yol kenarına insanlar sıçabilsin diye olukların olması geliyor.
10 sene kadar evvel bir iş arkadaşım, hint kültürüne, yogaya filan merak saldı. "abi bi hindistan yapıcam, arınma ve aydınlanma yaşayıp gelicem" filan diye gaza geldi. tabi hevesini kırmamak için bir şey de demiyorum elemana. vize almaya gittiğinde zorunlu bir mide ilacı yaptırmasını istemişler. "ya ne kadar düşünceli ülke, gelen turistlerin sağlığına halel gelsin istemiyolar" filan diye kendini kandırıyor hala.
neyse abi gitti bu. daha mumbai'ye indiği gün, çıkmış sokağa yürüyormuş... önünde de bir tane adam yürüyor. abi öndeki adam aniden entarisini sıyırıp çömeldi, altta donu monu da yok, yolun kenara zorul zorul osura osura sıçtı, sonra da hiçbir şey olmamış gibi kalktı yola devam... istanbul'da kedi köpek boku olur ya yerde, burada da kaldırım kenarlarında lüle lüle boklar var abi diyor... midem altüst...
o mide ilacı iğnesini ne s.kime yaptılar zannediyorsun yarr..ğım?! hastalık kapıp, kolibasilinden ölme diye. döndüğünde epey taşak geçtik ama elemanla, noldu lan aydınlanma yaşadın mı diyoruz... hee yaşadım yaşadım aq diyor. ama güzel fotolar da çekmiş tabi o kadar b.ka püsüre rağmen.
Ağır baharat Kokusu. Tanıdığım hintlilerin ( erkeği - kadını fark etmiyor) hepside kokuyor. Kullandıkları ağır baharatlardan dolayı koku tenlerine sinmiş gibi. Aynı şekilde evleride kendileri gibi kokuyor. Bir de hep sanki pasaklı kirli gibi görünüyorlar ama dostlukları, arkadaşlıkları güzel.
Bir deri bir kemik,eğitimsiz, dünyadan bihaber, sefalet içinde yaşayan insanlar.
Aşırı lüks içinde yaşayan, çok zengin, çok görgüsüz insanlar.
Şiddet, alkol,fuhuş, uyuşturucu bataklığına saplanmış milyonlarca insan.
Sırtında bebekle ev temizliğine giden anneler ve ellerinden o parayı zorla alan alkolik babalar.
Kadınların başlık parası vermesi.
Dinler arası nefret.