bunu beğenmeyen kişileri tarif eden özlü bir söz vardır dilimizde ve sıkça kullanılır.
(bkz: eşek hoşaftan ne anlar)
vereceksin semeri iyi hissetsin kendini...
sadeliği seven insandır. ama, kitap aldım bak diyerek mütevazilik havalarına bürünmek için değil, gerçekten kitabı sevdiği için, ya da hediye edeceği kişiye kitabı seveceği, sevdiği için alması önemlidir.
Ortaokul yıllarında, çok sevdiğim bir arkadaşıma almıştım doğum gününde, çok güzel bir kitaptı, fakat pasta kesilip, hediyemi verdiğimde tavrı aynen şu oldu.
alaycı bir gülümsemeyle birlikte, "hahha ulan kitap mı aldın, neyse ben bunu dönem ödevi için kullanırım sağol" dedi.
vay anasına sayın seyirciler, adam meğerse hayatında sadece beş tane kitap okumuş sonradan söylediğine göre...
eee n'apalım herkes kendi sevdiğinden ikram eder, ben ne bileyim adamın porno cd veya orjinal oyun istediğini.
Keşke böyle birisi tekrar karşıma çıksa. En son 4. Sınıfa giderken teyzem kitap almıştı bana. Halit Ertuğrul’un kendini arayan adam’ı. O günden beridir hediye kitap alan olmadı. O kitabı da unutamadım.
Popüler kültür olmadığı sürece tüm kitapları kabul edebilirim. Hatta böyle niyeti olan birisi olsa parasını ben koyarım cebine ki bir yerine iki tane al diye.
Ama o insanlar da bitti. Gittiğim sahaf 3 kitap alırsam birini hediye ediyor işte. ikimiz bu alçak düzene karşı direniyoruz.
Diğer bütün hediyelerden daha güzel bir hediye alan insandır. Bu insan bence öyle her önüne gelene kitap hediye etmemelidir. Kıymetini bilmeyene hediye edip de yük etmesin boşuna; parfüm, ayıcık, çerçeve falan tercih edebilir.
Kitap dünyanın en güzel hediyesidir ya da kitap ayracı. Hediyeye gerek bile yok aslında seni seviyorum kardeşim dostum canım oğlum bitanem kelimeleri lazım bize. Hediyeye gerek yok bize en büyük hediye seni seviyorum lafıdır.