earl i hapishaneye yollarken hayatın ın film seridi gibi gozunun onunden gecmesi artık sarkıyı dinlerken bizde de aynı etkiyi olusturmakta..aynen downtown u dinlerken ayna karsısına gecen juliet gibi.
adamlar şarkıyı resmen ilerde casino diye bi film çekerler, o filmde dev gibi beyaz bi evin kapısı kapanırken infaz sahneleri başlar, o sahneye iyi uyar diye yapmışlar.
animals yorumu üzerine pink floy dinlenip üzerine bir charlie parker chat baker ile yaptigi summertime yorumu dinlendiğinde resmen insan zoink mertebesine ulasiyor.
ilac olaraktan amy winehouse'tan back to black, you no i m no good tatli niyetine de labien biga dinlendimi insan kendini üzümlü cikolata gibi hisseder.
bildiğim kadarıyla animals'ın bestelemediği(hemen herkes öyle sansa da) ama çok popüler yaptıkları, neredeyse özdeşleştikleri, aslında anonim olan bir halk türküsüdür. bob dylan ilk albümünde, çok genç yaşına rağmen üstelik tek bir akustik gitarla olağanüstü yorumlamıştır.
orjinal melodisi eski bir ingiliz baladından uyarlanmış muhteşem animals şarkısı. hilton valentine gitar solosuyla ve eric burdon'in vokaliyle insanı aniden megalomanlaştıran, hüzünlendiren garip bir özelliği vardır ki daha sonra yapılmış hiçbir coveri aynı tadı vermez. dinlenmek istenirse orjinal versiyonu tavsiye edilir..
woody guthrie'den bob dylan'a, animals'tan eric burden'a birçok üstadın ve müzik tarihine adı yazılı grubun yorumladığı, yılların eskitemediği şarkı. babasına sweetheart diye seslenmek isteyenler için;