olması gerekendir. en azından alıcağın cevap olumsuzda olsa ''açılsaydım acaba sevgili olurmuyduk'' sorusunun pişmanlığıyla yaşamazsın. açılın güzel kadınlarımız, iki cevabıda alsanız kaybeden siz olmazsınız.
Tabularından arınmış, gönül işlerinde saçma sapan ''ilk adımı erkek atar'' kuralını yıkmış kadınların yapabileceği eylemdir. Soyları korunma altına alınmalıdır.
En yakın arkadaşlarımdan birinin yaptığı hata. Gitti söyledi ben seni seviyorum dört yıldır okul bıtmeden duygularımı söylemek istedim dedi. Çocuk ne mi yaptı ellerini cebine sokup yandan tiksindirici bir bakış atıp gitti. Ve evet arkadaşımı teselli edenlerde bizler olduk. Söylemeseydi hayal kırıklığı yaşamayacaktı en azından.
neden bu kadar yadırgandığını anlamadığım eylem. biz erkekler hoşlandığımız kıza açılınca kızların egosu tavan yapmıyor da, kızlar bize açılınca bizim egomuz tavan yapıyor, öyle mi?
bu eylemi yapan kız candır, kıymetini bilin başınızın üstünde taşıyın hemcinslerim. kızlar siz de çekinmeyin seviyorsanız gelin söyleyin adam yemiyoruz burada. bunun için ego yapan erkeğe de üzülmeyin ondan zaten hayır gelmez.
ayrıca sırf cesaretinden ve dürüstlüğünden dolayı bu eylemi gerçekleştiren kız 1-0 önde başlar diğerlerine göre.
yıl olmuş 2013, sosyal medya almış yürümüş, cepler havada uçuşuyor ama bu konuda bir gram yol alamamışız. her neyse yol almak ne Kadar doğru bilmem ama ben bu konuda bir tatlı kızın hakkını vermek istiyorum. adı ilknur, fakültede sınıf arkadaşımdı. sene 97, birinci sınıfın son ayları. arkadaşı vasıtasıyla benden hoşlandığını öğrendim. şaşırdım harbiden, hiç aklıma gelmemişti bu ihtimal. zaten benim kafam kalındır anlamam kolay kolay.
okuldan çıktık, birlikte çarşıya yürüyoruz, anlatıyor kızcağız. işte sen şöylesin böylesin, ben senden hoşlandım. ama başı önde bir suçlu gibi. ne Kadar zorlanıyor anla.
dedim ilknur, güzel insan. sen çok tatlı olup on numara bir arkadaşsın. ama ben sana layık değilim. (ciddi ciddi böyle düşündüm, blöf değil, karı mıyız biz olm)
biz olsak bu sözden sonra apışıp kalırız. kız: "bana kimin layık olup olmadığını ben bilirim!" dedi.
lafa bak amına koyim. şimdiki aklım olsa direkt nikah masasına koşardım. dedim yok sen bilmezsin beni; aksi, nalet, huysuz bir adamım. "tamam, anladım yorma kendini" dedi. durağa gittik, yurduna yuvasına yolladım onu. hepi topu bu oldu.
yalnız ben sene başında bir ava çıkıp eli boş dönmüş adamım. yavru ceylanı hain bir avcıya kaptırmış, bahtsız bir bedevi modundayım. alıcıları oldukça zayıf, odamın hali perişan ben perişan kimse yok işime karışan bir haldeydim. sen bu adamdan nasıl sağlıklı bir karar beklersin. o misal. ilknur o sene sonu yatay geçişle memleketine Döndü. babası bulunduğu şehirde öğretim görevlisiydi zaten. kız güzel ama azıcık boydan kısaydı bana göre. derslerinde başarılı, çalışkan, terbiyeli, pırıl pırıl bir insan evladıydı özetle. evlenilecek kız tabirine cuk oturan biriydi. şimdi olaya mantıklı bakınca olmaması için bir sebep yok. pişman mıyım, hayır. o Zaman öyle gerekiyordu. Dram bize ters.
şimdi olayın kritiğine gelirsek; bir yere oturup konuşsak daha şık olurdu. tamam benim teklif etmem lazım oturmayı ama çarşıya yürüyoruz ve yolda başladı anlatmaya. kaldırıma mı çömelelim amk. buradan bir ders çıkartacaksak; konuya damdan düşer gibi girmemek daha iyi olabilir. sonuçta o anlatırken ben onun gözlerini göremedim. güzel bir çay bahçesinde birbirinin yüzüne bakarak konuşmak daha güzel olurdu. her neyse; durum epey vahimmmiş kızımızda. çocuk sayılırız bir de daha, biz şimdikiler gibi kaşar değildik o Kadar. kız sene sonu memleketine gitti işte. birlikte olsak gider miydi, tabii ki hayır. bu hikayeyi hava atmak için anlatmadım. ne havası. ortada fol yok yumurta yok. iki amacım vardı yazıya başlarken. bir ilknurun hakkını verip aşkını kutsamak. diğeri de bu durumu düşünen hanım kızlarımız için bir fikir vermesi amacıyla. gözlerinizden öperim.
türk erkeğinde işe yaramıyor falan deniliyor da şöyle bir durum var; erkek kendisine bir kız "açıldı" diye illa onu kabul etmek zorunda mı? ortalama bir türk erkeği 10 kıza açılıyorsa 9'u reddediyor onu zaten, "ben seni arkadaşım olarak görüyorum" diyalogları falan o zaman normal de sen kız olarak gittin bir herife açıldın ve o kabul etmedi seni diye nasıl hemen "üff götü kalkık" oluyor onu çözemiyorum. türk kızı mantığı mıdır nedir bu "ben birine açılıyorsam, bu tevazuyu gösterebiliyorsam o muhakkkkak kabul etmeli" şeysi. seven, hoşlanan adam niye kabul etmesin amk!
kadın bir erkekten hoşlansa dahi erkekten bekler hep ilk adımı (%80 oranında)
türk kadını bir erkekten hoşlansa dahi,ve erkek gelip kadınla konuşmaya çabalasa dahi terslenecektir,terslenecektir ve yurdum erkeği bir daha buna cesaret edemeyecektir (%80 oranında)