siyasetçiler hakkında çok olumsuz düşünmeye sevk eden dizi.
öncelikle tüm siyasetçilerin ruhsal dünyalarında psikolojik bazı sorunları bastırmak adına siyasete yöneldikleri mesajını veriyor. karakterimiz geçmişindeki pek çok sorunu bastırmak için başkalarını ezmeye, hep kazanan olmaya çabalıyor.
siyasette eşlerin arasında nası uçurumlar oluşabileceğini görüyoruz. zaman zaman siyasetin gündem yoğunluğu, zaman zaman eşlerin arasındaki ego savaşları nedeniyle aradaki uçurum git gide büyüyor.
(bkz: makyavelist) yaklaşımın kötü yönlerini bize gösteriyor. makyavelist bir yönetici ile çalıştığım için bu durumun kötülüğünü çok yakından biliyorum. istediklerini elde etme yolunda her türlü pisliği yapabilirler.
kişisel görüş olarak; harika bir dizi. hatta baştan sonra tekrar izlemişliğim vardır. her sezon öncesi ilk sezondan başlayıp konuyu tazeliyorum.
siyasetçiler hakkında çok olumsuz düşünmeye sevk eden dizi.
öncelikle tüm siyasetçilerin ruhsal dünyalarında psikolojik bazı sorunları bastırmak adına siyasete yöneldikleri mesajını veriyor. karakterimiz geçmişindeki pek çok sorunu bastırmak için başkalarını ezmeye, hep kazanan olmaya çabalıyor.
siyasette eşlerin arasında nası uçurumlar oluşabileceğini görüyoruz. zaman zaman siyasetin gündem yoğunluğu, zaman zaman eşlerin arasındaki ego savaşları nedeniyle aradaki uçurum git gide büyüyor.
(bkz: makyavelist) yaklaşımın kötü yönlerini bize gösteriyor. makyavelist bir yönetici ile çalıştığım için bu durumun kötülüğünü çok yakından biliyorum. istediklerini elde etme yolunda her türlü pisliği yapabilirler.
kişisel görüş olarak; harika bir dizi. hatta baştan sonra tekrar izlemişliğim vardır. her sezon öncesi ilk sezondan başlayıp konuyu tazeliyorum.
ilk sezonu izlediğim en özgün entrikayı içeren dizi. hani satrançta ''8 hamle sonra mat olacaksın'' diyen tipler vardır ya, frank underwood o hesapları siyaset dünyasında yapabilen bir adam. yıllardır ilk sezondaki entrikayı düşünüyorum. diğer sezonlar ise entrika bakımından giderek zayıflar, klişelere sığınır. karakter olarak da pek zengin bir dizi değildir, frank underwood çok baskındır. dizinin hikayesi çok yavaş ilerlese de o dünyayı doya doya yaşamanızı sağlar.
--spoiler--
kevin spacey adının karıştığı taciz olayı yüzünden diziden uzaklaştırılmış. son sezon kevin olmadan çöpe dönmüş resmen. tamam robin wright sadece güzelliğiyle ekranda boş otursa sıkılmadan bakar izlerim. ama hikayeyi sırtlamayı becerememiş kevin olmadan.
--spoiler--
yıllardır bayıla bayıla 2.sezonundan beri izlediğim, hastası olduğum, en sevdiğim 5 kutsal diziden biri olan house of cards ancak bu kadar iğrenç bir şekilde bitebilirdi. o kadar eksik ve saçma bir sonu var ki hiçbir duyguyu hissedemiyor, hiçbir şeyi anlayamıyor insan. kevin reyiz olmasa da bu dizi yine bir şekilde gider demiştim ama sonuç hüsran. kevin'ın sosyal medyadan yayınladığı son video bize ufak bir umut veriyor tabii ki ama yine de çok büyük değil.
oyunculuklar, özellikle de robin wright kusursuz bir iş çıkarmış, önünde saygıyla eğiliyoruz. diyecek fazla bir şey yok. 10/10
güzel diziydi. frank underwood karakterini ancak kevin spacey gibi usta bir oyuncu taşıyabilirdi. ama bence bir sezon önce bitirselerdi daha iyi olurdu.
al sana siyasetin gerçekleri. tüm o ihtişamın , kudretin temellerinin nasıl atıldığı, nasıl ayakta tutulduğu gözler önüne seriliyor. mükemmel bir dizi. 2018'de yeni bölüm yayınlamadılar. 2019'u bekliyoruz heyecanla.
--spoiler--
claire frank e her kızdığında sarışın bi adama gidiyor nedeni de o adamın ona iyi davranması ve onu dinlemesi. ben bu hikayedeki frankim. sadece sik!
--spoiler--
sıkı takipçisi olduğum dizidir. ancak ilk 4 sezona göre 5.sezonda pek bekleneni verememiş. ancak işler underwood ailesi için pek iyi gitmeyecek gibi. iş çıkar ve taht savaşına dönünce bırak karı kocayı, baba oğulu tanımaz