zaman zaman kendimize ve diğer insanlara güvensizlik, onlardan uzaklaşma isteği. ne yaparsak yapalım, bizleri bu duruma getiren tahammülsüzlüklerden ve içimizdeki sesi sürekli dinlemekten vazgeçmeli, daha doğrusu önce insan kendinden çekip kurtulması lazım.
Şu sıralar, nefesimi kesecek, uykularımı kaçıracak kadar şiddetle istediğimdir.
Kolay olmayacak biliyorum, uzun hazırlık süreci gerektiriyor.
Aç koynunu Köyceğiz!!!
Geleceğim.. Mutlaka geleceğim... Söz..
nedense hiç aklıma gelmeyen istek. ulan zaten hayat boktan, bi de gittiğin yere alışma süresi, vs derken onun kahrını mı çekeceğiz diye düşünceler geliyor.
yapmak istediğim eylemdir. bembeyaz bir sayfa açmak, bir bilinmezde. ne kadar dert, tasa hepsi geride. ne sana sıkıntı yaratacak nede seni merak ettirecek kimse. herkes burda yaşantısına devam ederken sanki başka bir hayata geçmek. belki göze alacağın tehlikelerle çok iyi bir iş. belki seni gerçekten anlayan, güven veren, güzel bir sevgili.
bilinmez bir şehrin sana sunacağı garip olanaklar.
bu gidişle illa ki birgün gerçekleştireceğim eylem.
Yanında uyurken birden uyanıp sana bakmayı özlüyorum. Hem de çok... Kopup gitmek istiyorum senden. Geride bırakmak, denize dökmek, havaya savurmak ya da ne bileyim, Sana dair ne varsa yok etmek. Onlarla birlikte yok olmak....
Böylesi bir istektir işte... Ama gidemezsin.. Gitmekle gitmiş olunmuyor ki zaten... Sen gidersin ama.. Aklın kalır.. Kalbin kalır... Ruhun kalır.. Gidemezsin..
lafta en çok söylenen ama en az uygulamaya geçirilebilen istektir,
in to the wild hevesidir, tabi bazen tuvalete gitmeye bile üşenenen insanlar olarak büyük çelişkidir.
sorumluluklarınız artık sizi aştığında gelir. kendinizi uçan toz zerresinden bile sorumlu hissedersiniz. Amacınız kimseyi görmemek değil hiç bi şey yapmamaktır. sadece durmak düşünmemek bile.
bazen dayanamazsın. şehir de, kalabalığı da, arkadaş bildiğin yabancılar da üstüne gelir durur. o zaman bir çanta doldurup yollara düşer, kayıplara karışırsın.
zaman zaman yapılması gerekendir. başka türlü hayat çekilmez.