-otobüs yolculuklarında yanımıza oturanlar
-otobüsün polyanna kılıklı muavini
-fatura kuyruklarındaki amca ve teyzeler
-küçükken bakkala tuz almaya gönderen komşu yengeler
-iett' lerde bizim haricimizde ayakta giden yüz kişi
sevgilinizle ara verdiğiniz kafa dinlemek istediğiniz dönemde hiç gereği yokken sevgilinizin aklına girmeye çabalayan kafasını karıştıran bir nebze olsun etkileyen aşifteler.
bunlar genelde yakın akraba oluyor ve genelde karşı taraftan oluyor. atsan atılmıyor, satsan satılmıyor. normalde, yolda görsen sümüğünü atmiyacağın adamlarla vakit geçirmek zorunda kalıyorsun. çoğu zamanda sana işleri düşüyor. yapıyorsun olmuyor, yapmıyorsun yine olmuyor. son olarak:
(bkz: hayat ne tuhaf, vapurlar filan)
belki her şeyin bir sebebi var ama bunu biz bilmiyoruz. hayatımıza girip çıkan ama silik bir anı olarak kalan yine de hayatımızdan geçip giden insanlar ve bizim birilerinin hayatından rüzgar gibi geçtiğimiz zamanlar var. her şey muallakta ama sebepsiz olduğunu hiç sanmıyorum. kimisi bizi olgunlaştırıyor, kimisi aynı hatayı tekrarlamayalım diye bize öngörü, kimisi büyük bir aşktan çıktıktan sonra uğradığımız bir durak oluyor...her şey ama her şey birbiriyle bağlantılı diye düşünüyorum. her zaman gittiğimiz yoldan vazgeçip hiç gereği yokken aniden yan yola sapmamız ve orda hayatımızda yer eden biriyle karşılaşmamız..belki bir truman show dayız. belki de kader dedikleri silsile de hızla yol almaktayız ama emin olmalıyız ki her ne kadar kızsakta, keşke hayatımıza girmeseydi desekte, hayatınıza girdiğimiz ve gireceğimiz insanların yanına bilmeden bir amaç için gidiyoruz.
umutsuz vaka örneğidir. gereksiz olarak alğılanan lakin hayatımızın içinde yer eden kişilerdir. atsan atılmaz satsan satılmaz olanlardır.* Hiç gereği yokken karşına çıkarlar.
Hiç gereği yokken gününü haftanı ayını belkide
yıllarını alırlar.
Hiç gereği yokken gece-gündüz aklından geçen her düşünceye bulaşırlar.
Hiç gereği yokken seni istemediğin kadar mutlu ederler.
SONRA Hiç gereği yokken hayatından çıkıp giderler.
