hala birileri oy sisteminin halkı, demokrasinin halkı temsil ettiğini sanıyor. demokrasi halkı değil güçlü olana oy vereni seçer, güçlü olan isterse seçime hile karıştırır. hitler avusturya'nın almanya'ya katılması için temsili bir oylama yapar ama oylamaya nerdeyse hiçbir avusturyalı katılmaz ve evet oyu yüzde 99'dur. yani tayyip'in stalin'in hitlerin vb. oyla gelmesi diktatör, baskıcı olduklarını gram değiştirmez. çünkü güç onlarda.
üzerine türkiye'de oy sistemi hiç güvenilir değil.
savaş sonrası umutsuzluk ve yoklukların ; aşırı sağ damarın körüklenip durmasının ve zengin ve/veya mevki sahibi üst düzey bazı kalantorlarca sürekli koltuklanmasının, hatta icabında darbecilere kıyak bile geçilmesinin bir ülkeyi nasıl yıkıma sürükleyebileceğinin bir örneğidir. o yüzden, siz siz olun kayzerlerin emperyalist emellerinin gazına girip savaşa körleme dalmayın. sonrası böyle olabiliyor işte.
hitlerin kişisel özellikleri, savaş sonrası ekonominin harap olması, işsizliğin devasa boyutlara ulaşması gibi etkenler ile halk telaşa kapılmış insan misali ilk gördüğü iddialı adama sarılmıştır.
biri çıkıp bu barzo laikçilere godwin kanunu'nun ne anlama geldiğini açıklasın. her gün aynı lafları duymaktan midem bulanıyor artık. hitler de şöyle yapmıştı hitler de böyle yapmıştı, o yüzden tayyip = hitler. adolf hitler ve ernesto che guevara çok sevdiğim iki insandır. bu adamların yaptığı her bok benim ilgi alanıma girer. her neyse, başlayalım.
hitler senin sandığın gibi öyle elini kolunu sallayarak koltuğa oturmadı. hindenburg çevresindekilerle pazarlık yaptı. bu herifi kontrol edebiliriz düşüncesiyle koalisyon başı seçtiler. sonraki seçimlerin hemen öncesinde parlamento yangını oldu, komünistler suçlandı. naziler bunun üzerine sivil özgürlükleri kısıtlayan, dilediklerini hapse atmalarını sağlayan manyak bir yasa çıkarttılar hindenburg'un desteğiyle. peki ak parti böyle manyak yasalar mı çıkardı?
seçimler geldi, komünistlerin popülaritesi düşünce hitler yüzde 44 aldı. ama hâlâ tek başına iktidar değildi. çünkü bizdeki gibi yüzde 40 alınca bütün parlamento koltuklarını alacak kadar saçma bir sistem yoktu taa 1933 almanyasında. dolayısıyla koalisyon yaptı. fakat yine de anayasayı değiştirmek için gerekli olan çogunluğa bu koalisyonu dahi yetmedi. merkez partiden destek istedi. amaç ne? hükümetin parlamentoyu takmadan kanun geçirmesini sağlamak. sosyal demokratlar ve komünistler bu işe karşı çıktılar ama nazilerin "silahlı kuvvetleri" onların vekillerini engellediler. komünist vekiller zaten yangın bahanesiyle tutukluydu. yasa geçince, hitler bu gücünü sosyal demokratlarla komünist partiyi kapatmak için kullandı ve resmen bir diktatör oldu.
bre ahmaklar,
ak parti anayasa değiştirebilmek için diğer vekilleri mi alıkoydu? söyle bakalım laikçi kardeş, bizde parti kapatmaya uğraşan kim? dtp'yi meclisten çıkaran kim? hatta meclise daha baştan girememeleri için baraj sistemini koyan kim? gerekli çoğunluğa sahip iktidar partisi mi diğer partileri kapatmak için olağanüstü yasalar geçirdi, yoksa iktidar partisi mi kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı daha önceden geçirilmiş yasalar yüzünden?
embesil olmasaydım kalkıp da bu sözlükte siyaset üzerine yazmazdım. daha önce de söylemiştim; (#16539145) bu kaçıncı tövbe.
daha politika tartışacak adamın da amına koyim. ben natalia görselleri eklemeye gidiyorum.
