Hz. Muhammed (s.a.v.) cinsellik evliliği yapmak isteseydi, kendisinden çokça büyük kadınlarla evlenmek istemezdi! Kendisi tam ideal bir erkek idi; dürüst, güvenilir, sadık, yiğit, duygusal, cömert ve daha sayabileceğim birçok özelliğe sahip bir erkekti. Ayrıca çok da yakışıklıydı ama hiçbir zaman edepten taviz vermezdi; yabancı kadınlarla tokalaşmaz, mekke sokaklarında başı aşağıda yürürdü.
çocuk yaşta evlendiği halde, yada bir çocuk olduğu halde acınacak biri olduğunu karaketer olarak düşünmüyorum. ama ne yazık ki, kendisi gibi bir çocuk evlilikleri normal kabul ediliyor. yani muhammed' in devrimci özelliği bir çocuğun cinsel obje olamayacağı bilincine varamamış demek ki bu durumu meşrulaştırmıştır. hatta çocuk yaşta biriyle evlenmeye ihtiyacı var mıydı orası da tartışılır. ayrıca zaten bir sürü hanımı sonradan da olmuştur yani. nesine bu aç gözlülük onu da anlamış değilim. ama neyse muhammed' e laf gelmesin diye kuduranlar, çocuk yaşta evliliklerin çocuklara yaşatığı acıya kayıtsız kalırlar. sizin ahlakınız size öğretileni hissetmek, insanlığınız size gösterileni bilmek. sadece busunuz.
Neden annemiz olduğu anlaşılamayan. Peygamber sadece elçidir, görevi itibariyle mübarektir. Ne zaman ki mesaisi biter (teşbihte hata olmaz) ve özel yaşamına geçer o vakit allah kulu bir beşerdir.
Dolayisiyla ozel yasami ve buna dair hicbir emare bizi baglamaz. Hadis muslumanligi paganist bir egilimdir ve inanca zararlidir. Kur'an'a şirk koşmaktir. Ayşe gibi konumu şaibeli bir ismin hadislerin baslica kaynagi olmasi da isin dogasini ve samimiyetini bozar.
Hz. Muhammedin eşi, Halife Ebubekirin kızı. Söylenenlere göre Haticenin ölümünden sonra 6 yaşında iken Peygambere nişanlanmış, 9 yaşında iken de evlenmiştir (623). Bir sefer dönüğünde ordudan ayrılması, Ayşe hakkında türlü dedikodulara yol açtı, hattâ Ali, daha ileri giderek Muhammede, Ayşeyi boşamasını öğütledi. Muhammed, Ayşe hakkında söylenenleri iftira olarak kabul etmiş ve onu affetmiştir, fakat Ayşe, Aliye kendine karşı kötü davranışından dolayı kızmıştır.
Hz aişe nin yaşı ile ilgili güzel bir araştırma için . dr reşit haylamaz müminlerin en mümtaz annesi hz aişe kitabına, o kadar tembelseniz youtube da yaşar nurinin fatih altaylıyla yaptığı programa bakabilirsiniz.
Hz ayşe ye atılan zina iftirasını kuranı kerim nur suresiyle temizlemiştir. kuranın ayeti ortadayken bu iftirayı sürdürmek cemi ulemaya göre küfür sebebidir ve kişiyi kafir eder. Şia nın bozuk mezhepliği bir yana sadece bundan küfürde olduğunu anlayabiliriz.
peygamber efendimiz'in eşi, müminlerin annesidir.
şia sapkını sığırların sürekli olarak iftira ettiği insandır. öyle kansız, öyle ciğerine osruduğum şerefsizidir ki bunlar, ayetin hükmü açık iken, ayet kendisini temize çıkarmış iken kalkarlar ifitra ederler. hatta köpeğin bir tanesi de yazmış bir önceki sayfada olan kinini. allah hz. ayşe annemize, ömer'e, ebu bekir'e osman'a lanet eden sapıklara selamet versin. bu mut'a nikahı ciması itlerin derdi başka, onlara da değineceğiz elbet.
bir de kendisinin 9 yaşında evlendiğini sanan, oryantalist kaynaklardan beslenen sığırlarda var; hadi biz cahiliz diyelim, bakalım yaşar nuri hoca ne demiş ki kendisinin islam tarihi bilgisini tartışacak salak varsa buyursun tartışsın.
islam' ın büyük nefelerinden, iran' da ve diğer şiirlerce isminiz ayşe ise kötülenme sebebinizdendir.
iran' da "hadi bu gece bir ayşe tutalım" denilip fahişelere verilen ortak isim olarak kullanılır. Aynı iran' da ömer' in katilinin türbesi yapılmış olup, ömer' in katledilişinin yıl dönümlerinde katilini övüp, ''ömer cehennem' e'' nidaları atılmaktadır.
