evet arkadaşlar tozlu raflarımın arasından bulduğum ve bir kaç dakika önce bitirmiş olduğum kitap. çocukken 8-9 yaşlarımda okuduğumda pis domuzlar diyordum ve su an bitirdiğimde çok farklı şeyler diyorum. lütfen çocugu olan yazarlar varsa 8-10 yaşlarındayken okutsunlar ve 18+ yaşlarındayken okutsunlar. cidden cok harika bir kitap.
okumak lazım, okutturmak lazım bu kitabı. bilinçli bir şekilde bakınca kitaptaki tüm karakterlerin günümüzde bir karşılığını görmek mümkündür. orwell üstat bu küçük ince kitapta almasına bilene çok güzel dersler vermiş. kaç yaşınızda olursanız olun bu kitabı okuyun derim. **
--spoiler--
kitaba dair beni en çok etkileyen karakterlerden biri de boxer.
onu hep, "çalışırım", "olsun daha çok çalışırım", "napelon yoldaşın bir bildiği vardır." gibi sözleriyle anımsarım. ve en sonunda tüm emeklerine rağmen hastalanınca mezbahayı boylaması ibretliktir. kitaptaki her karakteri analiz etsek boxer gibi ibretlik bir neticeye varıyor. boxer bunlardan sadece bir tanesi.
--spoiler--
George orwell'ın reel sosyalizmi eleştirdiği fabl/romanı.
Sonunu hiç böyle tahmin etmediğim, şaşırtan bir kitap oldu.
Kitap bölümler halinde oluşuyor. (10 bölüm)
8. Bölüme kadar "vay be domuzlara bir de yamyam derler. Yönetici vasıflı hayvanlarmış" dedim. sonrasında onların da insanlar kadar ihanetkar olduklarını gördüm.
Nickime benzer "clover" isimli anaç bir at vardı. kitapta en sevdiğim karakter o oldu.
Genel olarak çalışanın kaybettiği, yöneticilerin sapıttığını anlatan bir kitaptı.
"Bütün hayvanlar eşittir
Ama bazı hayvanlar
Öbürlerinden daha eşittir."
george orwellin harika eserlerinden biridir orda leninden bahsediliyor gibi fakat global siyasete yani günümüze çok iyi adapte edilmiş nadide bir eser.
1984ten sonra yavan geldi bir günde bitirmiştim.
ana fikri eşitlik eşitlik diye yola çıkan millet devrimden sonra yönetenleri denetleyemezse devrimden öncekinden daha kötü olurlar. kendileri için çalıştıklarını zannederken ''domuzlar'' için çalışırlar.
iş benjaminde bitti bir şeye karışmadı olan oldu, karışsaydı kelle de giderdi ama ....
kitabı yargılamak saçma ama yapıyorum.
Daha güzel ve eşitlikçi dünya yaratmak isteyen hayvanların insanları alt edip kendi çiftlikçilerini kurmasını anlatan hiciv romanı.'Herkes eşittir'sözüyle yola çıkan hayvanlar domuzların 'Bazı hayvanlar daha da eşittir'sözüne çevirdikleri,kendi kurallarını koyup diğer hayvanları köle ettikleri,karşı çıktıkları düzeni kendilerinin daha sıkı uyguladığını anlatıyor kitap.Sonunda çaresiz kalan hayvanlar insanlarla domuzlar arasında fark göremez.Gerçekten de okunması gereken güzel bir kitap.
Bir çiftlikte yaşayan hayvanlar, kendilerine zulmeden, emeklerini sömüren çiftlik sahibini domuzların planıyla devirip, yönetimi ele geçirirler. Amaç; eşit ve daha iyi koşullarda yaşayabilmektir. Başta her şey iyi gider. Her hayvan gücünün yettiği kadar çalışır, güçsüz ve zayıflar korunur. Zamanla domuzlar yeni yasalar koyar ve üstünlüğü ele geçirirler. Sözde bunları onların iyilikleri için yaptıklarını söylerler. Eşit bir hayat için başkaldırmış olan hayvanlar için bir şey değişmez. Domuzlar yönetici, diğer hayvanlar yine işçi muamelesi görür.
Hayvan Çiftliği sosyalizme, Stalin Dönemi' ne ve çarlık devrimine yapılmış bir eleştiridir.
d&rda satın almak için yerini sorduğumda eleman hemen şurada aferdersiniz üstünde domuz resmi olan kitap demişti.
okuyunuz efendim günümüzde birçok olayla benzerlik taşımaktadır.
(bkz: harun olmaya geldiler karun oldular)
En sevdiğim, dünya klasikleri listesine rahatlıkla giren orwell şaheseri.
Çiftliğin sahibine karşı, domuzların önderliğinde bir direniş, isyan başlıyor ve çiftçiyi deviren hayvanlar, başlarına domuzları geçirip kendilerince bir komün kuruyorlar. Sonra domuzların bir diktatöre dönüşmesini okuyoruz. Her döneme uygun bie kitap.
içinde bol bol, imgeleme, metafor ve alegori vardır.
george orwell in romanıdır. Her dönemde her devlete ve her hükümete uyarlanabilecek kitaptır. Asıl amaç ise komünist rejime yergi ve gerçek olayların yansımasıdır.