eğer içine sürüklendiğimiz dunya bir kaos ise, yani dünyanın içinde bulunduğu durum, bu kaosu en iyi okuyabilecek ve bu tehlikeyi klişe bir tabirle fırsata en iyi dönüştürebilecek olan ülke hindistan'dır. giderek gözümde büyüyor bu adamlar. biz daha kürtçe konuşulsun mu, trt kaç dakika vercek bu sezon diye tartışalım paşa paşa, üstüne tonla kavga edelim, sağolsun arkadaşlar, üç yüz küsür dili listelemişler yukarıda, bunların yirmi ikisini yasal olarak ülke tanımış bile. ve bu sistem ayakta duruyor, uzay programı falan başlatıyor. çok enteresan. ve büyük bir ekip çalışması.
beşyıldızlı otellerini bile (bkz: chennai sheraton) pislik ve bok götürürken, caddelerde lağım açıktan akarken, yine de mutlaka gidip görülmesi gereken, bir acayip insanların yaşadığı ülkedir.
binlerce yıldır fakir yaşadıkları için, fakir yaşamayı güzellik sayan bir kültür gelişmiştir burada doğal olarak. binlerce tanrıları vardır ama en meşhuru ve kullanılanı fil başlı tanrıları ganesha'dır. tapınakları renkli ve çok enteresandır. yüzlerce dil olduğu için ülkede iki hintlinin aralarında ingilizce konuşması ve anlaşması gayet normaldir. kadınların alınlarındaki noktalar evli olduklarını anlatır. erkekler bellerine sardıkları bezle dolaşır ama herkes çok güleryüzlüdür. tüm yemekler köri sosu içinde pişer (zaten etraf bu nedenle kokuyor). adama acısız yemek getir dersin yine de bizim adanadan daha acı gelir, acısız diye bir kavramları yoktur çünkü. havaalanında onlarca defa pasaport kontrolünden geçersin, x-ray cihazlarında birisi bagajını alır banta koyar, diğer 2 kişi kontrolü yapar, birisi cihazdan çıkan bagajı alır sana verir, işsizliğe çare için. ama bir mühendisin maaşı 100-150 dolardır. şehiriçinde ulaşım insanların çektiği rikşalar veya pırpır motorlu rikşalar tarafından yapılır. trafik soldan akar. trafikte inekler serbestçe dolaşır çünkü kutsaldırlar. inekler süt, peynir, tereyağ demek olduğu için kutsaldırlar. bu nedenle ülkede inek ve dana eti yemek yasaktır, restoranlarda bulunmaz. inekler kesilmedikleri ve doğal olarak öldükleri için yollarda artık ihtiyarlıktan sürünerek yürüyen inekler dahi görürsünüz.
herşey acayiptir ve sırf bu nedenle ülkeden ayrılırken bir hüzün çöker. daha ne acayiplikler var bu ülkede ama göremeden hepsini dönüyorum diye.
neresine nasıl gitmiş olursanız olun havasının boğuk kokusuna rağmen içinizde tuhaf bir kıpırtıyla dolaşacağınız diyar. o fakirliği gördüğünüzde, insanların buna "gık" çıkarmadığını gördüğünüzde siz mis gibi sokaklarında gezdiğiniz ülkenizin kıymetini anlarken milletimizin nakörlüğünü tartma ihtiyacı hissedersiniz. turist olarak onlara göre lüks sayılan bir otomobilde gezerken bir biletin 5 kuruştan az olduğu otobüslere binen rengarenk bilezikli,ipek entarili ve bizim havalı beachlerde yaldız yaldız gördüğümüz kızlarımızdan çok daha güzellerinin hiç bir komplekse kapılmadan el salladığı, yüzünüzde "ben" varsa insanların önünüzde eğildiği, en lüks otelde en muhteşem şarabın şişesini 10 dolara açtırıp bütün tatil boyu ayaklar yerden 1 metre yüksekte nefes alınan kendiyle barışık ve en önemlisi "mutlu ülke".
1947'ye kadar elini kolunu sallayanın işgâl ettiği ülkedir.
büyük iskender, babür şah, ingilizler... arkadaş, birine karşı da celâllenmez mi bir toplum? yok anam işte!
bir kere burada kast sistemi denen ve insanları her dinden daha etkin şekilde uyuşturan bir şey vardır. dünyanın en yoksul insanlarının bir bölümüne yurtluk etmesine karşın hiçbiri ayaklanmaz. ayaklanmayı geçin "niye?" diye bile sormaz. oysa iki adım ötede dünyanın en varsıl tiplerinden birkaçını bulabilirsiniz.
ingilizler ülkeyi terk ederken, her yerde ve hep yaptıkları gibi, ikiye bölmüş ve halkın arasına nifak tohumları saçmışlardır. batıdaki toprakları müslümanlara vererek adına pakistan, merkez ve doğuda kalan toprakları sih ve hindulara vererek de hindistan demişlerdir.
ingilizler'in ektiği nifak tohumları hızla serpilmiş ve müslümanlar ile sih/hindu gruplar arasında tansiyon bir anda fırlamıştır. hindistan'dan pakistan'a göçen müslümanlar ve pakistan'dan hindistan'a göçen sih ve hindular karşılıklı kıyımlar yaşamış, yapmışlardır. günümüzde bu düşmanlık hindistan'da kalan keşmir'de hâlâ yaşanmaktadır. müslüman teröristler sürekli bir yerleri bombalamaktadır.
bölünme ve göçle ilgili 2007 yılında kanada yapımı partition izlenebilir.
bir çok dinden, ırktan, cinsten insanın bulunduğu bir ülkedir. zamanında büyük bir ingiliz sömürgesini yaşamıştır. ingiliz sömürgesi sırasında milyonlarca hektar toprakları fazla sulamadan zarar görmüştür. 1960'lı yıllarda yapılan yeşil devrim ile kendilerine gelmeye çalışmıştırlardır, hala gelişimlerini tamamlayamamışlardır. aşırı kozmopolitlik başlarına biraz biraz bela açmaktadır.
devlet destekli olarak uzun süredir geliştirilmekte olan ve bazı problemler nedeniyle piyasaya çıkışı bir hayli geciken aakash (gökyüzü)adlı tablet bilgisayar bu ay sonunda 60 dolara piyasada satışa çıkacak.