herşeyi tamir edebilirim düşüncesi ile evdeki sağlam olan çamaşır makinası gibi aletleri bozabilen ve sonunda hadi arada servis geldim oğlum tarzında söylemleri olan kişi.
'herşey'in içine kırılan kalpler de dahil olduğundan sınıfta kalan babadır. modeldir. baba modelidir.
edit: eksi yediğime göre babam da sözlük yazarı. selam baba.
25 yıllık astsubaylık hayatını orduda teknisyenlik yaparak geçirmişse başarılı olacak babadır. uzun süre elindeki nesneyle bakışır ve sonra parlak bir fikirle neredeyse 3 dakikada o tamiri bitirir. vidaların yarısı artmıştır ama onlara gerek yoktur, eşya eskisinden daha iyi çalışmaktadır. *
Uzun yıllar boyunca bir fabrikada Makine teknikerliği yapmış babamın dahil olduğu ondan özenerek ve meslek seçiminde de benzer doğrultuda bir mühendislik seçerek benim de dahil olacağım modeldir. Bununla beraber bundan 10 yıl öncesine kadar bir evde bulunan mekanik, elektronik ekipmanların birçok arızası ciddi ciddi biraz teknik bilgisi olan bir baba tarafından rahatlıkla tamir edilebilir. Bugün bana bir çamaşır makinesi versen bundan önce hiç söküp takmama rağmen söker takar arızayı tespit ederim tamir de ederim, eski usul müzik setlerinde de enazından elektronik kartları tamir edemesem de genel itibariyle arızanın nereden kaynaklandığını bulup parça değiştirlebilecek bir parçaysa değiştirilebilir, keza bir şofben veya benzeri aletler de.
Ha günümüze gelindiğinde her şeyin hazırına alışmış yeni nesiller garipser bu babayı, Hele hele musluk gibi basit aletlerin tamirinde veya basit ev aksesuarları kurulumunda hemen "usta" bahanesiyle birilerini çağırıp 3-5 basit işe zar zor kazandıkları dünyanın parasını bayılırlar. Kimilerinin bahaneleri ise benim bunu tamir etmeye zamanım yoktur ki sallıyorum iki saat çalışıp kazandığı parayı 15 dakikalık usta işine verir, halbuki kendisi hadi 15 dakika olmasa da 1 saatte işi halledebilecektir. Musluk dediğin nedir lan?
tamir edemeyeceğini bilseniz bile ses çıkarılmamalıdır. kendi haline bırakıp uzaktan izlenmelidir. tamir süreci esnasında isteyeceği tornavida, bant vb. mühimmat hızlıca tedarik edilmeli, süreç tamamlanıp kendisinin başarısızlıkla yüzleştiği o kadim anda usulca yanaşılıp sırtı sıvazlanmalıdır. başlığın belirttiğinin aksine baba modeli değil,babadır.
her evde bulunabilecek olan standart türk cinsi babadır.
evde musluk tamir etmek, kapı kolu değiştirmek derken, kendisini her haltı tamir edebilecek kudrette sanar.
sizi çırak yerine koyar, tamir edeceği şey için takım taklavat yoksa, ilk golü yersiniz "müslüm, git arabadan tornavida ve penseyi getir" azıcık tecrübeliyseniz, takım çantasını komple getirirsiniz. ha yok, henüz ermemişseniz, arabaya 2-3 sefer daha yapacağınız garantidir. çünkü; 14-15 çatal anahtar, kargaburun, yan keski gibi şeyleri de ister.
size kesinlikle elletmez. "baba bir de ben bakayım" sözünüze "ben bakıyorum, gerek yok" der. böyle bir yaz günüyse, üzerinden 5 litre ter çıkar şerefsizim ama yine de yorulduğunu ve sıkıldığını belli etmez. belli ettiğinde sizin yanınızda küçük düşeceğinden korkar. nedense böylesine abzürt paranoyaya kapılırlar.
arada "ya bir bakayım" dediğinizde onun istemediği bir yöntemle bir şeyi yapmaya çalışırsanız siktiri yediğinizin resmidir. "gözüm görmesin, ben kendim yaparım" şovunu yapmayı ihmal etmez. aradan 2 dakika geçer "müslüüüm gel lan buraya, tut şunun şurasından" der. bol bol küfür yersiniz, en sonunda mucize gerçekleşmezse malzeme tamirciye gider.
daha taze yaşadığım bir olayla noktayı koyayım.
valide hanım emektar raks marka vantilatörün boynunu kırmış taşırken. peder dün gidip parçasını aldı, 12 liraya. adam "ben 10 liraya takarım" demiş, tabi bizimki tamiratta üzerine tanımadığından "ben yaparım" demiş. dün yaklaşık 3 saat uğraştı bizimki, yani uğraşmış ben yoktum. bugün sabah kalktı, kahvaltıdan önce vantilatöre girişti bir yarım saat kadar, kahvaltı yaptık, cuma namazı vaktine kadar uğraştık, "baba bir bakayım" falan yok, elime aldığımda azıcık sert davransam, "dur lan kıracan şimdi, siktir git" lafını yedim. namaza gittik geldik, yine geçtik karşısına cihazın, "baba bu bizim yapacağımız iş değil" dedim, nihayetinde bana dokundurtmuyor, toplamda 10 saat kadar da uğraşmışlığı var, "sikerim vantilatörünü" deyip kıracak belli, iyiden iyiye sinir bastı. o sinirle aldı attı arabaya, adam 2 dakikada montajı yapmış çekiçle halan vurmuş bir de. :) ben azıcık kanırtınca adamın gözlerinden ateş fışkırıyordu. neyse ki, 20 senelik emektar raks tedavi olmuştu.
bir de iyice izlemiş nasıl yapıldığını. bir daha kırılırsa kaçarı yok yani, şipşak halledecek kendisi.
kesinlikle benim babamdır. hele hele alışkanlık haline getirmiştir, özellikle televizyonun arkasını her hafta sonu açar, akşama kadar gününü televizyonun arkasında geçirir. ne yapar ne eder bilinmez ama. bizlere de sadece ya sabır demek düşer. ayrıca bu elektronik eşyalara bu kadar fazladan parça neden koyarlar, merakta ettirir.
konum komşular da olaya o kadar şahit olmuşlardır ki, kendi eşyaları bozulduğunda da ilk tamir şansını babama verirler, sonra tamirci çağırırlar.
hakkını da yememek lazımdır, eve kolay kolay tamirci gelmemektedir, inat edip kendisi tamir etmektedir.