Londra'da yaşayan Kuveyt' li Şii din adamı Yasir El-Habib "El-Fahişe: El-Vechu'l-Ahar Li Aişe" (Fahişe: Aişe'nin Diğer Yüzü) isimli kitabını yazmış ve basabilme cürretini göstermiştir.
Hz. Aişe'nin ölüm yıldönümü münasebetiyle Londra'da düzenledikleri törende O' na, Ömer' e, Osman' a, ayşe hazretlerinin babası peygamberimizin ben birsem sen ikisin buyurduğu Hz. Ebubekir' e lanetler okunmuştur.
Yasir El-Habib, Hz. Aişe'nin zinakar olduğunu ve cehennemlik olduğunu da cümlelerine eklemiştir.
insan arkadaşının hanımına dil uzatamazken, peygamberim dediği büyüğünün eşine nasıl böyle bir yakıştırmada bulunabilir takdir Allah' ındır.
nur-11: O ağır iftirayı ortaya atanlar, sizden bir gruptur. Bu olayı kendiniz için kötü bir şey sanmayınız. Tersine o sizin için iyidir. O grubun içinde bulunan herkes payına düşen günahın cezasını görecektir. Suçun büyük bölümünü omuzlarında taşıyan o grubun elebaşısı ise büyük bir azaba çarpılacaktır.
peygamber efendimiz dizinde yatarken gözyaşı hz.peygamberin yanağına düşendir.
ne şeref!
hz. peygamber sormuş seni ne hüzünlendirdi ya aişe diye:
ya efendim yüzünüz ayın ziyasından daha ziyadedir demiştir.
ne şeref!
allah şefaatine nail eylesin.
hz. ali (k.v) efendimize "ya ali, osman'ı katledenlerden hesabı sormakta acele et" demiştir. hz. ali (k.v) efendimiz kendisine "ey mü'minlerin annesi, ortam çok karışık, daha fazla müslüman kanı dökülsün ister misin" diye karşılık vermiştir. evet şii'lerin hz. ayşe annemize nefret etmesine sebep olan ayrılık burada başlamıştır.
lakin şii'ler çok iyi bilmelidir ki hz. osman efendimizi şehid edenler hz. ebu bekir efendimizin akrabalarıdır. yani hz. ayşe annemiz, hz. ali (k.v) efendimize "acele et, hesaplarını gör" dediği kişiler kendi akrabalarıdır. adaletin yerini bulması için akrabalarını fade edebilecek derecede adil bir insandır.
kendisine lanet okuyan, başına gelecek belaya da razı olmalıdır. gerçek ve aklı başında bir müslüman ne hz. ayşe validemize ne de hz. ali efendimize ne de bir başka sahabe-i kiram'a lanet okur veya dil uzatır. aklı başında olan bir müslüman, döneme ait siyasi olayları yorumlamaktan kaçınmalıdır. çünkü işin gerçek yüzünü hiç birimiz tam olarak bilemiyoruz. işin doğrusunu bilen sadece hz. allah'tır. hz. allah'ın yazısına ve kaderine razı olmayan kendisine başka bir ilah arasın. o sebeple herkes aklını başına almalıdır kanaatimce.
hz hasan ile hüseyinin nenesi ,hz fatıma nın annesi ve efendiler efendisi sav min muhterem eşidir. tarihi olayları analiz ederken biraz daha dikkat etmek gerektir. peygamber eşini hürrem sultanla karıştırmamak gerek.
öte yandan muhammed, fazla sayıda kadınla evli olmak yüzünden çevresindekiler tarafından
sık sık eleştirilirdi. eleştirenlere karşı da yine tanrıdan geldiğini söylediği ayetlerle karşılık
verirdi. şu örnek bunun ilginç örneklerinden biridir: medineye göçten önce muhammed, eşi
haticenin ölümü üzerine ayşe ve şevde adında, biri çok genç bir kız (altı yaşındaki ayşe) ve
diğeri kırk yaşlarında bir dul (şevde) ile evlenir. medineye göçten sonra eşlerinin ve
cariyelerinin sayısını artırır. o kadar ki, aynı zamanda on bir kadınla beraber yaşadığı olur. bu
durum çevrede birtakım dedikodulara yol açar. kimi kişiler muhammedin şehvet gailesine
kapıldığını öne sürerler. bunlar genellikle müşrikler (puta tapan araplar), yahudiler ve
hıristiyanlardır. özellikle hıristiyanlar, isa örneğine sarılarak peygamber diye görevlendirilen
kimselerin kadınlarla meşgul olmamaları gerektiğini söylerler. onların bu şekildeki
konuşmalarından huzursuz olan muhammed, tanrının yeminler ederek şu ayeti gönderdiğini
söyler:
(ey muhammed!) andolsun senden öncede peygamberler gönderdik ve onlara da eşler ve
çocuklar verdik... (rad suresi, ayet 38).