Bilmiyorum ama Allah, Hz Adem'e bir kaç dil öğretiyor ve dünyada farklı dillerin oluşması böyle başlıyor sanıyorum. Hz Adem nebinin hikayesini en son ilkokulda okuduğum için pek hatırlamıyorum ama böyle bir şey vardı sanırım.
hangi dil oldugunu bilmiyorum, bu konuda sizleri aydınlatamayacagım.
fakat cocukken dinlediğim bir hikayeyi paylaşabilirim bu konuda. hz. ademin oğullarından kabil, ilk kanı akıtır bilirsiniz. daha sonra diğer oğulları, bir sebepten dolayı babalarıyla anlaşmazlığa düşerler. derler ki yarın ormanda buluşup babamızı artık ortadan kaldırmanın yollarını arayalım. amaçları babalarını öldürmektir. ertesi gün toplanıp plan yapacaklarında, hiçbiri birbirinin konuştuğunu anlamıyordur. allah, hz ademin oğullarının dillerini değiştirerek peygamberini korumuştur. dünya üzerindeki diller de bu şekilde oluşmuştur diye bir hikaye dinlemiştim.
dünyada arap yok, doğal olarak arapça da yok. adam arapça konuşuyordu demiş. tarihsel sürece bakacak olursak ibraniceye yakın bir dil olma ihtimali yüksek. tabi bu tarihi süreç kutsal kitaplardan yola çıkarak varılan sonuca dayalı.
başka bir durum ise; zaten yeni yaratılmış bir dünyada günümüzde olduğu gibi yüzbinlerce kelimeye gerek olmamasıdır. zaten varolan ve insan tarafından bilinen eşya, canlı ya da bitkiler bir elin parmağını geçmeyecek kadar azdır. çok az kelimeyle konuşulan bir dil olması gerekir. ki bu dilin de bir ismi yoktur, daha sonra etkileşimle yayılarak değişime ve gelişime uğrayarak farklı dillerin oluşmasına ön ayak olmuştur.
edit: zaten dünyadaki tek ailesin. millet, ırk kavramı yok. ağzından çıkan kelimelere isim koymak gibi bir ihtiyaç olmaması muhtemel. yani adem durup "lan biz konuşuyoruz ama, bu konuştuğumuz şeye ne desek? dil mi desek. ne desek kız? arapça mı desek? arap mı dedim ben? arap ne acaba? allah söyletti heralde. neyse bunları sonra düşünürüz" gibi cümleler mi kurmuştur? hiç sanmıyorum.
dünyada konuşulan dillerin tamamıdır. kendisine allah tarafından dil eğitimi verildiği için o üstün eğitimle tüm dillere vakıf olmuştur. aslında dil farkı olmadığı için, eşyalara ait birden çok isimlendirme yapabilecek düzeye gelmiştir.
allah da meleklerin önünde ademe şeylerin ismini saymasını söylemiş ve o da tüm eşyanın ismini saymıştır. meleklerse o şeylerin ismini bilememiştir. çünkü ademe dil konusunda üstün bir bilgi bahşedilmiştir. eğer adem eşyayı sadece basit birer kelimeyle tanımlamış olsaydı, o meziyete sahip melekler de aynını yapabilirdi. oysa adem bir eşyaya baktığında, onun dış görünüşünden en küçük atom altı parçacığına kadar detayına haiz olacak tek bir kelime türetebilecek kadar dil konusunda uzmanlaşmıştı. bu yüzden onun söylediği kelimeleri melekler bilememiştir.
ademden sonra dünyanın dört bir yanına dağılan evlatları babalarının konuştuğu dilden akıllarında kalanları kullanmışlar, onun eşyalara verdiği isimlerden bir kısmını kullanıp bir kısmını terk etmişlerdir. böylece farklı diller türemiştir. bazı dillerde ortak kelimeler bulunmasının nedeni de yine adem'in dilinden hatırda kalan bazı kelimelerin bir kaç oğlu tarafından kullanılması nedeniyledir. bunlar genellikle yazılışı ve okunuşu kolay olan kelimelerdir.
(bkz: Arapça)
Her ne kadar araplardan zerre hazetmesem de bu gerçeği belirtmek durumundayım. Mahşerde de yine arapça konuşulacak ve hesaba çekileceğiz.