insanlarda bıraktığınız izlerle beraber insanların sizde bıraktığı izleri de ardınızda bırakmadığınız sürece,
çekip başka bir diyara gitmiş,
lakin hiçbir yere gitmemiş olacaksınız.
Size sizi hatırlatan her şeyi ardınızda bırakmanız dileğiyle!
Bir insan gidebilir. Bir evi, bir arabayı, bir yatı, bir sandalı... Her şeyi bırakıp gidebilir. Kendine ait ne varsa her şeyi orada bırakabilir öylece. Ama hayalleri? Hayallerini kim bırakabilir ki öylece?
geçen hatuna kafam attı. zaten işlerimi bitirdim ege'de bir balıkçı kasabasında bir balıkçı kulübesine gidip orada yaşayacağım dedim.
ne zaman gidiyoruz dedi dengesiz.
Yaşadığı yere sığamaz insan bazen, o koca şehir dört duvar olur. Tebdili mekanda ferahlık vardır diye fısıldamışlardır kulağına yıllardır, o da haliyle her şeyi bırakıp çekip gitmek ister. O şehri terk ettiğinde sorunlarından da kurtulacak zanneder kendini, ama yanılır. Kışlıklarını katlayıp koyar gibi koyamaz ki insan zihnindekileri bir köşeye. Nereye giderse beraberinde götürür. Bu yüzden gitmek bir kaçış değildir. Gitmeyin.
nasil gideceksin var ya. aileni dostlarini akrabalarini telefonunu her seyini birakip gideceksin.
kimse sana ulasamayacak.
hatta issiz ada gibi bir yere imkanin olacak.
elbiselerini bile almayacaksin yanina. bavulsuz gideceksin.
baska sehirler yeni bir hayat.
Alışkanlıkları birden silmek zor olduğu için ütopik gelen eylem.
Benim böyle bir düşüncem var. Bu yıl içerisinde eğer istediğim şey olmazsa belli bir plan doğrultusunda ve mümkün olabildiğince iz bırakmayarak gerçekleştirmek istiyorum. Beni şu an tek engelleyen şey annem. Annem çok perişan olur bu durum karşısında. Diğer kimseler umrumda değil. Hatta eğer hayatta olmasaydı çoktan gerçekleştirmiştim bu düşüncemi.
Evet şimdi gelelim bu işi nasıl yapılması gerektiği konusuna. Bu konuyu derin bir şekilde analiz ettikten sonra tekrar canlandıracağım bu başlığı. Tecrübeli kişiler varsa yardıma açığım.