bugün

türkiye'nin en olgun genelkurmay başkanlarından biri olmuştur. bu değerlendirme, büyük ölçüde askerin siyasetin içine dahlolacağı son kırmızı çizgiyi oldukça iyi bir yerde konumlandırması göz önünde tutularak kaydedilmiştir.
türk askeriyesinin geçmişte yaptığı demokratik-olmayan müdahaleleri ciddi bir biçimde sorgulamış, başarısız gördüğü bu darbeleri kenara koyarak artık insanlara güvenmenin zamanının yavaş yavaş geldiğini ortaya koymuş; atatürkçülüğü kot kafalarına katı bir ideoloji olarak yerleştiren, dahası onu kendilerine meşru kılıcı kalkan olarak benimseyen 'muhafazakâr' subayların kıçlarını kırıp oturmalarını sağlamıştır yerinde atatürkçülük anlayışıyla.
selefleriyle karsılastırdıgımızda ulkemızın normal bır ulke olması ıcın bır sans olarak gordugumuz eskı genelkurmay baskanımızdı lakın halefı de selefıyle aynı olunca hayallerımızı yıne bır baska bahara saklamakta karar kıldık.. son okudugum röpörtajında heycana kapılmamayı, meselelere farklı acılardan (karsı tarafların gozunden) da bakmayı sıar edındıgını, lıder denılen kısının de herkes sola bakarken saga bakabılen oldugunu söylenen fılızof kıvamında emeklı asker.
demokrat kişiliği yüzünden ülkenin demokratlarının nefretini çeken eski genel kurmay başkanımız.bir dönem nokta dergisinin yayınladığı engellenen darbeyle ilgili günlüklerde adı sık sık geçmekte olup darbeye karşı kararlı bir tutumla tavır aldığı görülmüştür.
andıç vakasında ismi geçen komutanların darbe yapmasını engelleyen büyük, asil komutan.
1-)başbakanın hocam diye hitap ettiği genelkurmay başkanı. 2-)emin şirin anlatıyor: bir abd gezimizde nazlı hanımın isteğiyle fetullah güleni ziyarete gittik. * biraz sohbetten sonra nazlı hanım sormuş: hocam bu zülüm ne zaman bitecek? * f.g: ne zaman hilmi özkök genelkurmay başkanı olursa o zaman. emin şirin devam ediyor: simdi nazlı hanıma sorsak yalan söyler, ama fethullah gülene sorun kuran üzerine yemin etsin böyle bir konuşma olmadıgını ben de kendimi tv ye cıkıp yalancı ilan edecem..
laik düzeni bozmaya çalışanlara karşı biraz sert çıkıp sesini yükseltebilseydi görevinden ayrılmadan önce, belkide şuan akp bu kadar güçlü ve rahat olamazdı diye düşündüğüm, eski genelkurmay başkanımız.
3 aralık 2003 yüksek askeri şura hazırlık toplantısı

şükrü sarıışık (ege ordu komutanı) : bizim çok fazla zamanımız kalmadı. onların icraatlarının demokrasiyle önlenmesi mümkün değil.alternatif lazım kamuoyunun bizden beklentisi var.

oktar ataman (3. ordu komutanı) : hızla bölünme noktasına gidiyoruz. bu iktidar güvenliğimize ve anayasamıza bir tehdittir. bertaraf etmek için herşey yapılmalıdır. kamuoyunun kazanılması gerekir medya patronları önemli bu kişiler birebir konuşularak tarafımıza kazandırılmalıdır.

hurşit tolon : irtica bunların devlet yapısı içindeki inin ifadesidir. seçimden önce ikaz etmezsek önümüze aşamayacağımız engeller çıkacaktır. halk bize sırtını çevirmez.

şener eruygur : söylenecekler söylendi. sadece bir iki konu ilave etmek istiyorum. her şey elden gidiyor.

ibrahim fırtına (hava kuvveleri komutanı) : yeniden anayasa yapılmalı ve bu anayasaya kendini koruyacak her türlü imkan konulmalıdır. bu hukumetle olmaz hukuki şartlar müsaittir . gereken yapılmalıdır.

