şeriat la yönetilen ülkeleri görüyoruz ne haldeler dinin yorumlanışı kurallara uydurulışu yanlış.şunu tüm inancımla söyleyebilirm ki hz. muhammed dönemindeki şeriat la yönetilen dönem dünyada ki en iyi en uygun yönetim şeklidir ama şimdi ise şeriatla yönetilen ülkeleri görüyoruz.komunist rejimle yönetilmek ne kadar doğru tartışılır ama müslüman biri şeriat rejimini benimseyenleri görünce komunist olması içten bile değil.
Mümkündür en önemli öncüsü de (bkz: Sultan Galiyev)dir. Unutmayalım en kötü zamanında dahi sovyetlerin %40'ı türktü ve önemli bir müslüman kesim vardı. Sovyetler Müslümanları yanlarına çekmek için böyle bir akım geliştirmiştir. Öncüsü de Sultan Galiyevdir. Galiyev de öyle yabana atılacak bir adam değildir. Devrimin en önemli isimlerinden ve Komunist partinin lider kadrosundandır. Bu olaya gülmeden önce bir araştırmak gerekir.
(bkz: ilginç başlıklara örnek)
komünist olmak yaşlaşık 20 yıl sürekli okumayı gerektirir... öle iki bildiri, üç broşürle komünist olunmaz... bu bir...
ikincisi müslüman olmak pak olmak demek değildir... her müslüman doğru işi yapmaz, örneklerimiz çoktur...* bu iki...
ilginç bir çıkarım var... dikkatle dinleyin: eğer hem müslümanıp hem de komünistim diyorsa bir beşer kendiyle çelişir. çünkü zekatın usülü şöyledir: zengin olan yani parası bol olan, fakire para verir. yani zenginin ve fakirin daima olacağını kabul eder. ama komünizmde kimse zengin yada fakir olmaz... hadi buyrun...*
komünizm- sınıf ayrımcılığına son vermek ister, eşitlikten kardeşlikten paylaşımcılıktan bahseder.
islam- ayrımcılığı kesinlikle yasaklamıştır, her insanın eşit olduğunun altını defalarca cizer ve derki komşusu açken kendi tok yatan bizden değildir...
islam bir toplumun yönetilme biçimi değil kişinin kendi ahlaki ve ruhani yapısını terbiye eden iç huzurunu bulmasında yardımcı olan rehberdir. oysa komünizm toplumların birey olarak değil bir bütün olarak ele alır. marx, lenin vs. din toplumun içerisinden çıkartılmalıdır tezini ortaya atarken de oldukça yerinde bir şey söylemişlerdir, ama bunu toplumun üzerinden atılmasının gerektiğini söyler kişinin içinden değil, hangi din olursa olsun ister hristiyan ister islam isterse yahudilik hangi din devlet işlerine karıştırılmışsa o devlet adam olmamıştır. yani neymiş din devlet işinden uzak tutulmalıymış, yani neymiş bir insan hem komünist hemde müslüman olabilirmiş.
Partido Árabe Socialista Baaz nam-ı değer baas partisi... bugün hemen hemen her islam cumhuriyetini yöneten siyasi örgütlenme bu sisteme dayalıdır. bu devlet örgütlenmelerinin en esas özelliği iktisadi ve siyasi alanda sosyalizmi benimsemiş olmasıdır. ancak Sovyet sisteminden farklı olarak devletin hukuk sistemi şerr-i hukuğa dayalıdır. yani bugün şeriatla yönetilen islam devletlerinin Sovyet kommünisminden tek farkları hukuk alanında dini esasları benimsemiş olmalarıdır.
sosyal adalet ve eşitliği temel alan ekonomi tabanlı bir düşünce akımının modern ve gelişmiş bir toplum yaratacağına inanan, aynı zamanda da dini inançları itibariyle islam dinine mensup olan insadır.
şimdi bu tanımda bir tuhaflık var mı ? sanmıyorum... başlıkta bir tuhaflık var mı ? yine sanmıyorum... ama bir tuhaflık var galiba... sanki biraz hoşgörü eksik.
aslında ne müslüman olabilmek ne de komünist olabilmektir bu. neyse efendim fazla uzatmadan sözü marx'a, engels'e, lenin'e ve diğer komunist amcalara bırakalım ;
" Din halkın afyonudur, Halkın aldatıcı mutluluğu olarak, dinin ortadan kaldırılması halkın gerçek mutluluğunun beyan ettiği taleptir." (Karl Marx, F. Engels, Din üzerine, sf.38)
" Bir Marxist materyalist olmalıdır, yani din düşmanı " (V.I. Lenin, Toplu Eserler cilt 35, sf.121)
" Hiç şüphesiz, biz komünistler, kelimenin gerçek manasıyla Allah'a inanmıyoruz. Hiçbir dine inanmayız. Bizim dünya görüşümüz diyalektik materyalizmin ve tarihi materyalizmin görüşüdür. " (Çang Çi Yi, Çin Komünist Partisi Birleşik Cephe faaliyetleri Şubesi Md. Yard. 4 Nisan 1962)
" Bizde ise Ekim ihtilali yasası ile bunlar sonuna dek çözümlenmiştir. Dine karşı gerçek olarak savaştık ve savaşıyoruz. " (Marx-Engels-Lenin-Stalin, Kadın ve Marxizm, sf.225)
" Marxizm bir materyalizmdir. Bu niteliğiyle 17. yüzyıl ansiklopedicilerinin materyalizmi ya da Feuerbach'ın materyalizmi kadar alabildiğine DiN DÜŞMANIDIR. Bu yalanlanamayacak bir durumdur. Ancak, Marx ve Engels'in materyalizmi, materyalist felsefeyi tarih alanına ve toplumsal bilimler alanına uygulamada ansiklopedicilerden ve Feuerbach'tan daha ilerilere gitmiştir. 'Dine karşı koymalıyız', bu materyalizmin, dolayısıyla da Marxizmin abecesidir. Ama Marxizm abeceyle yetinip kalan bir materyalizm değildir. Marxizm daha ileri gider. Der ki; dine karşı savaşmayı bilmek gerek; bunun için de yığınların inancını ve dinlerin kaynağını materyalist bir biçimde açıklamak gerek. " (Marx, Engels, Lenin, Anaşizm ve Anarko Sendikalizm, sf.282)