kişi önce birey olmalidir. ondan sonra toplumun bir ferdi olmaya hak kazanir. ama bireyciliğin bokunu cikartipta işi öküz benciliğine dökerse -ki t.c. de bunun numuneleri cok var- o toplumdan bir halt olmaz. nasil ki bir bebek emeklemeden kosamazsa, önce birey olup sonra toplumsallasabilir.
bunun tam tersi durumlarda aptalca kahramanliklar yapilir gerekli olan mukavemet gücü gösterebilir. kişi kendini sevmeden nasil baskalarini sevebilir?
bencillikten ölmektir. her zaman her konuda kendisini herkesten onde tutan insan kiminle neyi ne kadar ya$ayabilir?
kendi istekleri dogrultusunda hareket etmek ve ozellikle ikili ili$kilerde kar$isindaki insani du$unmemek ve ya du$unse bile onun istek, rahatsizlik ve beklentileri kendisininkilerden sonra geliyorsa dogal olarak payla$im sifirdir. elbet insan kendini onemser, oyle olmak zorundadir. insan evladinin hamurunda saf bir bencillik her zaman vardi zaten.
herkesi sevdin de ne oldu?kazık yemekten iflahın kesildi.o yapmaz dediğin ilk yapanlardan.öyleyse sana hiç kimse benden önemli değildir demekten başka seçenek kalmıyor.ama bunu söylerken insan ailesini en olmadı annesi ayrı tutmaktan alıkoyamıyor kendisini.
teoride doğru,pratikte sorunlara yol açacak bir düşünüş tarzı. Sonuçta insan her ne kadar sosyal bir birey olsa dahi herkesin sorunu da başarısı da gerçekte kendisi içindir ve kendisini ilgilendirir *.
dışarıdan bakıldığında Egoizm gibi gözükse de mutlu yaşamın anahtarıdır. hayatımızda ne zaman birilerine eşşek yüküyle değer versek üzülen kendimiz oluyoruz lakin "hiç kimse benden önemli değildir" diyip , önümüze çıkan insanları fazla önemsemeden, hergün hayatımızdan çıkıp gidebilecekleriniini göz önünde bulundurarak seversek daha az üzülür ve daha fazla mutlu oluruz. gerçi her ne kadar teoride atıp tutsakta böyle olmuyor işte bu işler, zaman zaman insanlar kendine tutunacak bir dal(yiyecek bir kazık) arıyorlar ve yine üzülüyorlar.