ne alakası var dedirten düşüncelerdir. türk başka müslüman başka, ikisi bir arada bulunabilir ama biri gidince diğeri niye gider? bildiğin ırkçılık bu. türklük gitmez biliyorum da yani türk değilim deme şansı olmaz insanın.
türklük islamiyetten önce de vardı, islamiyet haçlılar tarafından yeryüzünden silinecekken türkler islamiyeti korudu ve yüceltti...
yarın bir gün islamiyet silinir ama türk ırkı kıyamete kadar varolacaktır.
dinler başlar biter türklük sonsuza kadar varolur. çok eskide göktanrıydı belki bi ara put a filan bile tapmıştır türkler ama türklük hiç bir zaman bir dine inanışa baglı varolmadı. farklı bi şekilde bakarsan türklerin islamiyet öncesindeki yaşamları daha az dışa baglı daha çok bagımsız ve hür.
evet var böyle zihniyet. bu sıçtığımın zihniyeti, islam öncesi türk tarihine de gereksiz ve boş olarak bakar. daha da ileriye giderler "müslüman olmayan türk gözümüzde türk değildir" diyenleri de vardır. bu tip konularda şiddete dönük eylemleri bile vardır bu kara yobaz piçlerin.
dinle ırkın birbiriyle alakası yoktur. isteyen istediği şeye inanır. keşke bazıları bunu kara yobaz zekalarına sokabilseler.
yanlıştır zira aslında türkler gök tengri dinine inanan bir milletti ve semerkand da 200.000 türk müslümanlığı kabul etmediği için öldürüldü kalan türkler de ölüm korkusundan müslüman olmuşlardı.
Bediüzzaman Said Nursi Risale-i nur da Müslümanlık tan çıkan birinin Türklük ten de çıkdığını şöyle ifade ediyor ,
Türk milleti anâsır-ı islâmiye içinde en kesretli olduğu halde, dünyanın her tarafında olan Türkler ise Müslümandır. Sair unsurlar gibi müslim ve gayr-ı müslim olarak iki kısma inkısam etmemiştir. Nerede Türk taifesi varsa Müslümandır. Müslümanlıktan çıkan veya Müslüman olmayan Türkler, Türklükten dahi çıkmışlardır (Macarlar gibi). Halbuki, küçük unsurlarda dahi hem müslim ve hem de gayr-ı müslim var. Ey Türk kardeş! Bilhassa sen dikkat et. Senin milliyetin islâmiyetle imtizaç etmiş; ondan kabil-i tefrik değil. Tefrik etsen, mahvsın. Bütün senin mazideki mefâhirin islâmiyet defterine geçmiş. Bu mefâhir, zemin yüzünde hiçbir kuvvetle silinmediği halde, sen şeytanların vesveseleriyle, desiseleriyle o mefâhiri kalbinden silme.