özden örnek (deniz kuvvetleri komutanı) : askerin söylediği yapılır ama bunun nedeni vardır. zira askerin elinde silah vardır. silah bizim caydırıcılığımızdır. bu nedenle ''ben silahımı kullanmayacağım'' diye açıklamalar yapmamalıyız. akp nin attığı her adıma aynı şiddette ama çok kararlı olarak cevap vermeliyiz.

aytaç yalman (kara kuvvetleri komutanı) : zamanı boşuna geçirdik. benim önerim hemen ve gecikmesiz eylem planına başlamak. seçimden önce muhtıra vermeliyiz.

genel kurmay başkanı hilmi özkök : teşekkür ederim. ben yüzde sekseni ile aynı fikirdeyim ( uzun olması sebebiyle buraya aktaramadığım durum tespitlerinden bahsediyor bzk. özden örnekin günlüğü) ama katılmadığım noktalar var. açık konuştuğunuz için hepinize teşekkür ederim. muhtıra vermeye niyetim yok.

işte hilmi özkök tüm bu ahval ve şeraitte dahi (günlük okunduğunda vaziyet çok daha iyi kavranacaktır) üzerine düşeni fazlasıyla yapmış, baskılara karşı dik bir duruş sergilemiş, kimi zaman sert çıkarak kimi zaman denge politikaları izleyerek ülkemizi karanlık günlerden kurtarmıştır. eğer bugun bir çoğumuz hala bir darbedeye şahit olmamışsak bunda en büyük pay sahibi kendisidir.

teşekkürler hilmi özkök.
darbecilere direndiği için malum kitle tarafından medya yoluyla taciz edilen ama yine de tsk imajı bozulmasın diye hala susan generaldir. aynı düşüncede olduğu için hilmi özkök'ün aksine darbeciler tarafından teamülleri bozan uygulamalarla kariyeri sonlandırılmış olan bir general için (bkz: edip başer).
tsk nın gelmiş-geçmiş en demokrat genelkurmay başkanıydı. cumhurbaşkanlığını hakeden tek askerdir.
sözlüğün, üzerinden tsk yı yıpratmaya çalıştığı eski genelkurmay başkanı.

-hani eski paşalar sorguya alınınca tsk yıpranıyor ya o bakımdan*-

iki dakika adam olup çifte standart uygulamadan düşünmek lazım tabii. şener eruygur iyidir, hilmi özkök kötüdür. ee? kime göre neye göre? adamın bi' suçunu mu gördünüz? harhangibir yolsuzluğa mı karışmış? ne yapmış bu adam? sırf farklı düşünüyor diye mi bütün bunlar? sırf bir darbe tehdidini püskürttü diye mi?

maalesef burdan da anlıyoruz ki her komutan bir şahin olmalı. her komutan emekli olduktan sonra add ye üye olmalı. her komutan chp'ye destek vermeli. her komutan laikliği bir an olsun ağzından düşürmemeli. her komutan her an bi' tehdit algısı tanımlamalı.

ayrıca "darbe hazırlığı vardı da diymem, yoktu da diyemem" sözü birçok şeyi açıklıyor. namusundan şüphe duymuyorsanız beyanatından da şüphe duymamalısınız.
Sarıkız darbe toplantılarını dönemin Jandarma Genel Komutanı Org. Şener Eruygur'a seyrettiren ve Em. Org. Şener Eruygur'u cin çarpmışa döndüren paşa. bu millet kendisine minnettardır. sayesinde bir (bir??) darbeden kurtulduk.

http://www.haber7.com/hab...uyguru-sok-eden-kayit.php
2004 un bahar aylarıydı.Ankara, sıcak gelişmelerle dolu bir kışı geride bırakmıştı. Genelkurmay karargâhı olağan günlerinden birini yaşıyordu. Dönemin Jandarma Genel Komutanı Org. Şener Eruygur, Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök'ün daveti üzerine karargâha gelmişti. Uzunca bir süre sonra Org. Özkök'ün odasından çıktığında Org. Eruygur'un yüzü allak bullaktı. Tansiyonu yükselmiş, ayakları birbirine karışarak makam arabasına kendisini zor atmıştı.

