bugün

mutluluk hedef olmalıdır. hiçbir zaman mutlu olamayacak gibi yaşarsak, kaybeden oluruz. durmak yok, mutluluğu yakalayacağız.
mutluluk hedef olmalıdır. hiçbir zaman mutlu olamayacak gibi yaşarsak, kaybeden oluruz. durmak yok, mutluluğu yakalayacağız.
kadere boyun eğmekten başka çare yoktur.
Aptallıktır. Hayatı bu kadar umutsuz ve depresif yaşayan insan tabi ki mutlu olamaz.
türk filmlerinin klasik bir sonu vardır ya hani
kötü adamlar yakalanır, hapse atılır. erkeğin kafasındaki tüm soru işaretleri çözülür, gerçekler açığa çıkar. kadının masumiyeti kanıtlanır. kötü niyetli anne ve babalar pişman olup kafalarını bükerler.
esas oğlan ve esas kız sarmaş dolaş olur, o an arkada tatlı bir müzik çalmaya başlar. onlar gülerek yürürken film biter ve ekrana kocaman bir ''son'' yazısı çıkar.

sonu bilinmez, sonrası bilinmez. film ''mutlu son'' ile bitmiştir. onlar artık mutludurlar. hep mutludurlar. öyle yaşarlar işte. mutlu mesut. onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine.

bizim beklentimizde bu, şu anda değil.
şu an sürekli bir şeyler yaşıyoruz ileride bir zamanda bir şeyler bitecek.
okul iş kariyer evlilik çoluk çocuk her şey bitecek.
işte ondan sonra bizim için mutlu son başlayacak. mutluluğun bir başlangıcı olacak ve uzun bir süreç olarak devam edecek.
belki ölene kadar.

böyle bir beklentiyle yaşıyoruz, sonra bir noktada aydınlanıp öyle bir şey olmayacağını fark ediyoruz.
çünkü öyle bir şey mi olur amk?
olmaz *

olmayacak da.
sonrası hemen triplere giriyoruz işte hiçbir zaman mutlu olamayacağız.

araya bir şey giriyor mesela adam bir iki gün mutlu oluyor, ama sonra yine modu düşüyor.
yine başlıyor hiçbir zaman mutlu olamayacaz yhaaa

kafam basmıyor sözlük insanların beklentilerine. hatta itiraf edeyim beklentilerime

keşke böyle çok mutlu olduğum bir anda türk filmlerinde o son sahnedeki esas oğlan kadar mutlu olduğum bir anda hikayeye son verebilsem.

mutlu son. bitti diyebilsem.
Doğrudur. Bu dünyada olacak şey değildir. Zira hadisi şerifte efendimiz (sas) şöyle buyurmaktadır; "iki şeyi ararsınız ama, bulamazsınız. Bunlar, neşe ve rahatlık olup, ikisi de Cennette olur."
milan kundera'nın ''hayatın biçimi hüzün, içeriği ise mutluluktur'' şeklinde açıkladığı ve var olmanın dayanılmaz hafifliğinin yanında küçük ve önemsiz bir detaydır mutluluk.
var oluş sürecinin kendisi muhteşem bir olgudur ve mutluluktan daha değerlidir.
Bu düşünceye, ısrarla saplanıp kalmış bir bünyenin mutlu olma ihtimali sıfırdır.
Tüm kapılarını kapatmış, mutsuzluğa odaklanmış birey için yapacak birşey yoktur.
Sahiden mutsuzdur ve hiçbir zaman mutlu olamayacaktır.
Beklentilerini yüksekte tutanların ve elindekilerle yetinmeyi bilmeyelerin yaşadığı sıkıntılı durumdur.
Mükemmelliyetcidirler.
Mutluluk bir andır. Her zaman mutlu olunmayacağı gibi her zaman mutsuz da olunmaz. Bir dilenci bile karnı açken o gün çok kazanmışsa mutlu olur, aç olmasına rağmen. Çünkü o gün karnını doyuracaktır. Zirvedir onun için. Yani mutluluktur. Kimisi de malın mülkün içinde yüzer, fakat devletteki avm ihalesini alamadığı için hüzne boğulur. Mutluluk bir andır. Bazen gelir bazen gider. Sürekli mutluluk aslında bir nevi mutsuzluktur.
acı bir hakikattir.

