Hayat gerçek yüzünü gösterdiği andan itibaren yaşanan histir. O his geldi mi kolay kolay bırakmaz yakayı. Vesvesedir, bilirsin ama atamazsın üstünden.
Evet hiç bir şey düzelmeyecek ve bu gidişat değişmezse yaşama sevincine dair hiç bir reaksiyon göstermeden, adeta ölü gibi yaşamaya devam edeceğiz. Bu da bizi doğrudan ya da dolaylı yoldan gerçek ölümün, kendi kıyametimizin kollarına bırakacak.
Bir kez geldi mi üzerinize yapışıp kalan histir. insanı bol bol kendisiyle konuşturur.
Aylar geçirirsiniz bu hisle belki de daha yıllar geçecek bilemezsiniz. Defalarca farkına varırsınız düzelmeyecekse uğraşma dersiniz kendinize. Ama bir an gelir yine uğraşırken bulursunuz kendinizi. Küfür edersiniz her şeye.
Belki de rahatlatan tek şey bu küfürler olur. Ağız dolusu...
Çok zor bir durumdur. Allah kimseye göstermesin. Bende kafaya taktığım fakat farkında olmadığım bir sebep yüzünden ortaya çıkmıştı. aylarca ruh gibi dolaşmıştım. Sonunda uzman desteği ile doğru soruları bulup doğru cevaplar verdim kendi kendime. Arada bir uğrasada kolayca savuşturup hayatımı daha bi güzel devam ettirmeye başladım.
uzman bir psikiyatriste gidilir. teşhis konulur. gerekli ilaç kullanımıyla anksiyete tedavi edilir. gerekli güçünüze ve düzelen akıl sağlığınıza kavuştuğunuzda uludağ sözlükte başlığı her şeyin düzelmesi olarak açacaksınız.
Batmışsan artık yukarı çıkmaktan başka yol yoktur. O yüzden karamsar olmamak gerek. Sen kendine güvenip yola çıkmazsan battığın o yere yapışır kalırsın.
biz 1980 lerde her gece fidan gibi gençlerin (sağcısı ve solcusu) hunharca katledildiğini gördük. hepsi geçmişte kaldı. düzelmiş günlerden geriye baktığımızda bugünlerin de tarih olduğunu göreceğiz.