Em. Org. Şener Eruygur'u cin çarpmışa döndüren şey neydi? Ne olmuştu da, daha düne kadar istifasını istemeye hazırlandıkları Em. Org. Özkök'ün karşısında dizlerinin bağı çözülmüştü? O gün karargâhta yaşananlar yıllarca saklı kaldı. Ordunun en üst rütbesindeki iki generalin ne konuştukları sır gibi saklandı.

zeki bir komutan.
Atatürk ilkelerini özünde yaşayan, siyaseti ve askerliği ayrı tutan demokratik komutan.
edit: bu editi başa koymayı uygun gördüm çünkü okumadan oy vereceksen senin için büyük kayıp olur yiğidim. "idööölojik" yaklaşmayın!

recep tayyip erdoğan'ın kendisi görevdeyken karşılaştıklarında çoğu zaman "hocam" diye hitap ettiği eski genelkurmay başkanı.

hilmi özkök son günlerde gündemde, sebebi darbe günlükleri olarak geçen var olduğu iddia edilen metinlerdeki 2 darbe planı. tabi bu 2 darbenin de türkiye cumhuriyeti tarihi'nin en önemli soruşturmalarından biri olduğu iddia edilen ergenekonla ilişkisi olduğu.

hilmi özkök öyle cümleler sarf etmektedir ki, benim nazarımda hem kendisini hem de tsk'yı küçük düşürmektedir. tabi kimilerine göre yaptığı doğrudur bir şey diyemem. ancak sakın kimse "darbe iddialarını açıkladı, neden küçük düşsün ki?" gibi bir şey söylemesin. küçük düşmesinin sebebi bunu açıklaması ya da açıklamaması değil, açıklama şekli ve üslubudur.

efendim kimilerine göre, "yoktur diyemem" sözü ile demokratik bir insan olduğunu göstermiş ve darbe iddialarını doğrulamış anca "vardır diyemem" sözü ile de tsk'nın onurunu düşündüğü için geri yapmış.

kendisinin sözlerini özet olarak, anladığımız kadarıyla baştan irdeleyelim istedim. kendisi günlüklerden "sözde günlükler" diye bahsediyor ayrıca, özden örnek'in günlükler konusunda "ben öyle bir günlük yazmadım" açıklamasına, "amiral'in sözüne itimat etmek gerekiyor" diyor ancak, "sizin döneminizde darbe planı oldu mu?" sorusuna "vardır da diyemem, yoktur da diyemem" diyor böylece günlük iddialarını güçlendiren bir açıklama yapıyor. ya özkök paşa bunadı ne dediğini bilmiyor, bir siyahtan dem vuruyor bir beyazdan ya da farklı siyasi amaçlar peşinde.

özkök paşa şöyle bir cümle kullansa amenna, sonuna kadar arkasındayım, "benim görevde olduğum süre içinde benim bilgim dışında veya bana haber verilerek böyle planlar yapılmamıştır, yapılmışsa benim bundan haberim yok, soruşturmaya ve yargı sürecinin sonucuna bakmak lazım fakat, emekli paşalarımız eğer varsa ki darbe girişimleri ve bunu görevdelerken yapmışlarsa bu adli süreci askeri savcılığın yürütmesi lazım. eğer ki, benim bilgim veya haberim olsaydı yasaların gerektirdiği uygulamaları yapardım" işte budur tsk'nın onurunu kurtarmak, tsk'yı bu davaya müdahil etmemek budur. 2-3 kıytırıktan cümle ile her yöne çekilebilecek cümle ile demokrat olunmaz, tsk'nın onuru kurtarılmaz böyle bir davada.

bakın ne kadar anlaşılır ve yüreklere su serpici bir açıklama olurdu değil mi? bir yandan günlükler için "sözde günlükler" diyeceksiniz, özden örnek'in reddine itimat edilmesi gerektiğini söleyeceksiniz ve basit bir cümle ile "vardır da diyemem, yoktur da diyemem" diyeceksiniz. açık bir açıklama yapsa kimse de senaryo uyduramazdı.

gelelim diğer bir tarafa, eğer kendisi görevdeyken böyle bir şey gerçekten varsa o gün darbe yapmak isteyenleri askeri yargıya sevk etmediği için görevi suistimalden kendisi de yargılanmalıdır. aranızda age of empires oynar gibi stratejik işler çevireceksiniz emekli olunca çıkıp demokrat kesileceksiniz. sorarım özkök paşam, neden görevdeyken neden bundan 4 sene önce, 5 sene önce bunları bildiğiniz halde -böyle bir şey varsa- bir eylem yapmadınız?

fatih çekirge'ye bir mail atılmış tarafınızdan hababam sınıfı'na müfettiş gelince şaban'ın düştüğü durumda sarf ettiği cümleler gibi aynı. "yapmışsam yapmışımdır, yapmamışsam yapmamışımdır" minvalli cümleler. hiçbir şey anlaşılır değil, bir sonraki cümle bir önceki cümleyi tekzip ediyor neredeyse peki böyle akil adamlık mı olur? bence olmaz.