100 kişilik sevişilecek kadın listem var ve bırakın içlerinden herhangi birisiyle sevişmeyi, tanışamadım bile. çoğunun 2017'nin en seksi kadınları listesinde de olması benim kabahatim mi?
friedrich wilhelm nietzsche tarzı bir ümitsizlik ve bunalım yaşamaktır. ünlü filozof da sık sık seyahat yapıp üstündeki umut yoksunluğunu heyecanla değiştirmeyi denemişse de başarılı olamamıştır.
insan olgunlaşınca aslında yaşadığı şeylerin çok küçücük bir engel olduğunu ve dahası büyük bir tecrübe olduğunu anlayınca eskiye bakıp bakıp gülüyor. insanı mutlaka mutlu edecek bir şey vardır. 10 saniyelik bir olay bile sizi mutlu edebilir. Sonsuza kadar mutsuz kalan bir insan yoktur yada öyle olduğunu sanan ergen vardır. insanı eğlendiren mutlu eden küçücük olaylar bizi ayakta tutar unutma.
ben bu denli imkansızı nasıl istedim diye düşünür durursunuz. o kadar imkansız ki; olmayacağından emin olmuşsunuz ve artık mutlu olamayacağınızı düşünmeye başlamışsınız.
ama işte imkansızı istemişiz. başta hata yapmışız.
kendinizi buna inandırmaya çalışırsınız inatla.
ama ne gerek var yani.
zorlamayın.
akşam sevdiğiniz yemeğin yapıldığını görünce mutlu olacaksınız mesela.
pakette kalan son sigarayı içmişsiniz, o an dolapta açılmamış bir paketin olduğunu hatırlıyorsunuz mesela. yine mutlu olacaksınız.
radyoda sevdiğiniz şarkı denk gelecek mesela, mutlu olacaksınız.
hayatın sonuna kadar mutlu olamama gibi bir şey söz konusu değildir. Küçük şeylerle mutlu olabiliyor insan.
kendi kendimizi depresyona sokmanın alemi yok.
Orası öyle. Ama olmedigimiz surece bir çıkar yol hep vardır. Napak olek mi?
bilincinde olmak durumu değil, psikolojisinde olmak durumudur. yani karamsar psikoloji. bilincinde olmak, bilinen şeyler olmalı. ne olursa olsun , ama ne olursa olsun, şu hayatta mutlu olabilecek şeyler illa ki vardır.
Fazla olumsuz bir yaklaşımdır. Bu yaklaşımla zaten içten tek bir gülümseme bile gerçekleşmez.
sahip olduklarına değil, sahip olmadıklarına yorulan insandır.

hayat şu an, elin, kolun, hissedebilişin, uykun, uyanışın.
buna yüzleşmek zordur ve bi o kadar saçma. bazı durumlarda insanı karamsar hali tüm ana yansıyabiliyor. yani hastayken nasıl vücut dış mikroplara daha dirençsizse kötü bir durumda düşünceler de daha karamsar bir hal alıyor ve insanın içinden çıkmadığı bu durum artık onu daha da kötüye sürükleyerek yeri geldiğinde canına bile kıydırıyor.
o yüzden tedavi olun kötü düşünceler çünkü hastalık. ya ilaçla bunu geçireceksin ya da çıkıp var olan dünyanı değiştireceksin. ilaçla değiştirirsen zaten ilaca mahkum yaşıyorsun çünkü çözmeyi bunla öğrendiğin için her türlü aynı durumun tekrarında gene ilaçlara sığınıyorsun.
ancak çözmek için kendin çıkıp çabalasan ve çözsen bu sana daha da güç verir ve gerçek tatmine ulaşmış olursun.
düşüncelerim bu yönde.
başlık sol framede çok şekil duruyor entry giresim geldi. ya ne bekliyordun ki?

mutsuzluğa mahkumiyetinin farkına varmış insan söylemi.
hiçbir zaman mutlu olamayacağın bilincinde olan bir insan otomatik olarak mutlu olmalı zaten, bunu biliyorsa zaten geleceği biliyordur geleceği biliyorsa mutlu olması için büyük bir sebebi vardır.

bu kadar salaksınız amına koyim, gidip yatın melatonin saatiniz geldi.
insanın acı çekmesnin nedeni bilinç denen şey zaten. mutlu olmayacağının bilincinde olmak iç huzuruna giden önemli bir adım.
ümitlenmeyin ümitleriniz yıkılmasın.karamsar da olmayın.bunlara harcayacağımız enerjiyi çalışmaya harcayın ve zevk almaya çalışın.
Bilinçli olarak cok uzun zaman once koy dötüne mutlu olmakta neymiş deyip rahatlamış olmak.
Söz konusu iş hayatıysa, benim bu. Halbuki hayatım boyunca "bir ömür boyu mutlu olmak istiyorsan işini sev" sözünü kendime felsefe edinmiştim ama kader... Boktan bir işte boktan bir pozisyondayım.