insanın sonsuz ihtiyaç ve isteklerine kafi gelmeyen bu dünya hayatında zaman zaman hissedilendir. çok şımarık bir yaratığız. bir şeyimiz olunca, hemen bir şeyimiz daha olsun istiyoruz, o da olsun, bu da olsun, o ince belli de benim olsun, bu sarı saçlı da, bu araba da, fakat şuradaki ev de, vs. sonra elde edemeyince pusup kalıyosun. evet pusmak. o pusuş bir susuşa dönüyor, sonra o suskunluk bir soğumaya, o soğumayla gelen hayatı sorgulama hissi nihayetinde dünyanın ve içindekilerin boş beleş işler olduğuna kanaat ettiriyor. dün funny moddayken, bugün dünya fani moduna geçiyorsun. oluyor öyle arada. ne götün kalkacak, ne de içine kapanıp hayatı boşlayacaksın, adam gibi o yastıktan kafanı kaldıracaksın efendim, bakacaksın güneşe, eve bugün de güneşim doğmuş diyeceksin ve modunu yakalacaksın, silecessin emesenden... üff neyse, hadi bakalım.
bana her şey hem boş hem de dolu gibi geliyor. aslında kimisi süper, lüks hayatlarda yaşarken kimisi gecekondusunda kalıyor. bu sabah 1999 depremini araştırdım. 18.373 ölü, 48.901 yaralı olmuş. bence bu düşünce hastalıklı değil -tabii depresyona girilmediği sürece- çok sağlıklı ve insanı rahatlatan bir düşüncedir.
Bahçeşehir gölete gidiyoruz bazen. Her tarafta alkollü mekanlar. Alkol sevmiyorum zaten de her mekandan da bir müzik sesi geliyor. Bir yandan mangal bir yandan balık kokusu geliyor. Yabancı uyruklu ailelerin dadıları çocuklarını parkta oynatıyor. En lüks arabalar park yerinde.
Çok düşünüyorum sahiden yaşıyor muyum? Diye. Yıllardır sinemaya bile gidemedim biliyor musunuz? Ne istediğimi düşünüyorum. Sonra göletin kenarına oturup ice tea içiyoruz. karşıda şarkılar söyleyerek rakı içen insanları izliyorum. Oğlum yerinde durmuyor yine gölete düşer diye oturamıyorum bile. Sonra eve dönüyoruz.
bazen insana gelen duygudur, evet. ama güzel bir aktivite ile dağılabilir. yüzme, bisiklet sürme, dağ ya da deniz kenarı yürüyüşü. kendi üşengeçliğimize mazeret üretmezsek hayattan zevk alabiliriz.
Hayatı tiyatro olarak görüyorum, herkese bir şekilde rol biçilmiş bazısı oynamaya istekli bazısı umursamıyor.
Boş olması aslında kendi içinde harika bir özgürlük yaratıyor. Bir gün her şeyin biteceği ve bir daha hiç var olmayacağımı bilmek, tam şu anda ne yapıyorsam onu tam anlamıyla yapmam için bana gerekli rahatlığı ve değerlilik hissini sağlıyor.
psikolojik olarak gucsuz ve inancli insanlarin farkina varmamasi gereken gercek. boylesine bir bosluga dusus ve tutunacak bir dal bulamamak onlari cok korkutur. uzayin karanliginda sonsuza dek bilincli bir sekilde suruklenmek herkesin kaldirabilecegi bir sey degil.