çıkıp çok açık şekilde açıklamalar yapmadığınız için, 2003-2004'te varsa bu tür bir yapılanma görevinizi yapmadığınız için tsk'yı küçük düşürdünüz, düşürüyorsunuz. tabi izmir'de orduevinde kenan evrenle ayda 3-5 kere buluşup muhabbet ederken darbe karşıtı olmadınız da ayrıca komik paşam.
davranışları basiretsizliğinden çok sanki abd için hareket ediyormuş gibi olan emekli komutan. 1990lı yıllarda çevik bir'i bilir misiniz bilmem. genel kurmay 2.komutanıydı. abd güdümlü derin devletin adamı olduğunu okumuştum. türk ordusu pkk ile çarpışırken "batı için güvenlik üretelim" gibi bir açıklama yaptığını öğrendiğimde, okuduklarımı ispatladığını düşündüm. pentagon'un türkiye'de ordu içine sızdırdığı adamlardan biriymiş çevik bir. şimdi hilmi özkök'e bakıyorum. ergenekon göz altıları esnasında haksızca göz altına alınan silah arkadaşlarıyla ilgili kasaptaki ete soğan doğramam gibi bir açıklama yapıyor. sınır ötesi harekatla pkk bitirilemez diyor. 2002 ile 2006 arasında genel kurmay başkanlığı yaptı ve pkk terörü bu yıllar içerisinde tekrar hortladı. ayrıca bir çuval olayı var ki akıllara zarar. bunları üst üste koyduğumda basiretsizlikten çok, kasıtlı olarak abd lehine hareket etme eğilimi olduğunu söyleyebilirim. yani bir derin devlet diyebileceğimiz olgu karşımıza çıkmakta. elbette ergenekon falan değil bahsettiğim. abd'ye çalışan fethullahçı gladyo ile omuz omuza faaliyetler yürüten emekli bir komutan olabileceği izlenimi doğuyor bende şahsen.
Cumhurbaşkanı olmak için akp'ye yaranan eski genelkurmay başkanı.Fırsat buldukça televizyonlarda boy göstermektedir.
gercek bir atatürkcü, tsk nın yüz akı idi.
ergenekoncuların sevmediği paşalar paşası insan.
emekli genel kurmay başkanı. fethullahçı olduğu iddia ediliyor. ahan da ymin ediyorum buradan bu adam fethullahçı çıksın ta amerikaya gidip fethullah gülen le görüşüp cemaatine giriş yapacağım. sefer tası ile yemeğini getirdiği rivayet değil gerçektir. konuşmaya başlarsa memlekette şenlik olacağı iddia bile değil gerçektir.
ergenekon davası savcılarına izmir'de 8 saat boyunca ifade vermiştir.
ergenekon iddianamelerinde ordu icindeki darbeci pasalarin onunu kestigi soylenen eski genelkurmay baskani.

normalde darbe olusumuna omuz cikip, icabinda onlari yonlendirip darbe basarili oldugunda devletin basina gecip ikbalini garanti altina alacakken darbenin onunu kesmesi, alt kademedekilerle ters dusmesi ve kendi bildigini yapmasi, sagduyulu davranip turkiye'yi dunyaya rezil olmaktan kurtarmasi gibi ozellikler sonucu siradisi askerler kervaninda yerini almistir bence.
postal yalayan itler tarafınsa sevilemeyen Genel kurmay başkanı. Çünkü kendisi darbe yapıp bu itlerin kıçına cop sokmamıştır. Kıçında cop olmadan rahat edemeyen it de tabi ki böyle bir Genel kurmay başkanını sevmeyecektir.
eski genelkurmay başkanı. irticaya ılımlı davranıyor diye hüseyin kıvrıkoğlu paşa tarafından eleştirilmiştir.
(bkz: işte benim komutanım!)
Türkiye'min yetişdirdiği üniformasını dolduran nadir askerlerden biri.

Üzerindeki elbiseyi çıkartmadan siyasete bulaşmayacak kadar onurlu davranabilen karakterli adam.

Ülkemi kaos ortamına sürükleyebilecek cuntacı zihniyetleri engellemeyi başarmış büyük insan.

Ona "pasif" yakıştırması yapanların "sarıkız, ayışığı, eldiven..." gibi darbe projelerini nasıl da suya düşürdüğünü açıklayamayacakları ortadadır.

Bizim oraların güzel bir sözü vardır: Ağır atın tekmesi pek olur!

(bkz: adam gibi adam)