with ibn mut'im was put aside by common consent.[11]
as life became unbearable for him, muhammad migrated to medina. because of meccan attempts at his life muhammad traveled only with abu bakr and the rest of his family traveled in stages. his wife sawda and his daughters fatimah and umm kulthum traveled with zayd ibn harithah, while his other wife aisha travelled with her brother 'abd ar-rahman ibn abi bakr. regarding his other daughters: zainab's husband prevented her from migrating, and ruqayyah was with her husband uthman ibn affan in abyssinia and migrated much later.[12]
aisha was six or seven years old when betrothed to muhammad. she stayed in her parents' home until the age of nine, when the marriage was consummated in medina.[13][11][14][15] both aisha and sawda, his two wives, were given apartments adjoined to the al-masjid al-nabawi mosque.[12] muhammad wished to divorce sawda, who offered to give her turn of muhammad's conjugal visit to aisha to prevent this, and the incident is referred to in the qur'an 4:127.[16]
[11]^ a b c d e f g h i watt, "aisha bint abu bakr", encyclopaedia of islam online
[13]^ barlas (2002), p.125-126
[14]^ sahih al-bukhari 5:58:234, 5:58:236, 7:62:64 7:62:65,7:62:88, sahih muslim 8:3309, 8:3310,8:3311,sunnan abu dawud 41:4915, 41:4917
[15]^ tabari, volume 9, page 131; tabari, volume 7, page 7
kendisi hakkinda o zamanlar kizlar erken olgulansiyorlarmis ondan evlendi palavrasi tutmayinca. sevgilli islamcilar tarafindan yasina 15 yas eklenmis kucuk kiz cocugu.bu teoriye gore o zaman muhammed haticeylede 70 yasinda evlendi ve hatice 100 yasinda fln oldu ki boyle olmasi acayip sacma olurdu.
bu arada canlarim benim araplarin bu yas ekleme teorisinden haberleri yok konustugum herkes evet 9 yasinda evlendi ama o zamanlar oyledi diyor. yas mas eklenmedi gayet 9 yasinda ve olgun bir kizdi diyorlar. bari araplar hakkinda birsey uydurmadan once araplara da danisin guzelerim.
kendisiyle ilgili aşağıdaki yazıyı okudum bir forum sitesinde. aynen koyuyurum:
1- Hz. Aişe validemiz Efendimiz ile nişanlanmadan önce, Allah Resulü'nü Taif dönüşü himayesine alan Mekke'nin sayılı tüccarlarından biri olan Mut'im ibn Adiyy'in oğlu Cübeyr ibn Mut'im ile nişanlıydı. Eğer Hz. Aişe'nin 9 yaşında Efendimiz ile evlendiğini kabul edersek, 6-7 yaşında Efendimiz ile nişanlanmış olduğunu ve bu olaydan birkaç sene önce de Cübeyr ile nişanı bozduğunu söylemiş oluruz. Böyle bir iddia ise Hz. Aişe'nin Cübeyr ile nişanlandığında 5-6 yaşlarında olduğunu kabul etmek anlamına gelir ki, bununda açıklanacak hiçbir tarafı olmaz. Ama biz biliyoruz ki, islam'ı davetin yankıları Mekke'de yayılmaya başladığında Mut'im: "Ben Muhammed'e inanan bir adamın kızını evime gelin olarak almam" diyerek nişanı geri atmış ve bu olaydan birkaç sene sonra da Efendimiz, Hz. Aişe ile nişanlanmıştır.
2- Diri diri kız çocuklarını toprağa gömen cahiliye Arapları genel itibari ile kız çocuklarının yaşlarını tutmazlardı. Toplumun tüm kınamasına rağmen kızlarını gömmeyip onları büyütenler, çocukları buluğa erdiklerinde Daru'n-Nedve'de bir tören düzenler ve kızlarının artık büyüdüğünü halka ilan ederlerdi. Eğer bu uygulamayı esas alırsak, Hz, Aişe'nin 9 yaşında evlendiği iddiasını, "9 yıldır ay hali görüyordu" şeklinde anlamak gerekecektir. 9 yıldır ay hali görmesi ve bir 9 yılda çocukluk dönemini dikkate alınca, Hz. Aişe validemiz evlendiğinde 18 yaşlarında bir genç kız olduğu anlaşılacaktır.
