"zamanım doldu.
hep birşeyler vermeye çalıştım sana.
bir ömrümü yalnızca sevgi vererek geçirebilirdim.
ama sizin vermeye pek değil, hiç vaktiniz olmadı.
a hoşçakal sevgilim.."
sonunda klibi yayınlanan emre aydın şaheseri. klip de güzel olmuş, ayrıca o köpek çok tatlı, çok güzel, maşallah. kızın işlevini algılayamadım ama ikinci kez izleyeceğim zaman bunu düşüneceğim.
Bir kadının eşinden-sevgilisinden sürekli duymaktan hoşlanmadıgı sözdür. Hoşça kal veda edilirken söylenir. Ve sonsuz bir vedayı anımsatır. Erkekse, evden işe giderken yada "yarın görüşürüz" anlamında bile "hoşça kal" diyebilir. Bu kadını korkutur. ilginç bir takıntı fakat biz kadınlar mantıklı düşününce bunu hiç de ilginç bulmuyor. Bazı sözlerin alışkanlık haline gelmesi bir gün gerçek anlamda söylenmesine neden olur çünkü. Bu gibi bir çok söz daha kadında aynı korkuyu yaratabilir. "Boşver", "sana ne" gibi sözler ya da ayrılık kelimesi gibi.
her şarkısıyla ayrı bir mazoşistliğe sebebiyet veren büyülü adamın yeni klip çalışması.
ayrıca o köpek de kendisine ait sanırım. öyle geldi bana. bilemem. tek bildiğim, iyi ki varsın be emre!
düzeltme: SeDeNn onayladı, Emre'nin köpeği imiş. oy..
bitsin istemezsin, gitmek istemezsin, en nefret ettiğin sözdür, geri dönüşü yoktur, acıtır, kanatır, kızdırır, kimse kimseye söylemesin, hoşça kalmasın yanımda kalsın, hiç gitmesin, elimi bırakmasın, ama olur işte gider her şeyi siler, bitirir, ölür, gider, ağlarsın sızlarsın ama dönüşü yok işte, gider... ya ağzından duyarsın ya içinden söylediğini iştir kalbin hoşça kal...
Tanırdın beni sözlerin ağzımdan
boşa çıkmadığını bilirdin ve inanırdın bana.
O gün söylediğimiz bütün kelimeler kurduğumuz bütün cümleler
aklımda.Senin de kuvvetliydi hafızan benim gibi...Ben unutmadım hala ama
sen unuttun besbelli.
Hani yıldızlar parladıkça gökyüzünde çocuklar güldükçe nedensiz
bitmeyecekti umut? Asla çökmeyecekti üstümüze zifiri karanlık?
Hani her daim türkülerin olacaktı söyleyecek şiirlerin olacaktı
okunacak ve anlamı olacaktı yaşadığın her saniyenin? insanlar var
oldukça ölümsüz olacaktı sevgi aşk ve sanat?
Hani bilecektin değerini anların; her doğan günle yenilenmiş her
batan günle biraz daha zenginleşmiş olacaktın?
Hani her gece eninde sonunda varacaktı sabaha?
Hani azimli ve kararlıydın; kendini insanları ve hayatı tanımakta?
Bütün kitaplar okunacak şarkı sözlerilar dinlenecekti; üstünde yatılmamış
çimen zirvesine varılmamış dağ kalmayacaktı dünyada?
Hani bir keresinde bir ağacın dalına tünemiştik birlikte güneşin
batışını seyrederken söz vermiştin bana insan olacaktık önce...Nasıl diye
sorduğumda ahlaklı yaşayacağız demiştin ama her şeyden önce
seveceğiz...Neyi diye sormuştum ilk olarak güneşin batışını seyretmeyi
demiştin susmuştuk saygıyla ve tadına ilk o an varmıştık sevmenin.
Hani bilirdin güzele ulaşmak için dayanılmaz sancılar çekmek
gerektiğini gülmeyi hak etmek için önce ağlamalı insan derdin.
Sevilmeyi beklememeli sevmek için ve almadan verebilmeli.
Hani anlamsızdı hayata küsmek başına gelen kötü şeyler yüzünden;
insanla birlikte var olmuştu acı ölüm ve keder, işte bu nedenle
sevmeliydik dört yanı kötülükle kuşatılmış insanı derdin.
Hani inanacaktın insana her yardım isteyene uzanacaktı elin
haklının avukatı; mazlumun koruyanı olup ta zalimin celladı
olmayacaktın?
Hani mal mülk para ile gözleri kamaşan miyop yüreklere rağmen
kesmeyecektin ümidini insandan?
Hani yaşamaktan vazgeçmek bir anlamda ölümden; sevmekten vazgeçmek
kendinden vazgeçmek demekti; kalakalmak ortada bir hiç olmak...Hani
vazgeçmeyecektin?
Hani bir kere sevecektin; içten bir gülücüğe anlayışlı bir
bakışa dünyaları verecektin?
Hani hiç terk etmeyecektin beni? Hani sen hep saf ve temiz
kalacaktın el değmemiş; sadece ben büyüyecektim? Hani ben seni
akılsız bırakmayacaktım sen de beni yüreksiz?
bazen, ne yaparsan yap olmaz.. o zaman ancak ayak izi bile birakmadan gidilir, sikayet bile etmeden, hatta sirtini bile donmeden... olmamisliga dair en ufak bir pismanlik dahi yoktur.. lakin su olmamislik bitirir insani, parcalar, mahveder. en iyisi daha fazla ugrasmadan, tum gucu tuketmeden birakmak, gitmek. sen hala yanindaymiscasina gitmek, yurumek.