- ben varya ger gün 15 kilometre yürüyorum. bazen hızımı alamayıp 5 kilometresini koşuyorum.
- bi keresinde kayıkla açıldım antalyadan. ama farkında değilim baya bi gitmişim. akdeniz acıklarındayım. bi baktım karsıdan bi köpek balığı geliyo. önce bi panikledim. sonra sakinleştim. cıkardım cebimden cakımı. köpek balıgı tam yanıma geldi kenara çekildim sürdüm çakıyı agzının kenarından. koca balık yarıldı gitti. ikiye ayrıldı. aklınızda bulunsun çocuklar bunların derileri yumusak olur. hemen yırtılır. geriye de yüzemedikleri için kolayca avlarsınız.
- bundan 15 sene evvel. bi doğa yürüyüşüne çıkmıştım. bi yerden vuuuuuuuuuuu diye sesler geliyo. takip ettim. ses kayaların altından geliyor. meğersem kayaların altı boşlukmuş. denize açılan bi tünel varmış. dalga vurdukça su yükseliyor. su yükseldikçe kayaların arasındaki çatlaklardan vuuuuuuuuu diye ses geliyor. ben de adını hohlayan kayalar koydum. merak ettim tabi. giydim dalgıç kıyafetlerimi atladım suya. baktım balıklar bi delikten giriyorlar. cesaretimi toplayıp girdim delikten. dalga beni attı bu kayaların altına. dalga bi geliyor su yükseliyor. sonra bir de alçalıyor. yaptım hesabımı kaç saniye de alçaldığını saydım orda. ama suyun altında bi yarım saat falan kaldım. sonra tam su en zirvedeyken deliğin agzına geldim. su çekilirken de koyverdim kendimi akıntıya. zor çıktım ordan az daha ölüyordum. sonra turizm bakanlığına gittim. anlattım olanları. hemen gelip oraya tesis kurdular. adını da hohlayan kayalar koydular. keşke anlatmasaydım. şimdi oralar hep mahvoldu insanlar yüzünden.
abartmadan ve kelimesi kelimesine anlattım. hatta bu hocam candan erçetinin müzik öğretmeni olduğunu da söylemişti bi dönem.
Palavra sayılır mı bilmem ama bizim lise hocası ne zaman bir şey sorsak arkadaşlar bu dersin konusu yetişmiyecek sonra konuşuruz derdi * bilmediğinden değil tabii.
üniversite 1.sınıf 1.dönem vize notu almadan 1-2 saat önce, temel sanat eğitimi dersine (9 krediydi kendisi) giren hocam ve wertherin acısı arasında geçen diyalog:
hoca tek tek sıraları dolaşıyordur. benimkine geldiğinde;
tse: "ah canımm.. ne kadar güzel olmuş.. ışık, gölge o kadar yerinde kullanmışsın ki.. çocuklar gelin bakın arkadaşınızın yaptığına işte ben de sizden bunu istiyorum.. aferin sana 100'ü bir tek sen hakediceksin bu gidişle.."
wa (iç ses): aha tamamdır bu iş.. kesin okul birincisi de olurum artık ben.
kasıla kasıla çizimine devam eder.
akşam notlara baktığımda 60 ı görünce başımdan aşağıya kaynar sular dökülmüştü. hayatımda duyduğum en büyük palavra bu hocanın bana attığı palavraydı. bunun üzerine hiçbişeyi tanımam..
Son 35 yılın en kötü öğrencileri diye bir bölümdeki tüm hocalar öğrencileri baskıya maruz bırakır.Öğrencilerde 35 yıl önceki en kötü öğrencilere bakar, bknz:kendi hocaları:)
Ajda Pekkan dan geliyor *
bizim takımın alt yapı hocası sağlam sağlardı. Malatyasporda oynarken takımın yıldızı ve 10 numaralı formanın sahibiymiş. Malatyalı çocuklarda çakma erkan formaları 10 numaralı falan o derece. o Zaman ki antrenör erkan ın bu inanılmaz havası ve başarısını kıskanmış ve takım Erkan sayesinde süper giderken erkan'ı yedek bırakmaya oyuna almamaya başlamış. Tabi Malatya çalkalanıyo Erkan neden yok bu hoca delirdi mi çıplak eylem yapalım gibi dedikodular dolanıyor. Sonra bir derbi mücadelesinde malatya 2-0 geride hem de kendi sahasında. Haliyle skordan da anlaşılabileceği gibi Erkan YEDEK!!! (Aman Tanrııııııımm) dakika 85 stad Erkan diye inlerken iblis hoca baskıya dayanamaz ve erkan a soyun der. Erkan tripkar tavırlar sergileyerek ağırdan alır ve yavaşça kenara gelir. değişiklik olur çıkan oyuncu Erkan ın aslında şeytan tırnağı bile olamayacak çakma 10 numaradır (Erkan hocanın rivayetine göre o maçta Erkan hoca nın maça etkisini görüp futbolu bırakmıştır ismini ise hatırlayan yok). Erkan topu ayağına alır almaz taraftarı coşturan dar alanda çalımlarını rakiplere atmaya başlar. yaklaşık 30 metreden de zımba gibi koyar o topu 90 a. taraftar ümitli hoca erkan ın atmasında dolayı o golü karmaşık duygular içindedir. derken erkan ancak topun ışınlanması halinde gerçekleşebilecek bir pası bulunduğu noktadan o dar açıdan 6 kişinin arasından göndermiş ve arkadaşına sadece dokunmak kalmıştır. dikkat dakika 88. erkan hala sevinmemektedir. kesmez çünkü böyle bir erkanı o 2 gol. dakka 90 ama eskiden artılar martılar yok hakem uzatmaları oynatıyo. Erkan önce bir çalım bir çalım daha sonra bir verkaç kaleciyle karşı karşıya ve aşırtma bir vuruşla maçı 3-2 ye getirmesiyle Malatya stadı yıkılır oyuncular taraftarlar ağlıyor. o sırada erkan ise azgın bir boğa gibi hocasının önüne koşuyor ve formasını çıkarıp ağzı açık ayran budalası gibi bakan hocasının önüne atar ve şöyle haykırır '' Ben ERKAN'ım ulaaaannn beni kimse kesemez!!Erkan hocanın yalancısıyım hatta sonra taraftarlarn kolları üstünde şehir turu falan olmuş öyle böyle değil.
"bizim zamanımızda matematik öğretmenliğinin puanı tıptan daha yüksekti ilk tercihim matematik öğretmenliğiydi ondan dolayı matematik öğretmeni oldum."
hadi odtüde okumuş olsan neyse amk sivasta cumhuriyet üniversitesinde okumuşun neyin kafasını yaşıyorsun sen.
nedense bir yerlerde okuduğumuz hikayeleri kendi başından geçmiş gibi anlatan bir türkçe öğretmenim vardı ilköğretimde, bir de üniversiteye hazırlandığım sene dershanedeki türkçe öğretmenim cümledeki nesneyi bulmak için yüklemin önüne getirilen "onu" sözcüğünü üniversitedeyken kendi bulduğunu onun sayesinde literatüre geçtiğini iddia etmişti.