3- Hz. Aişe validemiz yıllar sonra Mekke'nin ilk dönemlerinde inen bir sûre olan, Kıyamet Sûresi'nin iniş zamanı sorulduğu zaman: "Ben Mekke'de sokaklarda oynayan bir çocuk iken Kıyamet Sûresi'nden şu ayetler nazil oldu" diye cevap vermesi, onun yaşını tespit etmemiz açısından önemli bir işarettir. Bu sûrenin Nübüvvetin 3. ya da 4. yılında nazil olduğunu hatırlarsak, Aişe validemizin de oyun oynayacak ve dile getirilen sûreyi aklında tutacak bir yaşta olması gerektiğini de dikkate alırsak; o günlerde en az 6-7 yaşlarında olması icap edecektir. Hz, Aişe'nin Efendimiz ile evliliğinin Nübüvvetin 13. yılında gerçekleştiğini hatırlarsak, demek ki; bu evlilik Kıyamet Sûresinin nazil olmasından yaklaşık 10 yıl sonra olduğunu kabul etmek zorunda kalacağız. Böyle olunca da Aişe validemizin evlendiği zaman yaşının en az 17 ya da 18 olduğu anlaşılacaktır.
4- Birçok tarihi kaynak Aişe validemiz ile ablası Esma arasındaki yaş farkının 10 olduğunu söylerler. Hicretin 73. yılında 100 yaşında vefat etmiş olan büyük islam kadını Hz. Esma hicret sırasında 27-28 yaşlarında idi. Eğer o bu yaşlarda idiyse ve Aişe validemizden de 10 yaş büyük idiyse, demek ki Hz. Aişe'de hicret sırasında 18 yaşlarında idi.
5- Bugün hadis kitaplarımızda yer alan ve Hz. Aişe validemizin Mekke yıllarıyla ilgili olarak anlattığı bazı rivayetler, onun yaşını tespit edebilmemize yardımcı olacak niteliktedir. Bunlardan birkaçına değinirsek, mesela; Risâletten kırk yıl önce gerçekleşen ve tarih belirlemede bir ölçü olarak kabul gören Fil hadisesinden geriye kalan iki kişiyi Mekke'de dilenirken gördüğünü söylemesi; Mekke'nin en sıkıntılı günlerinde Allah Resulünün sabah-akşam kendi evlerine geldiğini ve bu sıkıntılara dayanamayan babası Hz. Ebu Bekir'in de Nübüvvetin 5. veya 6. yılında Habeşistan'a hicret teşebbüsünde bulunduğunu detaylarıyla birlikte anlatması; ilk defa namazın ikişer rekat farz kılındığını, mukim olanlar için daha sonraları onun dört rekata çıkarıldığını, ancak sefer durumlarında yine iki rekat olarak bırakıldığını ifade etmesi gibi rivayetler onun yaşı konusunda bize ipuçları verecek niteliktedir.
6- Hz. Aişe validemizin doğum tarihindeki ihtilafların bir benzeri vefat tarihinde de görülmektedir. Ama biz bazı detayları ve rivayetler arasındaki ilişkileri dikkate alırsak, onun Hicri 58. yılda, 74 yaşlarında vefat ettiğini kabul edebiliriz. Eğer o 74 yaşında vefat etti ise, Efendimiz'den sonra 48 yıl dul olarak yaşadı ise, Allah Resulü ile evliliği de 9 yıl sürdü ise; demek ki, Aişe validemiz, Efendimiz Daru'I-Beka'ya hicret ettiğinde 26, evlendiğinde ise 17-18 yaşlarında idi.
bu hanımefendinin ağzından nakledilen bütün sözler, kendisinin muhammed'le evlendirildiğinde bir çocuk olduğunu ispatlarken, bizim gözü kararmış ümmet aşıkları tarihe çeşitli yorumlar getirerek, ''yok efenim araplarda yaş hesabı başkadır'', ''yok efenim arap kızları çabuk olgunlaşır'' gibi saçma sapan savunmalar getirmektedirler.
şu ifadelerden akıl ve izan sahibi birisi nasıl farklı sonuçlar çıkarır anlamak mümkün değil;
''bir kere ben arkadaslarimla beraber bir ''salincak uzerinde oynarken'' annem Ummu Ruman bana doğru geldi ve beni çağırdı... Bende yorgunluktan dolayı heh, heh diyerek kaba kaba soluyordum... Sonra beni eve soktu. Evde Ensar dan birtakım kadınlarla karşılaştım. Bu kadınlar: Hayır ve bereket üzere, en hayırlı kısmete dediler. Annem beni bu kadınlara teslim etti. Onlar da başımı yıkadılar ve üstümü başımı düzelttiler. Duha vaktinde Resulullah ı habersizce görmekten başka beni hiçbir şey heyecanlandırmadı. Akabinde Ensar kadınları beni Resulullah a teslim ettiler.''