ne konuştuğuna bağlı olarak değişir. çok zekice şeyler söylüyorsa zaten besin zincirinde yükselip bizi bile geçip menüsüne katabilir. ya da embesil embesil konuşup dürüm olmaya devam ederdi.
zülfü livaneli kardeşimin hikayesi kitabında bu konuya birazcık değiniyor aslında, rüyasında hayvanlar onunla konuşuyor ve bir hesap sorma içine giriyorlar e tabi yazarımız et yemekten kaçındığı halde hayvanların tepkisine maruz kalıyor. Burdan yola çıkarsak tefe konulabilirdik tabi imanlı hayvanlara denk gelmezsek.
konuşan bir kuzuyu yiyebileceğimi sanmıyorum ama bu konuşmadığı için yediğim anlamına gelmesin. konuyla ilgili bir alıntı;
gerdan sözcüğüne
bir kuyumcuda da rastlayabilirsin
bir kasapta da
kalbin sızlamaz
bir kuzu yüreğini vitrinde görünce
o bir beslenme biçimidir
ama korkarsın
kurdun sevdiği havadan
ayakkabı yaparsın yılandan
söylediği şeyleri sevmediklerimi yerdim. mesela koyun gelip bana "senin amk ben", inek gelip "akp'ye oy verdim" falan derse alayını keser yerdim. ama güzel muhabbeti olan kediyi niye yiyeyim.
insanlar da aynı şekilde. boktan olanları ölsün bence, umrumda olmaz. iyiler kalsın.