show tv'nin gösterirken devrim kelimesini sansürlediği filmdir.
sansürlenecek onca aptal söz, onca gereksiz program, binlerce yersiz tip varken neden devrim kelimesi sansürlenir? ne yapmıştır bu devrim bize? insanlarımızı mı öldürmüştür? çocuklarımızı mı katletmiştir?
devrim bize bağımsızlığımızı, özgürlüğümüzü getirmiştir. mustafa kemal atatürk ve türk milletinin 85 sene önce gerçekleştirdiği şey neydi sanıyorsunuz? türk devrimi. şimdi bu kelime sansürleniyor. yazacak fazla şey olmamasına rağmen kendimi zorlayarak bu kadar yazabildim. aslında yazacak tek şey vardı.
film,prodüksiyondur,senaryodur,oyunculuk yetenekleridir vs.tartışılır o ayrı.konu itibariyle solan üç gencimizin bu ülke için bir şeyler yapmak için uğraşan bu uğurda ölümü dahi göze almalarının kısacık ama o ibretlik yaşamlarının göz önüne serildiği bir filmdir.show tv ise her zaman olduğu gibi yine tamamen bir paradoksluk içindedir bu filmi yayınlarken.izleyenlere sansüründen bol tarafıyla izlettirmiştir.bu güzide kanalımız(!) devrim kelimelerini keserek,idam sehpasında her türk gencine örnek olması gereken son sözlere utanmazca üstüne fon müziği koyup izlettirerek orada az sayıda bulunan cuntacı karakterlerinin yerini fazlasıyla doldurmuştur.
zaten filmi gecenin bir vaktinde üstelik tanıtımsız olarak yayına sokması da gizli sansür değil de nedir ?
deniz gezmiş : -yaşasın tam bağımsız bir türkiye.
-yaşasın marksizm - leninizm.
-yaşasın işçiler ve köylüler.
-kahrolsun emperyalizm.
yusuf aslan : -ben ülkemin bağımsızlığı ve halkımın mutluluğu için şerefimle bir defa ölüyorum.
-sizler bizi asanlar şerefsizliğinizle her gün öleceksiniz.
-sizler amerika'nın hizmetindesiniz. kahrolsun faşizm.
hüseyin inan : -ben şahsi hiç bir çıkar gözetmeden halkımın mutluluğu ve bağımsızlığı için savaştım.
-bu bayrağı bu ana kadar şerefle taşıdım. bundan sonra bu bayrağı türkiye halkına emanet ediyorum.
-yaşasın işçiler, köylüler ve devrimciler. kahrolsun faşizm.
filmin son sahnesine kadar yönetmenin sürece dair yorumunu göremediğimiz, senaryosunun zaaflı ve yetersiz olduğu, ''şimdi biz bu filmi neden izledik? bunları zaten bir yerlerden ezbere bilmiyor muyduk?'' dedirten zayıf yapım.
(ali elverdi' yi canlandıran tuncel kurtiz dışında, oyunculukların da zaaflı ve yetersiz olduğunu anımsadığım zayıf yapım.)
filmle ilgili hatırladıklarım incirli sineması'nın fuayesi adeta buz tutmuş haldeyken bir lise öğrencisi olarak hangi akla hizmet böylesi önemli bir hikayenin katlini izlemeye gittiğimdir. o gün bugündür reis çelik'i nasıl bildiğimi kendime saklarım.
sinemada oynadığı dönem,salon çoğunluğunun filmin yarısında protesto ederek terk ettiği manasız film. keşke hiç yapılmasaymış. hele hele denizi o adama oynatmasalarmış!
çekip giden sevgiliye duyulan köpek gibi aşkın, kişinin sahip olduğu duyguları sömürmesi sonucu artık hiçbir şeyin anlamlı olmadığını belirten yargı. kötü bir durumdur. yaşayanlar çıkmak istemez. isteyenler çıkamaz. çıkanlar, sevdiklerini sanmışlardır. sevip de çıkanlar ise, maalesef hayatta değildirler.
deniz gezmiş'i canlandıran adamın karakteri kaldıramadığı filmdir. madem bir iş yapacaksınız bari tam yapın. deniz kel değildir, kıvırcık saçları vardır. elinizde hiç fotoğraf yok muydu? hatırla sevgili dizisi bile ne kadar benzer bir karakter bulmuş siz sallama iş yapmışsınız. sonra amerikalı esirlerin mektup okunma sahnesinde geride kalan diyaloglar neredeydi? onu da geçtim. idam sahneleri bu kadar basit mi yapılır? hani yusuf'un ve hüseyin'in sehpaya çıkışları. hani emniyet müdürüyle arada geçen konuşmalar. bu olay bir tarihtir, siz de böyle bir tarihi s.kindirik bir aşk filmi çeker gibi yüzeysel çekmişsiniz.