günümüz insanının manevi değerleri unutarak maddi değerler üzerine kurduğu yaşam şekli.
lan ne götüreceksin bu dünyadan bir parça bezden başka eee o zaman ne yırtınıyorsun deli gibi diye sorulası durum.
kimse giderken evini arabasını,yatını,katını,atını götüremiyor ki benim olsun diye paralanıyorsun.
o an zamansız bir anda geldiğinde daha fazla gezmediğine,sevmediğine,gülmediğine,paylaşmadığına üzülmeyecekmisin dangoz?
demesi kolay da yapması yaşaması kolaymı diye düşünülesi durum...
gereksiz bir kelime topluluğudur.ölmeyecek gibi yaşayan insan dediğimiz aslında zevk alan adamdır hayattan,seksten,yemekten.biz ona kıskançlıkla bir etiket yapıştırmışız sadece.yoksa her insan normal olarak ölümü düşünür.eğer inanıyorsa onun gerekleri ölçüsünde düşünür yoksa 'ulan şimdi yemek yiyoruz ama ne gerek var cennette yeriz' diye düşünmez kimse.ya da nasıl olsa öleceğiz die koy götüne rahvan gitsin tadında yaşar insan.iki türlü de aynı kapıya çıkar.
ölümü daha hızlı getirdiğine inandığım bir tutumdur. hayata çok bağlı neşeli ve ölümü takmayan insanların daha erken öldüğüne inanıyorum bir çok örneğiyle karşılaştığımdan sanırım bu düşüncem ve inanın daha acı oluyor ölümü unutmadan yaşamak lazım.
emrah serbes'in bununla ilgili bir yazısı vardı çok etkilediğim;
''Eskiden mezarlıklar şehrin içindeydi, şimdi en uzak yerlerde. Eskiden insanlar ölümle iç içe yaşarlardı. Şöyle bir hadis-i şerif var: "Eviniz mezarlığa yakın, camii'ye uzak olsun.." Eviniz mezarlığa yakın olsun, çünkü ölüm ve ahiret hep aklınızda olsun. Camii'ye uzak olsun, çünkü namaza giderken attığınız her adımda sevap yazılır. Camii'ye giden ihtiyarlara dikkatle bakın, ne kadar küçük adım atarlar..''
hiç ölmeyecek gibi yaşamak yanlış olur ama, ölümü kendinize ne kadar uzak tutarsanız o kadar iyi olur. her an ölüm korkusuyla yaşamakta saçma. er yada geç öleceksin, ölene kadar hayatını güzel yaşamaya bak, ölüme takma.
genellikle yarını düşünmeden yaşayan insanların içerisinde bulunduğu eylemdir. hayatın tadina varmaktır buradaki amaç. seyyahlar buna güzel bir örnek olabilir fikrimce. genelde dindar insanların içerisinde bulunmadıgı bir eylemdir ama illede ateist deist veya bunların türevi olmak zorunda da değillerdir.
Tamamıyla takamama muhabbeti, gününü gün etme, ne kadar yasak varsa çiğneme ama Bir gün o yalanın biteceğini sanki elimizdeymiş gibi fikir olarak ertelemedir.
sıradan bir insanın ömrü en fazla 75 yıl haydi max 100 diyelim şu kısacık ömürde hayatta ölümden korkarak yaşamaktansa dolu dolu yaşamayı tercih ederim.