ona bakarsak hiçbir mutluluk da sonsuza dek sürmüyor. bunun acı çekenleri motive edeceğini sanmıyorum. ayrıca bazı acılar son bulana kadar sürebilir. kalıcı hastalıklar mesela buna örnek.
acı bir gerçektir. bu hayatta bizleri en çok üzen şey ölümdür. en sevdiğimiz insanları kaybettiğimiz anda kahroluruz. ancak aradan bir ay geçtiğinde, kendimizi hayatın akışına bırakır, yeri geldiğinde güler, yeri geldiğinde eğleniriz. ölüm en acı gerçektir. diğer olaylarda ' takımın şampiyonluğu son hafta kaybetmesi, kız arkadşın terketmesi, öss de başarısızlık, sınıfta kalmak...' bize başta acı verir. ancak hayatın bize oynadığı bu oyunda bizlerde kendi rolümüzü yapıyoruz. dün dünde kalıyor, yarınlar bizi bekliyor.
Çok büyük acınızın olduğu bir anda *teselli niyeti ile bile olsa size söylendiğinde canınızı en çok yakacak cümlelerden biridir. Çünkü onun acısını hep taşımak istiyorsunuzdur ama ne olursa olsun ne yazık ki ciddi anlamda doğru bir cümledir.siz o acıyı çekmek isteseniz bile o sonsuza kadar sürmeyecektir.
çünkü hayat yeni acılarla ve yeni acıların gelmesinin korkularıyla tazelenir; babayı kaybetmenin acısını sindirmeye çalışırken evladını kaybetme korkusunun yerleşmesi gibi...
Kalbin ağlasa da, gülümse inadına
Düşler takıp saçlarına yürü umutlara...
Düşler takıp saçlarına yürü rüzgarlara...
Kurduğun hayalleri, ayazlar yıksa da,
Sen yeter ki hep ümit et,
Hayat döner sana...
Sen yeter ki hep ümit et,
Hayat döner sana...
O pembe gülyüzünü, kederle soldurma
Dalda ki son yaprak gibi
Sarıl hep hayata...
Kurduğun hayalleri ayazlar yıksa da,
Sen yeter ki hep hayal et,
Hayat döner sana.
Unutma !
Göğün asıl rengi mavidir,
(bkz: En kör gece bile sabahtır sonunda,)
Kalbin ağlasa da gülümse inadına
Düşler takıp saçlarına, yürü rüzgarlara...
O pembe gülyüzünü kederle soldurma
Daldaki son yaprak gibi
Sarıl hep hayata...
Geçerken acılardan gülmeyi unutma
Fırtınalara direnmektir yaşamak biraz da,
Kurduğun hayalleri yağmurlar yıksa da
Sen yeter ki hep ümit et,
Hayat döner sana...
Sen yeter ki hep ümit et,
Hayat döner sana...
alıntıdır..
doğru dışardan bakıldığında;
hiç bir acı sonsuza dek sürmez fakat acının yaşandığı an sonsuz gibi gelir. kişi o anda o acının biteceğini idrak edemediğinden, sonsuza dek süreceğini düşünür ve acı sonusuza dek sürse belki bu kadar yaralamaz kişiyi. *
birinci olarak; kisi, olumunden sonra bir yasama sahip olmayacagi icin dogrudur.
ikincisiyse; kisi, kendisinde acinin nedenini buldugunda mantikli olarak bu yarayi kapatacaktir, ve ayni aciyi cekmemek icin gerekeni yapacaktir, dogrudur.
acıdan kasıt dünya dertleri veyahut ölümse doğru bir tespittir. zira eğer dünya ebedi olsaydı, insan içinde ebedi yaşasaydı ve ayrılık dahi ebedi olsaydı, acıların, üzüntülerin, dertlerin ve kederleri bir manası olurdu. fakat madem bu dünya bir misafirhanedir bu acılar elbet son bulacaktır. ama bu acı insanın dünyada yaptığı kötülükler sonrasındaki cehennem azabıyla yaşanacak acı ise işte bu sonsuza dek sürecektir.
unutmaktan nefret eden ve hayata dair en küçük detayın dahi yara bıraktığı kişilerde gerçekliğini yitiren söylemdir. insan sonsuza dek yaşayacak olsa, bazı yıkımlar asla unutulamayacaktır. bilinçaltında daha da büyüyüp çözülmesi imkansız düğümler oluşturacaktır.