hotel rwanda

entry95 galeri10 video1
    76.
  1. 1994 nisanında afrika’da ruanda isimli bir ülkede,iki düşman kabilenin birbiri ile savaşını ve bir milyon insanın katliamını anlatan gerçek bir hikayeden uyarlan film. bir, birleşmiş milletler klasiği aslında.insanlık tarihi katliamlarla dolu bu da bir örneği.gerçeğin karşısında olsak ne yapardık ? ne kendimizi korunaklı sayıyoruz ama insana ait her şey her insana eşit uzaklıkta.izleyin,izlettirin herkes görsün.bi replik vardır burda :

    “insanlar bu çekimi gördüklerinde “aman tanrım, bu korkunç” diyecekler ve aksam yemeklerini yemeye devam edecekler, hepsi bu.“

    ama bizim elimizden bir şey gelmez.bizim ne koltuğumuz,ne paramız var.

    ve konuşulacak çok şey olmasına rağmen çığlık çığlığa susturan filmden bir alıntı;
    yetimhaneye ulaştığımda milisler oradaydı.çocukları öldürmeye çoktan başlamışlardı.bana izlettiler.orada bir kız vardı.küçük kardeşi, arkasına sarılmış..onlar kızı doğramak üzereyken kız bana yalvarıyordu.

    ‘’lütfen beni öldürmelerine izin vermeyin.söz veriyorum bir daha tutsi olmayacağım’’

    filmi izlerken ve sonrasında hutulara karşı kin beslemeyelim.bunun ırkla,kanla alakası yok.insanların zulmüne,ırkçılığına ve savaşın kendisine karşı duralım.
    2 ...
  2. 77.
  3. Batılı güçlerin kutsallaştırıldığı, aynı nesilden olan halkın, dış görünüşlerinde ki ilginç ayrıntılarla birbirinden ayrılmış ve düşmanca eylemler sonucunda ciddi kayıplar vermiş bir ülkenin hezeyanı anlatılmıştır. Bu iç savaş ortamında bir otel müdürünün gayretleri filmin ana temasıdır. Tabi bide Kızılhaç var unutmamak gerek.
    1 ...
  4. 78.
  5. dünyada siyah-beyaz ayrımcılığından ayrı olarak siyah-daha siyah ayrımcılığının da olduğunu gösteren, 1994 yılında ruandada 800 000 den fazla insanın sebepsizce ve acımasızca katledildiği,dünyanın en büyük katliamlarından biri olan ruanda soykırımını konu alan sönük film. böylesine sağlam bir konu bu kadar ruhsuz, bu kadar yavan bir şekilde nasıl aktarılır çok iyi gösterdi don cheadle bizlere. kendisinin aşırı yavan oyunculuğu ile böylesine sağlam bir konu olması gerekenın kat kat altında bir duygu yansıttı bence. çok ama çok daha iyi olabilirdi bu film. kötü demek haddime değil. süper bir film ama çok yavan.
    izleyen birçok kişi gibi bende bu filmi schindler s list ile karşılaştırdım. yahudiler (ki hiç sevmem) dünyanın anasını siken, üç kağıtçı,düzenbaz, ahlaksız, karaktersiz, pislik bir topluluk. benim gözümde böyleler. sen seversin bilemem. neyse, schindlers listte öyle bir işlemişler ki bu lanet mahlukları , izleyen ister istemez bir vicdan yapıyor, duygulanıyor, acımaya başlayıp bir sempati besliyor. yani ben o filmi izlerken öyle duygulanmıştım.
    ama gelelim bu filme. dünyada 1 milyona yakın insanın hunharca katledildiği, beyazın siyahı kırdığı değil, siyahın siyahı kırıp geçirdiği, böylesine büyük bir vahşetin bu kadar ruhsuz anlatılmış olması hoş olmamış. keşke daha sağlam bir kara abimizi (jamie foxx mesela) oynatıp duyguyu dibine kadar yaşatsalardı. he bir de hutu ve tutsilerin arasındaki fiziksel farklardan sadece yüzeysel bir şekilde bahsedildi, aslında bir komisyon kurulup bu farklılıklar ciddi ciddi tespit edilmiş. burun ölçüsünden ten rengine, boylarından çene yapılarına kadar. aslında bu komisyon filmin başında detaylı şekilde işlenseydi, o örgütlenmelerin temeline biraz inilseydi daha da çekici bir film olabilirdi.
    cut down the tall trees anonsu filmin en can alıcı repliğiydi bence.

    filmde şu birleşmiş milletlerden amcanın "sen siyahsın, zenci bile değilsin" sözünü anlamadım ben.
    dünyada benim idrak edebildiğimden kat kat kat büyük bir ırkçılık saçmalığı gidiyor besbelli.

    ama olmuş bu film. izleyin efenim. gerçekten müthiş bir film.
    he bir de imdb de cast de yazılmamış ama filmde jean reno yu görmek müthiş bir sürprizdi. hastasıyım lan onun o bayık bayık bakışlarına.
    0 ...
  6. 79.
  7. içinde iğrenç sahneler olduğunu duyduğum filmdir. ilgili olay hakkında çok okudum ama filmini seyretmedim en kıssa zamanda izlemem gereken bir filmdir.
    1 ...
  8. 80.
  9. sömürdükleri afrikayı kurtaramayan avrupalıların bununla bile övünebildiklerini gördüğümüz filmdir. zerre duygu uyandırmayan tuhaf bir filmdir.
    0 ...
  10. 81.
  11. belçikayı ve diğer avrupalı sömürgecileri suçlamak yerine cahil ve maşa olduğu belli tutsileri suçlamaya yönelik bir batı oyunudur. he dünyadaki tüm sorunların sebebi ışid siz bölmediniz zaten o ülkeleri. bu film yüzsüz avrupalılar ve onların yalakalarını anlatıyor ruandayı değil.
    1 ...
  12. 81.
  13. Aynı saatlerde yayınlandığında ben de izleme fırsatı buldum.

