“ilım bir nokta idi onu cahiller çoğalttı” sözünün Sahibi.
O cahillerin uydura uydura çoğaltıp ilim diye pazarladıkları zırvalar sayesinde tüm islam dünyası karanlık çağlarını yaşıyor.
savaşlarda ashabdan Ebu dücane efendimizle sırt sırta verip müşrikler için adeta kıyma makinesine dönüşürlerdi. Ebu Dücane (r.a) kırmızı bandajını, Hz. Ali ise siyah sarığına yeşil bandajını taktığında, sahabe onların ölümüne savaşma moduna girip kafirleri kesmekte yarışacaklarını anlardı.
kureyş müşriklerinden amr bin abdi vedd diye biri var o dönem. girdiği tüm silahçılık yarışmalarında şampiyon oluyor. arapların gözünde tek başına bir bölük askere bedel biri. kureyş'in en cesur, en savaşçı, en kahraman adamı.
hendek savaşı'nda bi ara hendeğin dar yerinden atlayıp müslümanların tarafına geçiyor. duello talep ediyor. araplarda mübareze adettir. her savaştan önce ön düello yapılır. burda da ilk defa bu kadar yakın mesafeden yüzyüze çarpışma imkanı doğmuş. müslümanlardan kimse karşısına çıkamıyor. namı bilindiği için herkes korkuyor ve altedilemeyeceğini düşünüyor.
karşısına hz. ali (allah ondan razı olsun) çıkıyor bi tek. resulullah (s.a.v) ona dua edip kendi kılıcını ona veriyor. kendi sarığını çıkartıp ona takıyor. o zaman daha yaşı genç. amr bin abdi vedd/abdülvedd "bu çocuktan başka karşıma çıkaracak birini bulamadınız mı" diye müslümanlarla dalga geçiyor, onu küçümsüyor hatta.
ali (r.a) ne yapıyor peki? allah'ın yardımıyla kafire tek atıyor. tek darbeyle ayağını kesip koparıyor. şah mat. müşrik araplardan bir efsaneyi bitiriyor. allah ali'ye rahmet etsin.
