bugün

Başlıyorum beyler, olay örgüsü bizim hayal gücümüze bağlı.

istanbul'da soğuk bir kış günüydü.

Edit; ulan birbirini takip edecek şekilde yani.. dolaylı yoldan anlarsınız diye düşünmüştüm.
Üstteki boş yapıp üşüyordu.
Bez Bebek Nana yine metroya biniyordu.
Hayatı boşvermişti sanki sözleri..
hızlı adımlarla yürürken omzu bı kadına çarptı.
ancak öte yandan dertli gibi de geliyordu sesi...
Kadınla göz göze geldiler. O ana kadar gördüğü en güzel kadındı.
her gün aynı parka gidip priya dan bir iz aradı.
bir iz buldu ama bulduğu izi oraya kimin bıraktığını hatırlamıyordu çünkü iz bırakanlar unutulmuştu.
Çok dikkatli baktığında silik bir iz olduğunu farketti Ve o izi takip ettiğinde ıssız bir eve çıktığı için içeriye girmeye çekiniyordu. Tabelada Jason voorhes yazıyordu çünkü.
Kar Lapa lapa yağıyordu. Elektrik direği lambaları sönüktü. Zifiri karanlıkta evime doğru yürürken, arkamda deri eldivenli bir adamın olduğunu farkettim...
Tedirgince adımlarımı hızlandırdım.
oturup büyük bir parça sıçarak deri eldivenli adama doğru fırlattım.
adam işinden çıkıp evine giden sıradan bir kuryeydi. motorunu iş yerine bırakıp elinde deri eldivenleriyle sakince evine gitmekteydi. ama birden üzerine atılan bok onu çok sinirlendirdi.
'Tanrım bu nasıl boktan bir gün böyle bitmemeliydi' dedi.
Herkes bir cümle.
Yaptığı şakayı beğenmeyip ensesine bir tane tokat indirdim.
O sırada alarmın zili çaldı ve bunların aslında bir rüya olduğunu anladı.
Anlam veremedi saate baktı geç kaldığını farketti hemen kalktı yüzünü yıkadı hazırlandı ve işe gitmeye koyuldu.
Tüm heyecanını derin bir nefes alarak bastırdı ve dedi ki ;