    Bi çok vurucu sahnesi olmasına rağmen. Bence en etkileyici sahnesi Paul un karısı, çocukları ve evlat edindikleri yeğenleri ile kurtuluşa yürüdükleri sahnedir. Paul un yüzündeki güzel gülümseme tabi.
    2 ...
  14. 82.
  15. bi defa izlenecek filmlerden. öyle acı öyle gerçek ki daha fazlasını kaldıramaz insan.
    1 ...
  16. 83.
  17. an itibari ile kanal 360 da başlıyor. çayımı, çokodamlalı hanımelimi, gözlüğümü alıp kapadım ışıkları. çayı erken bitireceğim ağlarken filmin sonunda püskürtmemek için.
    1 ...
  18. 84.
  19. filmde bir diyalog:

    --spoiler--

    insanlar afrika'da olan bu görüntüleri gördüklerinde "aman tanrım ne kadar da kötü" diyecekler. sonra ise yemek yemeye kaldıkları yerden devam edecekler.

    --spoiler--

    aslında bu her şeyi özetliyor. soma'yı, filistin'i ve daha nicelerini.

    biz insanlar vurdumduymazlığı ve "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" dangalaklığını bir yana bırakmalıyız. aksi halde bunlar son değil ve asla son bulmayacak.
    1 ...
  20. 85.
  21. soykırım konulu film. ancak soykırımı yapan dışarıdan gelen modern insanlar değil. komşusu, alışveriş yaptığı bakkal, hergün merhaba dediği yaşlı adam.

    en acı tarafı da bu sanırım. kimine göre kim dost, kim düşman birbirine karışmış, kimine göre ise sadece daha ince burunlu olmak öldürülmek için yeterli sebep.

    emperyal ülkelerin az gelişmiş ülkelerdeki uygulamaları ile bir milletin ayarlarını nasıl bozduğunu göstermesi açısından önemli bir belge.

    bazı filmler keşke sadece kurgu olsun istersiniz ya, işte öyle bir film. ne yazık ki gerçek bir hikaye.
    1 ...
  22. 86.
  23. Yaşanmış boktan utanç verici bir hadisenin sinemaya uyarlandığı etkileyici film.
    1 ...
  24. 87.
  25. Avrupalilarin afrika uzrinde oynadiklari kirli siyaseti gozler onune cok etkileyici bicimde seren bir film. Izlenmeli izlettirilmeli.
    3 ...
  26. 88.
  27. filmin bence en güzel yeri joaquin phoenixin bardaki iki kıza hutu mu yoksa tutsi mi olduğunu sorduğu ve ikisinden farklı cevap aldıktan sonra arkadaşına dönüp aralarında bir fark görüyor musun diye sorduğu yerdi.
    her ne kadar onlar kadar benzer olmasakta hepimiz, rengimiz, ırkımız ya da görüşlerimiz ne olursa olsun insanız ve sırf bu yüzden bile birbirimizi sevmeliyiz. ayrıca karşıt görüş iyidir be olaya farklı bir pencereden bakmanı sağlar.
    1 ...
  28. 89.
  29. Terry george'un yönettiği, senaryosu yine terry george ve keir pearson tarafından yazılmış film. Oyuncuları, senaryosu, ve gerçek oluşu nedeniyle izlenmesi gereken filmlerden biri.
    2 ...
  30. 90.
  31. BM komutanı ve Paul arasındaki şu muhabbet avrupanın olaylara karşı bakış açısını gözler önüne seriyor kanımca. " Sizler onların gözünde zenci bile değilsiniz, insanda değilsiniz. Sizler afrikalısınız."
    0 ...
  32. 91.
  33. Hakkında "kişiye insanlığını sorgulatacak bi film" şeklinde entry girecekken aslında gösteriminde anlatılan birçok şeyin düzmece olduğunu öğrendiğim film. Haa film yine çok etkileyici ama artık izleyince Otel müdürünün tam tersine aşağılık biri olduğunu bilerek izlemekte fayda var. (bkz: #36035533)
    1 ...
  34. 93.
  35. en iyi biyografi filmleri arasındadır.
    1 ...
  36. 94.
  37. Çok güzel bir filmdir.

    Çok etkisinde kaldım.

    Mutlaka izlemenizi tavsiye ederim.
    0 ...
  38. 95.
  39. Orda gerçekte yaşanan hikayeler film yapılsa yayınlanamaz.

    Katliam değil başka bir kelime lazım olanları anlatmak için.

    En yumuşatılmış hali olan bu film bile insanın içine oturuyor.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük