kalabalık bir ortamda yenilip içilmiştir. sıra gelmiştir hesap ödemeye. mekana girdiği anda belli eder kendini o "biz bilmem kaç kişiyiz şöyle mi geçelim böyle mi geçelim" gibi sorularla grubun fikir önderi oldugunu. ve tabi ki hesap kahramanımızın önüne gelecektir gecenin sonunda.
yanındaki kızın aklına uymuş da olabilir.
hazırlık sınıfındayız. ortam yeni kaynaşıyor. 15 kişi falan yemeğe gittik. ben de bi kızdan hoşlanmışım çömlük belli etmiyorum aklımca . sonra kız dedi ki istersen birlikte ödeyelim. 15 kişinin hesabını mı? derken bi baktım kız iyiden iyiye niyetlendi. hesabı duyunca şok olmamla kızın tepki vermemesi aynı olunca kıza bi kez daha aşık oldum. sonra bikaç ay takıldıktan sonra bitti ama ilk olduğu için değerliydi benim için.
(bkz: zengin kız fakir erkek)
eğer fırsatı varsa ve ödüyorsa eli açık, kral adamdır. ödediğinde zorda kalacaksa gerizekalıdır. *
'parası varsa ödesin amk nolcak?' der çoğu zaman masadaki diğer elemanlar içten içe, tabi bunu deme hakları kendileri arada bir de olsa ödüyorsa vardır. yoksa bildiğin o delikanlının üstünden geçinmek olur bu.
hesabı ödemeyince ayıp etmiş gibi hissediyor bazen insan. tuhaf...