vücut kimyası ile ilgili olabileceği gibi ruhani bir problem de olabilir. (beynin kimyasal yapısı da depresyonu tetikleyebilir bir kan tahlili yaptırmakta fayda var.) ayrıca b12 vitamini eksikliği, yetersiz beslenme, düzensiz veya yetersiz uyku, protein eksikliği gibi fiziksel nedenlerden kaynaklanıyor olabilir. siz iyisi mi bir doktora görünün. illa psikolog olmasına gerek yok. amman diyeyim psikiyatra gitmeyin, son zamanlarda psikiyatri denince tüylerim kabarıyor kedi gibi.
Şehir hayatının bizi sürüklediği depresyon hali, normal hayatta çokça karşılaşıyorduk bu durumla fakat karantina vesilesiyle daha başka bir boyuta geçti. insanlar olarak fıtratımızda boş durmak bizi depresyona sokuyor ve kurtuluşu bir iş ile ilgilenmek. (Hevesli olduğunuz bir iş) Mesela tahta oyarak oyuncak yaparsın, resim çizersin vakit akar mutlu da olursun. Ama Bu ruh hali bazen öyle bir yakalıyor ki, ne resim çizersin, ne de başka bir şey yapabilirsin. Film izlemek bile bayar seni. (bkz: bezmek) Depresyonun en ağır hallerinden biridir bu hal. islami literatürde (bkz: kabz hali) olarak geçer.
genellikle buğday, pirinç, meyve ve şeker ağırlıklı besleniyorsanız normaldir.
bu yiyecekler sürekli tüketilip, et, yağ, yumurta, balık ihmal edildiğinde enerji seviyeniz düşer.
aslında ilk anda yükselir ama 2 saat içinde kullanmazsanız insülin mekanizması tüm fazla şekeri yani enerjiyi yağa çevirir.
yani dengeli beslen.
ilk grupta saydığım yiyeceklerle, ikinci grupta saydigim yiyecekleri dengeli olarak tüket.
bu yazdığım sadece bir ayıktırmadır.
diyet tavsiyesi değildir. bir sağlıkçıyla görüşün ama böyle bir durum var. aklınızda olsun.
Çok üşengeç biriyimdir ama üşengeçlikten değil sözlük içimden gelmediğinden yapmak istemiyorum.
hoşuma giden, yapmaktan zevk aldığım şeyleri bile yapmaktan vazgeçtim artık. Mesela ben eskiden futbol manyağıydım. Hem oynardım hem de çok sık takip ederdim. Fanatik de bir fenerbahçe taraftarıydım. Şimdi de fenerliyim ama öyle eskisi gibi değil ne maçlara giderim, ne evde izlerim hatta özetlere bile bakmam. Çoğu zaman sonuçları bile merak etmem.
Çok fazla film izlerdim. imdb 250 listesinin 200 ünü ve çoğu kişinin izlemediği bir dünya film izlemişimdir. Aynı şekilde yabancı dizi de izlerdim, 5 sezonluk diziyi 2 haftada bitirirdim. Şimdilerde 3 ay önce başladığım dizinin 7. Bölümündeyim. Netflix üyeliğimi de iptal ettirdim zaten.
Arkadaşlarla bir şey yaparız mesela sırf beni yanlarında görmek istedikleri için, sadece onların gönlü olsun diye giderim yanlarına ve ortama ayak uydururum. Eskiden olsa bütün her şeyi kendim planlar herkesi ben organize ederdim.
Zaten artık onlar da sürekli sormaya başladı neden hep yüzün asık, neden gülmüyorsun, niye hep üzgünsün diye. Bir şeyim yok iyiyim diyip geçiştiriyorum ama tabii ki de bu cevap kimseyi tatmin etmiyor. Ben de bilmiyorum ki amk neyimin olduğunu. Yalnızca hiçbir şeye hevesim kalmadı. Sadece eski halime dönene kadar ya da öyle bir şey mümkün değilse ölene kadar bilincimi kapamak istiyorum. Kafamın arkasında bir düğme yok ki kapatayım kendimi amk, ne yapayım alkolle uykuyla bir şekilde idare ediyorum. Sanki hayatıma müdahale edemiyorum da içerden öyle çaresizce izliyorum gibi hissediyorum sözlük.
Bakalım nereye kadar böyle gidecek ben de merakla bekliyorum.
yaş ilerledikçe daha da çok içine saran bir girdap bu.
gençken dizi izlemeye, kitap okumaya veya bilimum saçma sapan işlerle uğraşmaya bir hevesimiz vardı, şimdi o da yok. insan yüzü bile görmek istemiyorum. herkes şerefsiz olmuş...
Depresyondan dolayı ortaya çıkan bir durum olduğu söyleniyor ama ben zaten hiçbir şey yapmak istemediğim için depresyondayım. 20 dakikalık sitcom izlemek bile yük geliyor. Yok mudur bunun bir çaresi?