sesiyle dinleyene adeta davet gönderen, büyülü şarkılar söyleyen kadın.
illa ki bir teşbih yapmak gerekirse; amy winehouse'un fas kokulu, fransızca duygular eklenmiş hali.
fakat daha derin, daha büyülü.
bu da mükemmel bir performansı:
"farklı olayım da.." diyerek ne bulsa koluna, parmağına takan fas asıllı fransız şarkıcı. grubuyla birlikte fransa'nın en büyük müzik ödülü olan victoire de la musique ödülünü almışlardır. türkiye'ye de gelmişlerdir, ancak tanımazdım o zamanlar. heyecanla tekrar gelmelerini bekliyorum. buradan kendilerine duyururum..
Son zamanlarda daha çok bayan vokal sesi duymak istiyor canım. Blues olsun, jazz, indie, soul, soft rock olsun... Türü her ne olursa olsun şu sıralar daha cazip geliyor bana feminen ses. Öyle karşı cinse antipatik diklenmemden değil. öyleyse neden? sana ne.
Kendisi 2008 vaktiyle ilk albümü Hand Made'i meydana sürmüş olsa da taze farkettiğim, benim için her türlü taze olan sesi, ritmi, sözleri, her güruhun yanağından bir makas alır tarzıyla kulaklarımı fetheden isim; Hindi Zahra. iki günün büyük kısmını kulağımda onun sesiyle geçirdim. Fas asıllı caz sanatçısının güzelliği Salma Hayek'i andırır, bir de Tony Gatlif'e çektirdiği Beautiful Tango klibi var ki onun güzelliğini tartışmam elbet. En bilinen ve talep edilen şarkısı Beautiful Tango olsa da benim doymayı tercih ettiğim, altta kalır yanı hiç olmayan: At The Same Time.
Fas doğumlu olan Hindi Zahra, " Cheikha Rimitti" ve "Ümmü Gülsüm" gibi divaların geleneksel müziğinden, çöl Rock'n Roll'unun büyük Mali'lisi "Ali Farka Toure" nun Blues;undan ve "Ismael Lo"nun halk müziğinden etkilendi.
Daha sonra Akdeniz üzerinden Paris'e geçip Louvre de çalışmaya başlayan Zahra, "Bu benim sanatla buluşmamdı" diyor ve ekliyor: "Çocukken düşüncelere dalıp giderdim, hep doğayla temastaydım. Tablolar da bana bu hissi verirdi. Resimler de müzik gibi her zaman huzur vericiydi. Ses her zaman benim hayalgücümün yakıtı oldu."
2005 yılında Hindi Zahra, bir yılda 5o den fazla şarkı yazdı. Kırk dakikalık "Handmade" albümü prodüksiyonu ve aranjmanı tamamen kendisi tarafından yapılmış on bir şarkıyı içeriyor. ilk albümü olmasına rağmen klasikleşmiş duygusu veren olgun tavrıyla, dikkat çekiyor. Kendine has üslûbunu, halk- caz müziği ve güney Fas köklerini bendirle, "Ganoua" bas gitarla ya da Berberi unsurlarıyla zenginleştiriyor.
18 kasım'da cemal reşit rey konser salonu'ndan su gibi geçti. sahne enerjisi, sempatikliği, şirinliği, mükemmel performasıyla zannediyorum ki dinleyen herkesin kendini şanslı hissetmesine sebep oldu. bu kadını dinlemek her zaman ayrı bir zevk ama canlı dinlemek bambaşkaymış. ayrıca aldırma gönülü söyleyerek jest yapan müzisyen arkadaş başta olmak üzere tüm ekip çok tatlıydı.
bursa'ya gelmiş olmasına rağmen hakkında 24 entry girildiğin ötürü(kimden ötürü senden ötürü mü benden ötürü mü)uludağ sözlük yazarlarından uludağ üniversitesin'de okuyanların konserine gitmediğini çıkarıyorum. ne bok yiyordunuz acaba o sırada