ağlamak istemeyen demiyoruz sonuçta mutluluktanda ağlanır. ağlayamayan insandır. içinde birikir onca anı. zordur oysa herhangi bir şarkıda ağlamak ister. çocuklar gibi. gizliden gizliye ağlamak.
kendisinde sürekli olarak, güçlü olmalıyım, ayakta kalmalıyım, dışarıdan asla yıkılmayacak bir kale gibi görünmeliyim şeklinde baskı yapan insandır., zaman zaman deli gibi ağlamak isteyen, fakat beceremeyen insandır. ağlamadığı ya da ağlayamadığı için başı, beyni patlayacak gibi ağrılar çeken insandır. ağrı kesiciler yetmediği ya da kesmediği için anksiyolitik ve anti-depresan ilaçlara boğulan insandır.*
buyrun benim diyebilirim sanırım. 10-11 yaşımdan beri hiç ağlamadığımı söyleyebilirim. hiçbir zaman hiçbir şekilde... ta ki birkaç ay öncesine kadar. şimdi hatırlamıyorum sebebini ama o kadar saçma bir şeydi ki nasıl ağladım lan diye baya şaşırmıştım. dedem ölüm döşeğindeyken "lan olm allah korusun vefat ederse ağlarım heralde lan" dedim, toprağı bol olsun vefat etti ancak gözüm bile dolmadı. çok sevmeme rağmen, ağlamak istememe, aksi halde sanki ona ihanet ettiğimi düşünmeme rağmen ağlamadım. gelin görün ki inanılmaz derecede saçma bir olaya hüngür hüngür ağladım. hatta tam olarak şöyle gelişti. ilk başta yastığa gömmüştüm kafamı. sessiz sessiz ağlıyordum. baktım rahatlıyorum bağıra bağıra, ne bağırması resmen anıra anıra ağlamaya başladım. dedim "güzel oluyor" arada yastığı tekmeledim. gazladım kendimi sonra, "ulan dedem öldü", "kız pas vermiyor", "cinsel hayatım öldü ühü zaten hiç olmamıştı ki." özellikle bu sonuncusunda baya bağırdım. *
olayın üstünden zaman geçti. düşündüm. demek bir defa ağlanıyor adam gibi ağlanıyor. içine atmak buymuş demek ki.
neyse efendim. bir sonraki ağlayışımda -tahminimce bir 10 yıl sonra- tekrar tam olarak nasıl hissettiğimi anlatmak üzere.
ağlamak fiziyolojik bir özelliktir.bunu başaramayan insan ya kendini psikopata bağlamıştır ya da fiziki bir hastalığı vardır.her iki durumda tedavi gerektirir.
hayattan herşeyi bekler duruma gelmiş insan modelidir. "nasıl yani ya" dediği durumlar azaldıkça, gözyaşı durumu da azalır. bekler vaziyette olduğunuz için şaşırmaz bu bağlamda da çok üzülmez, haliyle ağlamazsınız. ancak bir gün, bu ketumiyet hal acısının fena çıkacağı kesindir.
duyguları ölmüş/öldürülmüş olan insandır. ağlamanın yada üzülmenin bir sonuç getirmediğini anlayınca o fonksyonu yok olmuştur. fazla duygu hissetmeyen. yaşayan birini oynayan insandır. tekrar ağlayana kadar bu durumu devam eder.
hiç ağlamayan insan yorgundur. çünkü ya geçmişte çok ağlamıştır, ya da bir şeylerin kendinden daha değerli olmadığını anlamıştır. şunu bilmeliyiz ki ne çok ağlamak, ne de hiç ağlamamak iyi değildir. Hepimiz insanız, güçlü durmaya çalışarak yorulduğumuzda ağlarız yani demem o ki hiç ağlamayan insanlardan olmayın. tutmayın içinizde çünkü tutarsanız yorulan kalp, yorulan ruh siz olursunuz.