bilemiyorum ya aşka inanmıyorum ya insanlara. (bkz: menfaat)
aşkı her bedende " ah karnımda kelebekler uçuşuyor, gözlerim başka hiçbir şey görmüyor. " şeklinde anlatıp değersiz kılıyorlar.
ya eski filmler aşk ile ilgili yalan söylüyor ya da bizim nesil aşkın a'sından anlamıyor.
üstüne üstlük hayatın çok daha acı gerçekleri varken (bkz: ölüm) (bkz: açlık) (bkz: savaş) insanların " ben aşık oldum bana acıdan bahsetme... " triplerine anlam veremiyorum.
burada " daha kötüye bak ve şükret. " demek istemiyorum ama aşkın anlatılanlardan ya da sanılanlardan çok daha üstün, değerli, güçlü bir duygu olduğuna inanıyorum.
aşkın; saygı, sevgi, sadakat gibi birçok erdemi bir arada bulundurduğunu, bulundurması gerektiğini, düşünüyorum.
Adına aşk dediğimiz olgu belli bir yaş döneminde kendini en yoğun şeklinde hissettirir ve hayatınızda bir kere olur. Acisiyla tatlısıyla Verdiği hazzı hiçbir şeye degismezsiniz.
27 yaşında aşık olup 30 yaşında hala aşıkken lanetler okuduğum duygu . içinden çıkarsınız ama kanamayan yeriniz kalmaz .
yoldaş olmak daha güzeldir, sevmek daha güzeldir ve sevilmek .
hadi bakalım bunu yazın bi kenara .
Sanırım benim
Olsam anlardım herhalde
Bir kez olduğumu düşündüm Ama bittiğinde saplantı benzeri bir şey olduğunu anladım.
Şikayetçi değilim böyle keyfim yerinde .
erkek/kadın ayırmadan, davranışlarının pek çoğu mantık çerçevesinde ilerleyen insanlardır.
bazı fikirleri doğruluk çizgisinde o kadar sağlam ilerler ki ona soracağınız aşk konuları ile ile ilgili dikkatli olmalısınız. lakin aşk mantıklı bir duygu salınımı değildir.
aşk, arar.
aşk, gurur yapmaz.
aşk, ona ulaşmak ister.
aşk, onun " git" dediğini , " gel " algılamak ister.
aşk, "istemiyorum seni", der, onun içinde aşk istemiştir onu bir kere.
aşka aşık insan olmak, o insanın içindeki heyecanın bitmeyeceği anlamında değerlendirmek gereklidir.
aşk tanımını ansiklopedi kaynaklarından bakarak arayıp bulunacak mantıklı insanlardır. bu insanların aşık olan insanlara davranış şekli ise içler acısıdır.