''ne sen leylasın ne de ben mecnun
ne sen yorgun ne de ben yorgun
kederli bir akşam içmişiz sarhoşuz hepsi bu''...
sözleriyle başlayan, bir ahmet kaya şarkısı. kalp agrılarına ve gözyaşlarına neden oldugu görülmüştür.pişmanlık hissiyatındayken yazıldıgı sanılmaktadır.
kasvetli pazar ilkakşamlarında aklıma gelen ilk şarkılardandır. tarif edilemeyen bir pazar içsıkıntısıyla cebelleşirken bir de pişmanlıklar gelip çekiştirirse oramdan buramdan; bir kahve yaparım kendime bir de sigara yakarım bu şarkıya yakışabilmek için.
"ne sen leylasın ne de ben mecnun
ne sen yorgun ne de ben yorgun,"...
basındaki muzik ve ardından gelen bu sozler sizi sizden alır, anılarınızın oldugu eskicinin yerine goturur, en huzunsuz zamanınınızı huzunlu bir hale getirebilir, anıları bir kez daha yasatıp sacınızı oksayan birinin oksamasının verdigi mayhoslukla dinlersiniz bu parcayı.
kimi tutsam ateş senden başka.ali çınar sen yazdın bu şarkıyı biz söyledik 90 yılıydı çocuktuk mahalleden taşınan leyla için söyledik ,kaç sokak kovaladık leyla'yı son kez mavi gemilere şarap şişeleri vurduk.
şarhoşken dinlenmesi gereken şarkılar listesinin başında yer alır. hiçbir şarkıda olmayan gerçekçiliği barındırır içinde. sana şöyle aşığım böyle aşığım senin yüzünden sarhoş oldum demez birçok şakının aksine. der ki usulca,
"Ne sen Leyla'sın ne de ben Mecnun,
Ne sen yorgun ne de ben yorgun,
Kederli bir akşam içmişiz sarhoşuz hepsi bu..."
"abartma, bu halimiz biraz da akşamın hüznünden, rakının efkarından. yoksa bu kadar dert yaratmıyoruz tek başımıza" der kendince. her seferinde o yoğunlukta olmamanın suçluluk duygusunu yaşatır insana. başını öne eğer, gözlerinden yaşlar damlayarak dinlersin işte...
Ne sen leyla' sın ne de ben mecnun
Ne sen yorgun ne de ben yorgun
Kederli bir akşam içmişiz sarhoşuz hepsi bu
Hep sonradan gelir aklım başıma hep sonradan sonradan
Hep sonradan gelir aklım başıma hep sonradan
Hep sonradan gelir aklıma hep sonradan, sonradan
Hep sonradan gelir aklım başıma, hep sonradan
Ne sen bulutsun ne de ben yağmur
Ne sen mağrur ne de ben mağrur
Hüzünlü bir akşam susmuşuz durgunuz hepsi bu.
tanımı büyük hata yaptım dedikten sonra açıp bir kez dinlenecek şarkı da olabilir.
başındaki müziği bile ne zaman duyulsa insana bir hüzün serpen ahmet kaya şarkısı.
nasıl güzel bir şarkıdır ki ne zaman dinlesem hakkında bir şeyler yazmak zorunda hissediyorum kendimi. adam böyle bir büyüklük yapmış, kıymetini bilmeli diyorum.
öyle içten sözleri var ki şarkının. hani aslında ben de yazarım dediğiniz ama asla yazamayacağınız şarkılar vardır. onlardan biri işte bu şarkı da.
içinde öyle içten sözler var ki.. öyle güzel cümlelerle bezenmiş ki.
''ne sen leylasın ne de ben mecnun'' diyor mesela..
'' ne sen bulutsun ne de ben yağmur'' diyor.
öyle güzel anlam yüklüyor ki bu kavramlara şaşıp kalıyorsunuz.
ama bu şarkının beni en çok sarsan iki kelimesi varsa o da ahmet kaya'nın ''hepsi bu'' dediği yerdir.
hepsi bu..
adamı sikerten ahmet kaya şarkısı. leyla ile mecnun'un bir efsane, tv dizisi olduğunu bilerek ama kendini de küçümsemeden yazılmış insani bir şiir ve üzerine yapılmış kocaman bir şarkı. ne söylesek boş, yaşananlara dair efsane olamayacak kadar marazlı, yok sayılamayacak kadar gerçek ve iç acıtan. yapılabilecek en makul şey bu şiir ve şarkıdır. yapmışlar.
artık güvenmiyorum kimseye. güvenemiyorum. yaşadığım onca ihanetten, ayrılıktan, acıdan, göz yaşından sonra kimselere güvenemiyorum. en yakın arkadaşlarımdan başka kimsenin dediklerine inanamıyorum. sorguluyorum. elimi uzattığım insanlara kuşkuyla bakıyorum. hep bir soru işareti var içimde. "ya" ile başlıyor cümlelerim.
neden böylesi korkar oldum insanlardan ve hayattan bilmiyorum. i̇çimde hep bir çekince var. hiçbir şeyden emin olamıyorum. sadece yalnız kalabilmek, kafamı dinlemek ve ölesiye içmek geliyor içimden. her gün içiyorum mütamadiyen. gıyabında içiyorum. karşımda duruyor fotoğrafı. neden sorusunu soruyorum defalarca ve ardısıra. hiçbirine cevap bulamıyorum. hafif bir baş dönmesiyle noktalıyorum gecemi her seferinde.
oysa ne çok sevmiştim ellerini ve gözlerini. ne bakmaya kıyabiliyordum, ne dokunmaya. sevdim mi böyle seviyorum galiba. öylesine içten, ölesiye emektar. düşünmeden, tartmadan. olmuyor ama. nerede yapıyorum yanlışı diye çok sordum. baktım sormak işe yaramıyor. i̇çiyorum artık. 22 saniye de bitiriyorum bi 50'liği. şişe bitmeden ben bitiyorum. gözlerim doluyor bitirdikçe. doldukça bitiriyorum. allaha inat yoktan var ediyorum. vardan da yok. aslında pek bir şey yok değişen. yine burada tek başımayım. biraz daha büyük, biraz daha olgunlaşmış, kırışmış, beyazlaşmış, nasırlaşmış yüreğimle. ama değişmedi hiçbir şey. her şey olduğu gibi duruyor sevdiklerim. sizler sayesinde sevmiyorum artık insanları. ve sizler sayesinde güvenmiyorum. bu bir iyilik mi? yoksa yapılan en büyük kötülük mü? kaçıncı dirilmem bu üstüste hiç bilmiyorum. ama iyi ki varsınız, iyi ki geçtiniz ömrümden. özlüyorum sizleri...
rakı masasında dinlerseniz eğer hayatınızı kaydırabilir bu şarkı. sadece ahmet kaya'nın sesinden. rakıya da gerek yok. şimdi başlasa çalmaya oturur ağlarım. dinlemeye korktuğum şarkılardan.
" Aklıma gelme diye dinleyemediğim şarkılar var benim. "